3.Bölüm

4.1K 165 0
                                    

Gülperi

Yaşadığım ağlama krizleri ve beyin fırtınası sonucu olayı gözardı edip, çabalamaya devam etmeye karar verdim. Tamam, yaptığı aşırı gurur kırıcı ve kendini beğenmişlikti ama o Gökdenizdi. Ne yapsa vazgeçemeyeceğim adamdı.

Şimdi ise tekrar aynı saatte yetimhaneye gidiyordum . Dün o anki acıyla Gülü bile ziyaret edememiştim. Bugün kesin onu görmem gerekti. Sokağın başına gelince banka doğru baktım,oradaydı. Yine gözü yerde, elleri cebinde öylece oturuyordu.

Yavaş ama kendinden emin bir şekilde yanına gittim. Bir iki saniye yanında öylece beklesem de bu sefer sormadan direkt oturdum. Tepki vermiyor bana yine bakmıyordu. Sinirlenmemeye çalışarak konuştum:

-"Bu sefer izin almadım, nezaket kurallarına çok takıldığını düşünmüyorum"dedim tutamadığım sinirimle.

Kaşları hava kalktı, hafif gülecek gibi olsada gülmedi. Yandan bir bakış atarak:

- "Niye sinirlendin?"dedi.

Nasıl niye sinirlendim? Dünkü tavrında sinirlenecek bir durum görmüyor muydu? Hoş, görse neden yapsın ki? Pekala, açık konuşalım seninle Gökdeniz . Umarım bu kabalığını ileride aşabiliriz.

-" Yani yaptığın şeyi fark etmeyecek kadar mı umursamazsın? " dedim.

Oturduğu yerde dikeldi. Bu sefer yüzünde ne olduğunu anlamadığı bi hal vardı. Bir iki saniye kaşları çatık dursada kısık sesini duydum:

- "Dün yanlış bir şey mi yaptım" dedi. Kısık ve çekinerek sorduğu soru beni şaşırtsa da cevap verdim.

- "Elbette yaptın, doğrusunu söylemek gerekirse o tavrı hak etmemiştim."

Ani bir hareketle bana doğru döndü. Elini hafif yukarı kaldırarak:

- "Ne yaptım ki?"dedi.

Öyle bir masum ifadeyle sormuştu ki dünkü olayı görmeseydim kesinlikle Gökdeniz bir şey yapmamıştır derdim. Halbuki göz göre göre elimi sıkmayaşını bilmiyormuş gibi yapması beni daha fazla sinirlendiriyordu. Tabiki sıkmak zorunda değildi ama bunu kibar bir dilde de söyleyebilirdi değil mi?

- "Bir de farkında değilmiş gibi yapıyorsun. Dün sana elimi uzattım tanışmak için, görmene rağmen elimi sıkmadın. Yani tamam, tokalaşmak zorunda değilsin ama kibar bir dille söylesen olmaz mıydı? Kendimi çok kötü hissettim." dedim.

Az önceki meraklı ifadesi gitmiş yerine acılı bir hal almıştı. Konuşmamın ortalarında omuzları düşmüş, başını yere eğmişti. Tavırları mahcuptan ziyade çaresiz gibiydi. Bu haline üzülürken keşke hiç söylemeseydim dedim.

Kısık ve titrek sesini duydum

- "Özür dilerim, ben fark etmemişim."diyebildi sadece.

Üzülerek:

- "Hayır ya önemli değil,boşver"dedim.

Başını salladı ve hafifçe gülümsedi. Ardından tekrar önüne döndü. Sohbet açmam lazımdı, ne sorabilirdim ki?

- " Her gün gelir misin buraya?"

Ellerini cebine koyarken cevapladı,

-" Evet geliyorum, yetimhaneye"dedi.

- " Aslında ben seni tanıyorum" dedim.

Kaşlarını hafif çatsa da nereden dedi.

- "Ben yetimhanede kalıyordum. Gülün yanına gelirken görüyordum seni " dedim.

Gülümsedi.

- "Sen o Gülperi misin yoksa?" Dedi

Tam hangisi diyecek iken devam etti.

- "Gülümün meşhur peri ablası" dedi.

Gülümsedim, benim dedim. Başını salladı, ardından ayağa kalktı. Niye kalktığına bakarken eliyle gel hareketi yaptı.

-" Madem o peri sensin Gül' e gidelim o halde" dedi. İşaret parmağını havaya kaldırarak uyarıcı bir tonda konuştu." Ayrıca haberin olsun gönlünü alman gereken bir Gül var" dedi.

Telaşla ayağa kalktım.

- "Ya bak ben aslında gelecektim yanına hatta dün o yüzden gelmiştim. Ama sen öyle yapınca , sinirlendim işte. " dedim.

Yine durgunlaşan yüz ifadesiyle bu konun canını gerçekten sıktığını anladım. Üstelememek adına hızlıca konuşmaya devam ettim.

-"Hadi o halde bir an önce gidelim, işim zor "dedim gülerek. Başını salladı ve yetimhaneye ilerledik.

Yanımdaki adamla yetimhane kapısından girerken,onu bir daha görememe ihtimali yüzünden üzülerek çıktığım bu kapıdan şimdi onunla beraber giriyordum.

BÖLÜM SONU

Merhabalar, umarım bölümü beğenmişsinizdir. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum💙
Kendinize iyi bakın, hoşçakalın❤️

KÖRDÜĞÜM SEVGİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin