Yeni bölümümüz geldi, inşallah bol yıldızlı ve yorumlu bir bölüm olur.
😁😁😁😁
Bu arada şimdiden KPSS'ye girecek olan herkese başarılar diliyorum.
Yazardan Devam
Anka timi ve ekip onlara verilen adrese ulaşmışlardı, herkes dikkatle çevreyi kontrol ediyordu ve Güneşten bir iz bulmak için uğraşıyorlardı, Poyraz dışında hiç kimse bunun onlara hazırlanmış bir oyun olduğunu bilmiyordu.
Çevre güvenliğinden emin olduktan sonra karşılarında ki kulübeye girdiler ve onları her zamanki gibi bir boşluk karşıladı, etrafı kontrol ederken bu işte bir şey olduğunu bir kişi hemen anlamıştı. Bu adres onlara karşı düzenlenen bir oyundu ama bunu neden düzenlediklerini amaçlarının ne olduğunu çözmeye çalışıyordu bu yüzden sessiz kalıp oyunu devam ettirmeye karar verdi.
Poyraz ise dikkat çekmemek için yüzüne yerleştirdiği sinirli ifade ile karargaha geri dönmek için araçlara binmelerini emretti, bir yandan da içinden sevdiği kadının ve kardeşlerinin zarar görmeden Güneş'i bulmaları için dua ediyordu.
Arabaya binmek üzereydi ki üzerinde ki keskin bakışları hissetti,bu bakışların kime ait olduğunu artık çok iyi biliyordu ama o yokmuş gibi davranıp önüne kocaman bir duvar örüyordu.
Yıldızı haklıydı, Çağla komiserin dikkati fazlası ile onun ve Yıldız'ın üzerindeydi, artık ikiside bu komiserin amacını öğrenmeleri gerektiğini biliyorlardı.
Yıldız'ın Anlatımından
Boynumu sıkan şerefsizden sonra karşımda biri daha belirdi, istesem şu an da ellerinden kurtulurdum ama biraz eğlenmek benimde hakkımdı.
"Vay vay vay, ikiye bir diyorsunuz öyle mi? Ya da biz ona ölüm korkusu mu desek?"
"Ahahaha, salaklığına hayran olmamak elde değil Hayalet, bu kadar korunaklı bir yere üstelik Ateş'in mekanına giriyorsun ve yakalanmayacağını düşünüyorsun öyle mi?
Sana bir şey söyleyeyim mi? Bu dağ fareleri seni gözlerinde fazla büyütmüş, bir de diyorlar ki onlar farkında olmadan sen nefeslerini kesermişsin, bak bakalım şimdi biz senin nefesini nasıl kesiyoruz!"
"Ah, Ateş'in köpeği senin için çok üzüldüm çünkü sen şizofreni olmuşsun, olmayan şeyleri görüyorsun.
Ayrıca burası Ateş'in mekanı değil burası Türkiye Cumhuriyetinin toprakları ve bende o topraklar için can alıp can verecek olan kişilerden birisiyim."
"Her neyse şimdilik sizin ama gün gelecek bizim olacak, bu arada neden buraya geldiğini biliyorum. Hım neydi adı, ah hatırladım ismi Güneşti üstelik Albay kızıydı.
Ah, o kızın güzelliği beni zorluyor ve aklımı başımdan alıyor, eğer Ateş'in emri olmasaydı bir dakika bile durmazdım ama sıramızı bekleyeceğiz."
Karşımda ki soysuzun ima ettiği iğrenç şeylerden sonra sinir duygusu bir ateş gibi damarlarımda dolaşmaya başladı ve karşımda ki kansızın biran önce nefesini kesmem için beni kampçılıyordu.
"Sana sözüm olsun,sırf aklından masum bir kız için kötü düşünceler geçirdiğin için senin beynini patlatacağım!"
"Ahahaha, unutma Hayalet tek bir hareketim ile adamım boynunu kırabilir, bu yüzden ne söylediğine dikkat et küçük şey."
"Küçük şey öyle mi? O küçük şey birazdan burayı darma duman edecek sizide kendi elleriyle gebertip bir kuytuya çekecek."
"Öyle mi dersin? İstersen bu dediklerinin olma ihtimalini düşünelim, hımmm sanırım asla böyle bir şey olmayacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAĞLARIN SÖNMEYEN YILDIZI(HAYALET)
ActionYaşadığı zor günlerin sonunda, asker olup anne ve babasının intikamını almak için yemin eden o küçük kız, o intikam için yanıp tutuşurken hayat onun karşısına ne gibi sürprizler çıkaracak????? Gelin hep beraber o küçük kızın hikayesine eşlik edelim...