72.BÖLÜM

3.7K 207 55
                                    


Evet güzel okuyucularım sonunda bölümü bitirebildim ve geldim. Uzun bir bölüm oldu umarım beğenerek okursunuz.

Hepinize iyi okumalar.









(Yazar'ın Anlatımından)

Yıldız ile Gölge timi üzgün bir şekilde gelen ekipleri izliyorladı, patlamadan hemen sonra Karargaha durum bildirilmişti, işte o an haberi alan herkes büyük bir acıyla baş başa kalmıştı.Kurt timi, on kişilik bir timdi ve o timden geriye kimse kalmamıştı hepsi şehitlik mertebesine ulaşmıştı, o soysuzlar ise bu sefer istediklerini elde etmişti,askerlerin ve halkın kalbine kaybetmenin ateşini düşürmüşlerdi.

Ekipler gerekli işlerini halletmişti, yaralılar ise hastaneye götürülmüştü. Artık karargaha gitmeleri gerekiyordu, Savaş Yıldız'ın kolunu tutu ve zorlada olsa araçlara bindiler ardından da Karargaha gitmek için yola çıktılar.

O sırada Poyraz da sinirle etrafta dönüp duruyordu çünkü iki askeri bu kansızlar tarafından esir alınmıştı, onun elinden ise hiç bir şey gelmemişti. Sinan ve Umut şerefsizlerin eline esir düşmüştü, hiç kimse nasıl olduğunu anlayamamıştı; köye gitmek için ilerlerken bir anda kendilerini pusuya düşmüş bir şekilde buldular.

Poyrazdan aldığı emir ile Sinan timden biraz uzakta kendine bir alan bulmuştu ve ordan hainleri öldürüyordu, çatışma devam ederken biran da Sinan ile olan bağlantıları kesildi. Herkes ona ulaşmaya çalışırken Umut onu görmüştü.

Şerefsizler Sinan'ı esir almış götürüyorlardı, vakit kaybetmeden komutanına haber verdi ve Sinan'ın peşine düştü, Poyrazda peşlerinden gidecekti ki kansızlar onları yoğun ateş altında bırakmıştı, Umut tam onları yakalamak üzereyken kafasına aldığı darbe ile kendini karanlığa bıraktı.

Şerefsizler ise istediklerini almışlardı, bu yüzden geri çekildiler Anka timi ise vakit kaybetmeden arkadaşlarını aramaya başladı ama onları bulamadılar ve ellerinde koca bir hiç ile kaldılar.

Üstelik onları bekleyen kötü haberden bir haberlerdi, Poyraz hemen Rıza Albaya durumu bildirdi ve peşlerine düşmek için izin istedi ama komutanı ona timini toplayıp Karargaha dönmesini  söylemişti. Poyraz, Rıza Albay'ın sesinden bir şeyler olduğunu anlamıştı ve istemeyerekte olsa karargaha dönmek için yola çıktılar.

Anka timi karargaha geldiğinde içlerini bir kasvet dumanı sardı çünkü herkesin gözleri dolu doluydu, kimseden ses çıkmıyordu ve hiç kimse gülmüyordu. Anka timi toplantı odasına gitmek için hareketlenmişti ki Gölge timinin arabası karargaha giriş yaptı, Poyraz dikkatle onları izliyordu hepsi çökmüş gibiydi en son ise sevdiği kadın indi, gözleri kıpkırmızı olmuştu ve omuzları çökmüş, kamuflajı fazlası ile kirlenmişti.

Gördüğü görüntü ile Poyraz'ın kaşları çatıldı ve Yıldız'ın yanına gitti, diğerleride üzgün olan arkadaşlarının yanına gitti. Anka timi neler olduğunu anlamaya çalışıyordu ama hiç kimse cesaret edipte ne olduğunu soramıyordu, hepsi alacak oldukları cevaptan korkuyordu. Poyraz daha fazla dayanamadı ve kalp çiçeğinin elini tutu, ardından da ne olduğunu sordu.

"Yıldız,ne oldu size?Bu haliniz ne?"

"P-Poyraz, Kurt timi. Kardeşlerimizi gözlerimizin önünde y-yaktılar, onları kurtaramadım kurtaramadık."

Yıldız zorla tutuğu göz yaşlarını bir kez daha serbest bıraktı, Poyraz ise şaşkınlıkla ve acıyla etrafına baktı ama kimse gözlerine bakmıyordu, duyduklarını daha yeni anlamış gibi kollarını hemen Yıldıza sardı, Yıldızda bu anı bekliyormuş gibi Poyraz'ın kollarına sığındı. Kurt timi şehit olmuştu, Sinan ve Umut esir düşmüştü karşılarında ki kansızlar onları askerlerinin, kardeşlerinin acısı ile vurmuştu.

DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin