16

940 78 137
                                    

Yazgı

Gece serhat beni eve bırakırken resmen yol boyu çocuk gibi dudak salladı. Neymiş Onur benim belimi neden tutmuş. Bu adama tilit oluyorum güvenmiyorum demesi.

"serhat tamam ama artık. Nşye bu kadar büyüttün bu mevzuyu"

"güvenmiyorum çünkü yazgı. Ben o herife güvenmiyorum"

Bir şey demek yerine sessizce yolu seyrettim.

"o herif seni üzer yazgı. Sırf eski sevgilisine benzediği için sana yapmadığını bırakmadı"

"herkes hata yapabilir Serhat. Ayrıca onun da yaraları var"

Kırmızı ışıkta durduğunda bana döndürdü vücudunu.

"yapma allah aşkına yazgı. Sen insanlara böyle muamele yapmazdın. Ne değişti."

İşte bu sorunun cevabını bende bilmiyordum. Kendime sürekli sorduğum bir soruydu ama henüz cevabını bulamamıştım.

"bir şeyin değiştiği yok serhat. Sadece iş yaptığım bir insan olduğu için iyi geçinmek istiyorum. İşteyken huzurlu olmak istiyorum anladın mı"

Serhat yüzüme çok tatmin olmamış gibi bakmıştı bir müddet. Ama yapacağı bir şey olmadığı için önüne dönüp arabayı sürmeye devam etti. Geri kalan yol boyunca da hiç bir şey dememişti.

Ertesi sabah işe gittiğimde gülerek ve huzurla gözlerimi açtım. Resmen geldiğimden beri en enerjik sabahım olmuştu.

Adliyeye girip katımıza çıktığımda Onur savcının odasının önünde olduğunu görünce selam vermek istedim. Ne olduysa o an oldu . Yanındaki kadının hızlıca bana dönüp dolu gözlerle bakmasına şaşırdım. Ama en çokta ağızından çıkan isim beni mahvetti.

"Asya'm, kuzum"

Kadın üzerime doğru gelip yüzümü ellerinin arasına aldığında gözyalşarımı tutamadım.
Daha dün yeni başlangıç yapalım diyen adam bana bunu neden yapmıştı. Neden ya. Ben ona ne yaptım ya.

"Asya' m. Annesinin kuzusu çok özledim senii. Yavrum. Güzel kokulum"

Kadınının söyledikleri ile şaşkınlıkla kalakaldım. Ağlamamı durduramıyordum. Kalbim sızlıyordu. Anne sevgisi görmemiş ben şuan bir anne tarafından seviliyordum ama ben olduğum için değil. Ölen kızına benzediğim içindi.

"Melihat anne bırak lütfen. O Asya değil"

Onur'un kadını üzerimden çekmeye çalışması ama kadının ısrarla sarıp sarmalaması.

Zar zor onu kendimden çekip ittirdim. Normal de böyle kaba bir adam değildim ama şuan yanan canım beni vahşi birine döndürdü.


"ben Asya değilim. Ben kızınız değilim. Ben kimsenin kızı değilim. Yazgıyım ben yazgı. Yeter artık ne olursunuz"


Kadının şaşkınlığı gözümün önüne gelince daha kötü oldum.. Daha fazla dayanamadım ve koşarak çıktım oradan.

Bahçeye çıktığımda bacaklarım artık beni taşımıyordu. Banka oturup kollarımı dizime koyup başımı ellerimin arasına aldım.

Bir kaç dakika sonra dibime gelen gölgeyi hissettiğim anda kafamı kaldırdım. Sonra da ayağa kalkıp dikildim karşısına.

"bu kadarını da yapmazsın diye düşündüm. Bu kadarı da çok ağır olur dedim"

DilhunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin