DEVAM KİTABIDIR!! İlk kitaba profilden ulaşabilirsiniz.
**
Nefes'in yaptığı beklenmedik seçim karşısında herkes şoktadır. Özellikle de Araf Pakgör. Nefes'in bu hamlesi, hayat çizgilerini silmiş ve yeniden çizmişti. Herkesin hayatı değişmişti.
Zıt ku...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ruhun incindiğinde susan sadece dilin olur."
***
25. Bölüm
Sola döndüğümde koridorun sonunda onları gördüm. Abim, amcam, Yaren karısı ve tanımadığım başka bir kadın. Abim iyi görünmüyordu. Her ne kadar güçlü durmaya çalışsa da yanağının içlerini ve dudaklarını dişliyordu, tek bir yere odaklanmış bakışlarını çekmiyordu.
"Abi!" Tüm bakışlar bana dönse de benim odağım abimdi. Ona doğru koştum ve yanında durdum. "Ne oluyor?"
"Ne haltlar karıştırdın 100 milyon dolar ile!? Konuş!" Yaren karısı üstüme saldıracakken amcam onu kollarından tutmuştu. "Abi bırak! Hâlâ görmüyor musunuz gerçek yüzünü!? Bilerek yaptı!"
"YAREN KES SESİNİ!" Amcamın sesinin ilk defa bu denli yükseldiğini duymuştum. Tüm koridorda yankılanmış, kuru bir sessizlik oluşmuştu. "ULAN ŞU AN BUNLARI YAŞIYORSAK SORUMLUSU SENSİN ZATEN! SEN DEĞİL MİYDİN BELGELERİ DEĞİŞTİRİP YAĞMUR'U HAKSIZ ÇIKARTAN, YALANCI GÖSTEREN!?" Şaşkınlıkla ikisine baktım. Gökhan Karaslan bir volkan gibi patlamıştı ve patladığı kişi de kız kardeşi olmuştu.
Sen değil miydin belgeleri değiştirip Yağmur'u haksız çıkaryan, yalancı gösteren?
Hangi belgeler?
"Ne belgeleri?" Soğuk bir sesle mırıldandığımda herkes beni duymuştu. Bakışlar bu sefer bana döndüğünde amcam bir cevap verir sanıyordum ama hemşire böldü. Amcam ve Yaren karısının sesleri yükseldiği için buranın bir hastane olduğunu hatırlatarak uyarmış ve geri içeri girmişti.
Yoğun ve dikkatli bir bakışı üzerimde hissettiğimde bana dikkatle bakan kişiye döndüm. Bizimle beraber burada bekleyen tanımadığım kadın. Onunla göz göze geldiğimizde tereddütlü bir ifadeye büründü. Yanıma gelmekle gelmemek arasında gibiydi. Sonunda kararını verdi ve yaklaştı. "Sen... Yağmur'un kızı mısın? Nefes? Ya da Eda. Hangi ismini kullanıyorsan."
"Nefes. Evet, onun kızıyım. Siz?" Dedim sorgulayarak. Umarım babamın sevgilisi falan değildir, bir de cici anneyle uğraşamazdım.
"Sevda ben. Babanın asistanıyım. Gökhan bey ve babanla beraber özel toplantıdaydık. Senin kartın aracılığıyla hesaptan 100 milyon dolar çekildiğini gördüğümde babana söylemek zorunda kaldım. Çünkü bu çok ciddi bir meblağ, anlıyorsun, değil mi?" Beni aptal falan mı sanıyordu acaba? Her şeyin gayet farkındaydım!
"Haddim değil ama, o kadar büyük parayla ne yaptığını sorabilir miyim? Başın falan dertte değil diye umuyorum?" Dediğinde bakışlarım iyice sertleşti. "Bence de haddiniz değil. Size hesap verecek değilim diye umuyorum? Yanlışsam bunu beraber iyileştiğinde babama sorabiliriz dilerseniz?" Dedim. İyileşeceğinden o kadar emindim yani.
