11

735 67 151
                                    

Onur savcı ile birlikte adliyenin koridorlarında yürürken ikimizde konuşmuyorduk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Onur savcı ile birlikte adliyenin koridorlarında yürürken ikimizde konuşmuyorduk.
Kapıdan çıkıp ilerlerken o konuşmuştu.

"nereye gidiyorsun"

Ona dönüp baktım. Elindeki anahtarla arabasını açtı ve yüzüme bakmaya devam etti.

"arabama gidiyorum"

"arabana, sormak istiyorum acaba olay yerine sadece savcıların araçları alınırken sen arabanla nasıl geleceksin"

Söylediklerine şaşkınlıkla bakarken ona doğru döndürdüm bedenimi.

"sizinle olan ilişkimi en az dereceye indirirsem daha sağlıklı olur diye düşünmüştüm sayın savcım. Mağlum benden pek haz almıyorsunuz"

"özel hayatla iş hayatını birbirine karıştırmam ben avukat hanım. Şimdi arabama biniyoruz ve olay yerine gidiyoruz. Daha fazla itraz istemiyorum yoksa gidip baş savcıya kararımdan vazgeçtiğimi söyleyeceğim"

Son duyduğum cümle ile tek kaşım istemsiz havalanmıştı. Nasıl yani bu teklifi kendisi mi sunmuştu baş savcıya. O yüzden mi sakin karşılamıştı kararını. Şaşkınlıkla ona bakmaya devam ederken o çoktan yürümeye başlamıştı bile. Kafamdaki sorularla onu çok bekletmeden koşarak arabaya bindip.

Araba da sessiz bir yolculuk sürüyordu. Bir ara savcı onur gözlük takmıştı. Gözlüklü haline yandan bakarken bir anda yüzünün ne kadar kusursuz olduğunu fark ettim. Bebek yüzülü ve keskin çene hatlarıyla yandan sahiden kusursuz görünüyordu.
Aman kusursuz olsa ne olur içinde bir öküz yatıyordu.

Ben ona dalmışken arabanın içini telefon sesi doldurdu bi anda. Sıçrayıp bakışlarımı çevirdim. Arabanın büyük ekranında yazan yazı gözüme ilişti. 'küçüğüm' yazıyordu. Böyle ince ve güzel şeylerin bu adamdan çıkıyor olması inanılmazdı.

"efendim"

"abi neredesin sen ya"

"geliyorum damlasu, yoldayım işte"

"abi olay yeri inceleme ekibi geldi bekletiyorum resmen. Niye geciktin ki"

"tamam dedim güzelim. Geliyorum işte Allah allah"

Ne yani kardeşi mi vardı. Geçen gün odasındaki kız kardeşi miydi. O gün sinirli olunca pek inceleyememiştim ama sanki benziyorlardı.

Savcı Onur ekrana basıp görüşmeyi sonlandırınca elini çekmeyip radyoya çalıştırdı.

Kanalları geçerken bir den duyduğum ve sevdiğim parça ile elimle ani refleksle engel oldum ona.

Engel olma çabamda elim eline değince elektrik çarpmış gibi geri çekmiştim. Yüzüne bakarken çaktırmadan konuştum.

DilhunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin