Merhabalar güzel okuyucularım, biliyorum aradan çok zaman geçti ama bir türlü bölüm yazmak nasip olmadı.Bayramdan sonra korona oldum sonrasında da fındık toplama zamanı geldi, anlayacağınız fazlası ile yoğun geçiyor günlerim, bu bir iki ayda öyle geçecek gibi görünüyor.
Ama söz bir daha araya bu kadar zaman sokmamaya çalışacağım, hepinize iyi okumlar. Sizleri Yıldız( Hayalet) ile baş başa bırakıyorum.😇❤️
Yıldızdan Devam
Yemeğimizi yedikten sonra Poyraz bizden ayrılmıştı, bizde abimin evine gitmek için yola çıkmıştık. Yolda giderken Rıza Albay ile konuşup düşüncemizi ve planımızı ona anlatmıştık, o da bizimle aynı düşünceye sahip olduğu için öğrendiğimiz adres gizli kalacaktı.
Abimin evine geldiğimizde üzerimizi değiştirmiştik ve koltuklarda oturuyorduk ama abim yaklaşık yarım saattir yerdeki halıya bakıyordu ve ben onun neden bu halde olduğunu biliyordum.
İçinde bulunduğumuz olumsuz durumdan dolayı Meleğe yapacak olduğu teklifi ertelemişti ve bizim ne zaman ne halde olacağımız belli olmadığından bu durum onun huzursuz olmasına neden oluyordu.
"Ne o yüzbaşım, karadenizde gemileriniz mi batı?"
Abim benim sesimi duyunca bir uykudan uyanırmış gibi silkelendi ve bana bakarak hafifi tebessüm ile konuşmaya başladı.
"Hahaha yok Yıldızım daha batmadı ama biraz daha Meleğe evlilik teklifini yapmazsam batabilir .
Kıza iki hafta önce sana bir sürprizim var dedim o günden itibaren her gün beni sıkıştırmaya başladı, biliyor musun yüzüğü aldığım andan itibaren yanımdan ayırmadım. "
"Sabret abim Güneşi bulmamıza çok az kaldı, sana söz veriyorum bu sefer elimiz boş dönmeyeceğiz ve döndüğümüzde sen sevdiğin kadına en güzel şekilde teklifini yapacaksın."
"Sen bakma bana güzelim, bizim şu an ki önceliğimiz Güneşi sağ sağlim bulup ailesine kavuşturmak."
"Öyle yapacağımızdan emin olun yüzbaşım, evet Savaş komutanım bu gece o güçlü kollarınızda biricik kardeşiniz için yer vardır umarım.
Malum yakın bir zamanda o kollar dolu olacak."
Söylediğim şeyden sonra abim tebessüm etti ve yanıma geldi ardından beni küçük bir çocuk gibi kollarına alıp göğsüne yatırdı, bende tıpkı bir kedi gibi ona sokuldum.
"Asla unutma güzelim, bu güçlü kollar her zaman senin için boş olacak ve sen ne zaman istersen seni sarıp sarmalayacak."
"İyi ki varsın kolları güçlü abim."
"Hahaha, sende iyi ki varsın çok bilmiş kardeşim."
Gülümsedikten sonra abimin huzur veren kollarının arasında vücudumun gevşemesine müsade ettim ve bugünlük kendime izin verdim, malum yarın bizim için çok yorucu olacak.
........
Sabah abimin yatağında onun kollarının arasında uyanmıştım ve kendimi fazlası ile dinç hissediyordum, abimide uyandırdım ve hazırlanıp karargaha gitmek için yola çıktık. Karargaha geldiğimizde üzerimizi değiştirip Gölge timi ile sıkı bir eğitim yaptıktan sonra toplantı odasına gittik, içeride Abim, Poyraz, ben ve içinde hoşlanmadığım kişilerinde bulunduğu polis ekibi vardı.
Çağla denen komiser dik dik bana bakıyordu, bende aynı şekilde ona karşılık veriyordum ki Rıza Albay'ın konuşması ile bakışlarımız onu buldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)
AksiYaşadığı zor günlerin sonunda, asker olup anne ve babasının intikamını almak için yemin eden o küçük kız, o intikam için yanıp tutuşurken hayat onun karşısına ne gibi sürprizler çıkaracak????? Gelin hep beraber o küçük kızın hikayesine eşlik edelim...