7

711 67 86
                                    

Eve geldiğimde yorgunluktan her yerim ağrıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eve geldiğimde yorgunluktan her yerim ağrıyordu. Bugün işlerimiz erken bitince ekiple beraber gezmiştik biraz. Bana İstanbulun en güzel yerlerini gezdirdiler. Hepsi çok sıcakkanlı ve iyi insanlardı. Ama garip bir şekilde sürekli benimle ilgili sorular soruyorlardı. Tanam yeni olduğum için merak ettiklerini biliyordum ama yine de normalinden biraz fazla merak ediyorlardı sanki.

Aklıma beraber vapura bindiğimizde ben denizi izlerken onların da beni pür dikkat izledikleri aklıma geldi. Evet çoğu zaman izlenirdim ama bu başkaydı. Anlamlandıramadığım bir şekilde beni rahatsız ediyordu. Sanki varlığım onları rahatsız ediyormuş gibi hissediyordum. Aslında asla böyle hissettirdikleri için değildi ama ben öyle bir enerji alıyordum işte.
Hele bir de Yiğitin anlattıkları, onları hiç unutamıyordum.

Berk'in şapşal halleri ve sürekli Melis ile diidşmeleri çok komikti. Berk'in Melisten hoşlandığı o kadar belliydi ki. Bunu herkes çok net anlayabilirdi. Bence Melis te ondan hoşlanıyordu ama o biraz daha katıydı duygularını belli etmekte. Yiğit ise kendi halinde bir adamdı.

Aşk onun yanına uğramamış gibi gözüksede bence aşk elbette herkesin kapısına bir kez olsun uğrar. Hele onların yaşındaki adamlara muhakkak uğramıştır.
O an aklıma savcı geldi. Acaba onun gibi ketum ve gaddar bir adama da uğramış mıdır aşk. Uğrasa bu kadar sert olmazdı. Bence hayatında aşk olmadığı için bu kadar sert zaten.

"e nasıl beğendin mi Yazgı. Deniz havası bence harika geldi ya"

"bence de İstanbul sahiden çok güzel bir şehir."

"demi insanın boğacak kadar kalabalık. Ama aynı zamanda insanı yalnız bırakacak kadar da ıssız bir şehir. Ama seviyorum be ben bu şehri"

Berkin şairimsi konuşması ama sonradan çocuklaşması komiğime gitmişti.

O an bakışlarım Melise kaydı. Yakaladığım o bakışları tüylerimi ürpertti.

"Melis sen niye böyle bakıyorsun"

"nasıl bakıyor muşum"

"en yakın arkadaşına bakıyormuşsun gibi"

O an Melis bakışlarını saniyesinde değiştirdi.

"öyle mi, dalıp gittim herhalde"

Melis dağılan saçlarını düzeltip etrafa baktı. Sonra da Berkin gözlerine baktı.

"ben üşüdüm biraz içeri geçiyorum"

Der demez içeri girdi. Berkte hemen arkasından girdi. Ben arkasından şaşkınlıkla bakarken Yiğit elleri cebinde yanıma gelip benim gibi vapurun demirlerine yaslandı.

"sana neden böyle bakıp durduğumuzu merak ediyorsun biliyorum"

Nihayet birisi normal olmadıklarını açıklamıştı bana.

DilhunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin