Ezginin gelmesi ile masadaki yerimize geçmiştim. Onur savcının dedikleri ile mutlu etmişti. Bana söylemesi, benim bilmemi istemesi mesut etmişti. Çünkü bunu benden saklamaması. Ezgi masada hemen yanıma oturmuştu Onur da onun karşısına, Melisin yanına oturmuştu. Diğer yanımda Yiğit ve Yiğit'in karşısında da Berk oturuyordu. Yiğitin hemen yanuna da az evvel gelen Damlasu oturmuştu.
Kafenin tezgah tarafından gelen tıkıtılar ile Melis oraya dönmüştü. Sonra da yüzünde kocaman bir sırıtışla tekrar döndü bize
"bu kafede en çok sevdiğimiz şey, buradaki eleman zırt pırt şarkı değişiyor. Biz buraya ne zaman gelsek sıradaki parça şunun bunun diye eğlencesine takılırdık. Seninle de yapalım Yazgı"
"aa yok ben almıyım Meliscim en son bana acayip hayvanlara benzisen çıkmıştı"
Berkin dediği ile istemsiz kıkırdamıştık. Ezgi de kahkaha atmıştı. Ezgi aralarından en çok Berk'i sevdiğini söyledi. Sanırım kendisi gibi kızıl birini görmek hoşuna gitmişti.
"yaa mızıkcılık yapma Berk"
Melis, Berke tatlı tatlı bakarken Berk hemen kabuk etmişti. Onların aralarındaki bağ istemsiz huzur veriyordu.
"o zaman sıradaki şarkı benden Melise gelsin"
Heyecanla şarkıyı bekledim. Çalan parça kenan Doğulu dan güzelden anlarım dı. Gerçekten çok güzel denk gelmişti.
Gözlerin menekşe bahçesi
Bu kadarı fazla, gerek yok
Sözlerin ipek gül denizi
Bu kadarına hiç, hiç gerek yokHislerim seni ele veriyor
Sen sevilecek yarımsın
Ellerim hep seni arıyor
Yerin yurdun yanımdırHepimiz alkışlar eşliğine beraber söylemiştik. Berk ise hayranlıkla Melis izliyordu.
"sıradaki parça da bende Yiğite gelsin"
Bunu diyen Damlasuydu. Ona bakarken bir anda bakışlarım istemsiz Onur'a döndü. Onur kardeşine kıskanırcasına bakıyordu. Tıpkı eskiden abimin bana baktığı gibi. Tam bir abiydi.
A memo
Burası New York, Amerika
Evler karıştı bulutlara
Nasıl bir yaşam?
Nasıl bir zaman?O memo
İnsanlar simsiyah, kızıl beyaz
Sokaklar basketbol, müzik ve dans
Nasıl bir yaşam?
Nasıl bir zaman?Macera dolu Amerika, Amerika, macera...
Macera dolu Amerika, Amerika, AmerikaÇıkan şarkı ile bu sefer hepimiz kahkaha atmıştık. Resmen komedi bir durumdu. Bu kahkahalar Onur da dahil olmuştu. Onu bu kadar içten gülerken görmek garipti. Gerçekten güzel bir gülüşü vardı.
"ben size diyorum agalar. Benim burada işim yok. Bak şarkıda bile amerika diyor"
"aman abartma be Yiğit. Amerikaya gidip ne yapacaksın acaba"
"tamam, bir şey demedim komiserim"
Yiğit ellerini kaldırmış sanki bir suçluymuş gibi davrandı. Onun bu hareketine Damlasu gülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun
Teen FictionSavcı olan Onur Suvaran üniversitede tanıştığı ve ilk aşkı olan biricik sevgilisi Asya Demirel'i amansız bir hastalıktan kaybedince tüm dünyaya küsüp sadece işine odaklanan acımasız ve sert bir savcı olmuştur. Hayat ona öyle bir oyun oynar ki. İlk a...