Yiğit
Damlasunun bağırarak bizi odaya çağırdığından beri Onur delirmiş gibi oradan oraya yürüyordu. Yazgı ve Melisin haberini öğrendik bizde. Berk de en az Onur kadar dehşete düşmüş gibiydi.
"Onur abi sakin olsan mı acaba"
"nasıl sakin olayım Yiğit. Kızlar yok, kaçırılmış kim bilir ne haldeler ne demek sakin ol"
"abi tamam. Böyle bağırıp çağırınca da kızlar kurtulmuyor ama. Hem bak Ezgi de perişan kızı daha çok üzüyorsun"
Damlasuyun söyledikleri ile Onur durulup köşeye sinmiş ağlayan Ezgiye baktı. Derin bir nefes alıp kendine gelmeye çalışır gibiydi. Onuru ilk defa böyle korkmuş ve endişeli görüyordum. Kaybetme korkusunu ilikleirne kadar yaşadığı o kadar belliydi ki.
"ezgi, korkma ablanı kurtaracağız"
"serhat abi de abimi kurtaracağına dair söz vermişti. Ama bak yok. Ablamda abim gibi giderse"
Onur eğilerek Ezginin yüzüne eşitledi yüzünü.
"söz veriyorum ablanı kurtaracağız. Ona bir şey olmasına asla izin vermem"
Ezgi ağızından firar eden hıçkırıklara engel olamadı. Küçük yüzü ile etrafa baktı.
"abim bana kimseye güvenmemeyi öğretti. Yani ablamla bana. Çünkü insanların menfaatci olduğunu. Kimsenin iyi niyetle iş yapmadığını söyledi hep. Ben de onun dediği gibi yaptım kimseye güvenmedim. Bu yüzden de hiç darbe yemedim."
Ezginin anlattıkları ile hepimiz onu pür dikkat dinledik.
"benim aksime ablam, benim aksime herkese çok güvendi. O hep birilerinin iyi olduğuna inanmak istedi. Ta ki abimi kaybedene kadar. Ama siz, sizlerle tanıştıktan sonra tekrar güvenmeye başladı. Tekrar eski neşeli ablamı gördüm ben. Ve hayatımda ilk defa bende güvenmek istedim. "
"lütfen lütfen ablamı kurtarn"
O an hiç beklemediğim bir anda Onur Ezgiyi kendine çekip sıkı sıkı sarıldı. En az benim kadar Damlasu da şaşırmıştı. Çünkü Onurdu bu. Uzun zamandır kimseye sarılmayan. Kimseyi kendisine yaklaştırmayan.
"sözüm olsun sana. İki elim kanda da olsa bulup getireceğim. Güvenini de boşa çıkarmayacağım. Söz"
🌱🌱🌱
Emniyetten gelen haberlerle kaçırılma vakası dış işlere ulaşmıştı ve hemen araya girip korsanlarla iş birliği yapmaya çalışıyorlardı.
"duydun işte iletişime geçmişler Onur"
"ee ne yapalım yani bekleyelim mi öylece"
"ne yapacağız peki. Yunanistan'a mı gidelim ne yapalım yani"
"EVETT"
Onur öyle bir bağırmıştı ki sıçramıştım.
"gerekirse gideceğim sokak sokak, mahalle mahalle arayacağım. Ama böyle oturduğum yerden bekleyemem. Benden bunu bekleme abi. Bekleme"
Onur'un bu çaresiz hallerine karşı sadece sessiz kalabildim.
"tamam sakin. Gidelim. Hadi beraber gidelim bulalım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
Teen FictionSavcı olan Onur Suvaran üniversitede tanıştığı ve ilk aşkı olan biricik sevgilisi Asya Demirel'i amansız bir hastalıktan kaybedince tüm dünyaya küsüp sadece işine odaklanan acımasız ve sert bir savcı olmuştur. Hayat ona öyle bir oyun oynar ki. İlk a...