24.BÖLÜM

1.6K 67 6
                                    


Herkese merhaba yeni bölümle karşınızdayım. Finale yaklaşmak üzereyiz kitabın gidişatı hakkında yorumlarınızı merak ediyorum. Umarım kitabı beğeniyorsunuzdur. Görüşleriniz belirtirseniz mutlu olurum💙

BÖLÜM SÖZÜ:" Seni bu yük altında bırakamam."

Gülperi

Her acı elbet geride kalır. Yaşadığın onca üzüntü, kırgınlık mutlaka geçer. Hayatın kanunu, herkes ve her şey geride kalır. Geçmiş bu dünyadaki en büyük mezarlık. İçinde bir sürü kırgınlığın , sevinç ve üzüntünün olduğu bi mezarlık. En sevdiklerinle dolu.

O yüzdendir ki geçmişe takıntım. Her gün defalarca aklıma gelişi bundandır . Dedim ya içerisi en sevdiklerinle dolu diye. Aşılmıyor, aşamıyorum onların benden gitmiş olabileceklerini kabullenemiyorum. Ki her şey de aslında tam bu noktada başlıyor. Mutsuzluğun anahtarı: kabullenmemek.

Gökdeniz en büyük kazancım. Hayatımız olağanca monoton olsa da biz bize yetiyorduk. Onun öylece masum bir şekilde beni beklediğini görmem dünya üzerindeki en büyük eğlencelerden bile kat kat mutlu ediyordu.

Benim hayatına girişim ne kadar ani olsa bile o benim yıllardır hayatındaydı. Bilmese bile üzüntülerimde tesellim , sevinçlerimin kaynağıydı . Bu derece bağlılık normal değildi, farkındayım. Ancak buna engel olamıyorum. Ona karşı öyle yüksek hisler besliyorum ki hani bana Peri'm demesiyle bile birçok şeyi yapabilirmişim gibi.

Her şeyden önce güçlü bir ruha sahip değildim. Yalnızlık güçlü insanların yapacağı , altından kalkabileceği bir duyguydu . Yada yalnızlığı büyük bir tehlike olarak görmemek, ondan gidenlere inat yaşamını eksiltmeden devam edebilmek güçlülerin işiydi.

Dediğim gibi ben güçsüzdüm, Gökdeniz de öyle. Biz iki yaralı birbirinde derman bulmaya çalışıyorduk, tabi eğer bulabilirsek.

" Ohoo, gülperi sende mi ya? "

Emre'nin sesiyle irkildim.

" Hı , bi şey mi dedin? "

Yüzünde gittikçe alıngan bir iafade oluştu.

-" Eh be yenge ben iki saattir kiminle konuşuyorum"

Huysuz sesiyle gülümsedim. Yine Gökdeniz'in evinde tam kadro oturuyorduk. Tam kadro dediğim de ben, Gökdeniz ve Emre .

-"Kusura bakma , aklım karışıktı. Ne diyordun? "

-" Diyorum ki sizin neyiniz var? İkiniz de bir değişiksiniz."

Elimi havada önemli değil gibi sallayıp önüme döndüm. Gökdeniz'le yaptığımız konuşmadan beri durgundu. Bana söyleyemese bile kim bilir neler düşünüyor da kendini üzüyordu.

Emre ellerini dizine koyup ayağa kalktı.

-" Eh ben gideyim o zaman. Belliki sizin de halletmeniz gerek konular var. "

Başımı salladım. Bu kadar anlayışlı ve dikkatli olmasını seviyordum. Emre gerçekten de herkesin isteyebileceği bir dosttu.

Emre önde ben arkada salından çıktık. O evden çıkarken ben Gökdeniz'in yanına doğru gitmeye başladım. Odasında yatakta oturuyordu. Yanıma gelmiyordu. Benden kaçmaya çalışan halini fark etmiyor da değildim.

" Gökdeniz ne oluyor? Ne bu düşünceli hal?"

Cevabını bildiğim sorular, bu sıralar hayatım tam olarak böyle geçiyordu. Sonunu bildiği şeyleri yaşamak dazla yorucu olmaya başlamıştı.

-"Bir şey yok Peri'm "

Çatallı sesini duymamla başımı iki yana salladım. Bu kadar benzemek zorunda mıydık? Bütün dertlerimizi içimizde yaşamaya bu dertleri anlatmaya çekinmek yetmemiş miydi?

-" Gökdeniz, lütfen"

Yüzü gittikçe sıkıntılı bir ifadeye bürünürken isteksizce konuştu.

" Üzülmeni istemiyorum."

". Hadi çimen gözlüm, benim yüzümden böylesin biliyorum"

Başını salladı.

" Senin yüzünden değil, benim yüzümden. Gülperi ben düşündüm. Yani sen başından geçenleri anlattığından beri düşünüyorum." Eliyle sakallarını sıvazladı." Yani nasıl desem o insanlar yada bambaşka birileri bir gün benim yanımda sana zarar vermeye kalksa ben seni nasıl koruyacağım ?"

Kitle dizini gösterdi. Soyulmuş derileri kanlanmıştı.

" Bak üstelik kendimi bile koruyamıyorum"

" Gökdeniz yapma bunu, lütfen . Hep aynı konuya çıkmayalım konuştuk bunları senin elin- "

-" Hayır gülperi , öyle değil işte . Anlamıyorsun beni güzelim,inşallah da hiç anlamazsın ama bu öyle elimde değil yapacak bir şeyim yok diyip geçiştireceğim bir şey değil ki. "

-" Ya koyuyor işte anlıyor musun" Eliyle kalbını işaret etti." Şuraya koyuyor. Sevdiğim kadını içine çekmek istedikleri şu durumda bile adam gibi yanında duramamak koyuyor . " Eliyle yüzünü sıvazladı. " Bu acizlik beni çok yoruyor. Hayata yetememek beni tüketiyor Peri'm . Yenemiyorum işte şu dünyaya geldim geleli ne kendime ne de başkasına yetemiyorum"

-" Aşamıyorum bu duyguyu , özür dilerim. Biliyorum benim gibi biriyle beraber olmak bile zorken ben bu hareketlerimle daha da zorlaştırıyorum . "

-" Gökdeniz yapma bunu, bunu bize yapma."

Gözünden akan yaşı silerken titreyen sesiyle konuştu. " Elimde değil ki.."

BÖLÜM SONU

KÖRDÜĞÜM SEVGİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin