7.Bölüm

2.8K 128 0
                                    


Bölüm Şarkısı: Elyas & Taha~ Gülüşlerimde Saklı Bir Peri

Bölüm Sözü: " Gözlerinde gördüğüm ışığı koca bir galaksiye değişmem"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm Sözü: " Gözlerinde gördüğüm ışığı koca bir galaksiye değişmem"

Gülperi

Telaşlı bir şekilde banka yürürken Gökdeniz'in orda olmasını umuyordum. Zaten yeterince geç kalmıştık. Banka geldiğimde orda oturan Gökdeniz'i gördüm.

-" Hadi kalk çimen gözlüm, geç kaldık." dedim nefes nefese.

Gülümseyerek oturduğu banktan kalktı, başını salladı.

-" Gir koluma, gidelim."

Titreyen elimi yavaşça koluna koydum. Sıkı tutmuyordum, sanki kolunu hareket ettirse düşecek gibiydi elimi koyuşum. Yavaşça yürümeye başladık. Kafe uzak değildi, yaklaşık beş dakikalık bir mesafedeydi. Gökdeniz'e baktığımda dünkü huzursuz ifadesi yoktu aksine oldukça rahat gözüküyordu.

-" Gülperi görüşmeden sonra bir şeyler yapalım mı işin yoksa"

-" Yok hayır işim yok ."

Kafenin önüne geldiğimizde yavaşça içeri girdik. Kafede Mert'i ararken onun sesini duydum.

-" Gülperi burdayım."

Sağ tarafa doğru ilerledik. Masaya geldiğimizde Mert bizi ayakta bekliyordu. Gülümseyerek elini uzattı.

-" Hoşgeldin Gülperi"

Uzattığı elini sıkarken gülümsedim. Gözlerim Gökdeniz'e döndü. Mert aynı şekilde Gökdeniz'e de hoşgeldin dedi ancak elini uzatmadı. Bu tavrını Gökdeniz'in onunla göz teması kurmadığından dolayı çekinmesine bağlamıştım. Ki muhtemelen de öyleydi. Sessizce oturduk. Aradaki gerginliği dağıtmak için Mert'e döndüm.

-" Ben aslında dünden beri merakla bekliyorum. Nasıl bir şey yapacağız ?" diye sordum.

Mert gökdenizdeki bakışlarını bana çevirerek gülümsedi.

-" Aslında çocukları biraz olsun stresten kurtarmayı planlıyoruz. Ufak bir etkinlik gibi düşün."

-" Sanırım buna çok ihtiyaçları var" dedim.

Başını salladı.

-" Ya gülperi söylemeden geçemeyeceğim gözlerinin rengi çok güzel. Yani daha önce bu tonda bir mavi görmemiştim." dedi gülümseyerek.

Yanımda Gökdeniz'in sinirli bir nefes vermesiyle kaşlarım çatıldı. Her şeye neden bu kadar çabuk sinirleniyordu ki? Bu kadar kıskançlık iyi değil çimen gözlüm . Bu tatlı sinirli haline gülmemeye çalışarak Mert'e teşekkür ettim.
Az sonra yaslandığı sandalyeden Gökdeniz bana doğru yaklaştı. Sessizce

-" Bu herif bir kere daha gözlerini görmeyecek güzelim. "

Fazlasıyla sinirli çıkan sesi beni şaşırtsa da Peki dedim sessizce. Gökdeniz başkaydı, biliyordum asıl mesele iltifat almam değildi. O, beni hiçbir zaman göremememin üzüntüsündeydi. Herhangi birinin iltifat ettiği gözlerimi göremeyecek olmak onu üzüyordu. Anlıyordum.

Biraz daha yapılacaklarla ilgili konuştuktan sonra kafeden ayrıldık. Tabi Gökdeniz yine Mert'e hiçbir şey söylememişti. Yan yana sokaklarda gelişi güzel yürürken dayanamayarak konuştum.

-" Gökdeniz neden bu şekilde davrandın? "

Yerdeki gözleri benden tarafa döndü. Çıktığımızdan beri çatık olan kaşları daha da çatıldı.

-" Ne yapmışım?" Sorgular sesini duyunca hafif duraksasamda konuşmaya devam ettim. Çünkü tavırlarının nedenini öğrenmem lazımdı. En azından onun düşüncelerini öğrenmem yanlış bir hareket yapmamı engellerdi.

-" Yani ne hoşgeldin nede hoşçakal dedin. Üstelik Mert'in sana bunları söylemesine rağmen. Hoş olmadı."

Durdu ve bana doğru döndü. Başını hafif bana doğru eğerken burnu saçlarıma değdi. Burnunu sürterek kulağımın hizasına geldi. Fısıldayarak konuşmaya başladı.

-" Biraz daha o adam hakkında konuşursan hiç iyi olmayacak limon çiçeği . "

-" Ama bir şey yapmadı ki"

-" Göremediğim gözlerine, göremediğim Gül yüzüne övgüler yağdırdı. Ben gece gündüz delicesine merak ederken, herifin tekinin görüp üzerine iltifat etmesini kaldıramadım. Sinirim üstümde, konuyu kapatalım kalplerimiz kırılmasın tamam mı güzelim? "
Mutlulukla gülümsedim. Böyle olduğunu zaten biliyordum ama amacım sevdiğim adamdan biraz olsun güzel şeyler duymaktı. Elimi koluna koyarak yavaşça sıktım.

-" Tamam çimen gözlüm, sen iste yeterki " diyip koluna girdim.

Gülerek başını iki yana salladı. Sokaklarda biraz daha yürürken hafif kararmaya başlayan saatlerde bir tepenin üzerine oturduk. Yol üzerindeki bir marketten çekirdek ve içeçek almıştık. Gözlerim gökyüzündeyken ömrüm boyunca yaşadığım en huzurlu anın bu an olduğunu düşünmekten alıkoyamıyordum kendimi.

Gökdeniz'e baktığımda elinde tuttuğu içeceğiyle öylece karşıya bakıyordu. O görmese bile baktığı yerde yeni yükselen ay vardı. İçim burkulsa da yalnızca tebessüm ettim.

Konuşmadık ne o neden ben. Oturduk öyle, dakikalarca belki de saatlerce. Buna ihtiyacımız vardı sanki. Yan yana saatlerce susmaya ihtiyacımız vardı.

-" Biliyor musun Gökdeniz, bu milyarlarca yıldız senin bir bakışına , bir gülüşüne eşit değil"
Ki en yalnız anlarıma şahitlik etmiş olsalar bile.
Gülümseyerek başını yere eğdi. Daha sonra elindeki içeceği kenara bıraktı. Elini omzuma atarak beni kendine çekti. Başım omzuyla boyun arasında kalırken kokusunu içime çektim.

-" İyiki sevmişsin, iyiki bana gelmişsin Perim " dedi saçlarımın üstünden öperken. Devam etti

-" Sen gülüşlerimin sebebi oldun."

İyiki sana gelmişim Gökdeniz'im, iyiki.

Umarım beğenmişşsinzdir💙

KÖRDÜĞÜM SEVGİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin