Elimdeki koliyide bantladıktan sonra koli bandını üzerine koydum ve etrafa bakmaya başladım. Bugün yeni bir maceraya, yeni bir eve yeni bir şehre gidecektik.
Evin içindeki anılarımız canlanıyor gözümde. Abim haklıydı, eşyalar da konuşurdu bizimle."abla ben odamdaki son koliyi de kapattım. Hazırım yani"
Ezgi kıvırcık kızıl saçlarını savurarak odasından çıkıp yanıma gelmişti.
"tamamdır bir tanem, bende şimdi burayı bitirdim. Zaten bir kaç dakikaya da kamyon gelir"
Ezgi yüzüme bakarken, o yavru köpeği andıran güzel gözleirni doldurdu.
"abla, bu evi neden kapatmıyoruz. Neden açık bırakıp bir yanımızı burada bırakmak zorunda bırakıyorsun"
Ezginin küçük yüzünü ellerimin arasına aldım ve sevdim. Doldurduğu gözlerinden bir kaç damla sürülmüştü.
"madem yeni bir şehre yeni bir hayata başlıyoruz o zaman arkamızda bırakmasak ya bunları."
"abimizin anılarının dolduğu bu evi kapatmaya senin gönlün el veriyor mu bir tanem"
Ezgi ellerimden kurtulup baş parmağı ile gözyaşlarını silip ellerini burnunun ucunda birleştirip derin bir nefes almıştı. Ağladıktan sonra hep böyle yapardı.
"böyle yaparken de sanki abimi arkamızda bırakıyormuşum gibi hissediyorum abla. En iyisi evi kapatıp abimin bir daha gelmeyeceğini kabul etmek abla"
Ezgiyi kendime çekip sıkı sıkı sarıldım. Gözlerim dolmuştu çünkü. Ağladığımı görmemeliydi.
Saçlarından öpüp mis gibi portakal kokan saçlarını sevdim."abim haklı. En küçüğümüz olabilirsin ama en akıllımız hep sen oldun"
Ezgi bir şey demek yerine kollarını daha sıkı sardı belime.
"hem belki orada yapamazsak geri geliriz buraya. O yüzden açık kalsın burası"
Bir kaç dakika sonra Ezgi geri çekilip yüzüme baktı.
"koydun aklına. Alacaksın o intikamı değil mi. Sonra ne olacak abla. Abim geri mi gelecek"
Ezgi ile belki de zibilyon kez konuştuğumuz konuyu tekrar konuşmak istemedim.
"bunları konuştuk Ezgi"
O sırada çalan korna sesi ile kamyonun geldiğini anladık. Ve koşarak gidip kapıyı açtım.
Yaklaşık bit saatlik uğraş sonrasında kolileri kamyona yerleştirmişlerdi. Kamyon yola çıktıktan sonra Ezgi arabya bindi bende son kez evimize bakıp iç çektim.
"söz veriyorum abim. Kanın yerde kalmayacak. Adalet yerini bulacak"
Arabaya bindiğimde sessiz geçen yolculuk boyunca tek bir şey düşünüyordum. Oradaki hayatımıza adapte olabilecek miydik.
Ezgi tıp fakültesini kazandığı için orada yeni bir hayatı olacaktı. Güzel arkadaşları olması için dua ettim.
Benimde iş yerimde iyi insanların olmasını istedim.
Hukuk zor bir sektördü. Egoist ve acımasız insan çok olurdu.Aklıma sabah Ezgi uyanmadan çıkıp gittiğim mezar ziyaretim geldi.
"abiimmm"
Geldiğim mezarın başında yine abim gibi kokan toprağı sevdim. Elime biraz alıp burnuma götürüp ciğerlerimi doldurdum kokusu ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
Teen FictionSavcı olan Onur Suvaran üniversitede tanıştığı ve ilk aşkı olan biricik sevgilisi Asya Demirel'i amansız bir hastalıktan kaybedince tüm dünyaya küsüp sadece işine odaklanan acımasız ve sert bir savcı olmuştur. Hayat ona öyle bir oyun oynar ki. İlk a...