Selam benimkiler vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Bu bölümü fatma_16Bursa 'a ithaf ediyorum. Desteğin için teşekkür ederim güzelim 🤍
•-•
Aşkı bir kelime ile anlatacak olsaydım Ares derdim sadece. Ares hisstememe neden olan tek kişiydi. Sanki küçük dünyamda bir tek o vardı. Sadece onunla yaşıyor gibiydim. Şuan bile kulaklarım sağır, dilim lal olmuştu. Dudaklarımız birbirinden ayrılmıştı. Belki ayrılalı bir saniye olmuştu belki de 1 dakika belki de 1 saat. Emin değildim çünkü zaman kavramım yok olmuştu. Gerçeklikten sıyrılmış gibiydim. Ares buradaydı tam karşımda. Dudakları hafif ıslak ve aralanmış. Bakışlarında ki şaşkınlık ve tutku.
"Karya, hadi artık gitmeliyiz."
Ares'e son kez baktım ve "dikkat et tamam mı? Seni bekliyor olacağım." dedim. Yüzünde o bilindik haylaz gülümsemesi oluştu. "Sırf bu öpücüğün devamı için bile geleceğim güzelim." Söyledikleri yanaklarımı ısıttı. Ama daha fazla burada duramayacağımı bildiğimden arkamı döndüm ve Renat'ın yanına gittim. Ares de camın kenarına doğru gidiyordu. Renat önde ben arkasında merdivenlerden aşağı indik geniş holden geçtikten sonra başka bir merdivenden daha indik. Silah sesleri hâlâ geliyordu ve Ares'e bir şey olacak diye ödüm kopuyordu. Lütfen Tanrım onu koru. Lütfen. Merdivenlerin sonunda bir kapı karşıladı bizi.
"Renat, Eris ile konuştun mu?"
Renat kapıyı açtıktan sonra "konuştum o güvenli bir yerde merak etme" dedi. Kafamı sallamakla yetindim. Kapının ardından karanlık geçit gibi bir yer çıkmıştı karşımıza. Renat telefonunun feneri ile yolumuzu aydınlatıyordu. Renat önde ilerlerken bende arkasından onu takip ediyordum. Kısa bir yürümenin ardından gördüğüm araba ile tek kaşım şaşkınlıkla havaya kalktı.
"Buda ne? Daha önceden burayı inşa mı ettiniz?"
Renat ukala bir gülümseme takındı.
"Elbette biz her şeye hazırlıklı olmalıyız Karya."
Ne gibi işler yapıyorlardı da hazırlıklı olmalıydılar? Sanırım bazı cevaplara ihtiyacım vardı ve bu cevapları şimdi alacak gibi görünmüyordum.
Arabaya ikimiz de bindik. Renat arabayı çalıştırmadan beklemeye başladı.
"Ares'i mi bekliyoruz?"
Kafasını salladı ve telefonunu çıkardı. Numaraları tuşladıktan sonra telefonu kulağına dayadı.
"Alo Ares"
"Evet arabadayız seni bekliyoruz."
"Tamam"Telefonu kulağından uzaklaştırıp bana baktı.
"Merak etme o da geliyormuş. Birazdan burada olur."
İçimde büyük bir rahatlama oluşurken derin bir nefes verdim. Ares güvendeydi. Bir kaç dakikanın ardından Arka kapı açıldı ve Ares arabaya bindi. Bakışlarım endişe ile onu buldu alnında oluşan ter tabakasına kaşlarımı çatarak baktım. Neden terlemişti? Renat arabayı çalıştırdı ve arabanın ön tarafında ki siyah kapı açıldı. Araba dışarıya çıkarken benim bakışlarım hâlâ Ares'in üstündeydi. Ares de bana bakıp gülümsedi.
"İyi misin?"
Yüzünde ki gülümseme daha da büyüdü.
"İyiyim güzelim."
Bende ona gülümsedim fakat bakışlarım ellerine kaydığında gördüğüm kan ile yüzümde ki gülümseme dondu.
"Ares bu kanda ne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANINA FISILDA
Teen FictionElini ilk önce yüzümde gezdirdi. Oldukça masumca gezinen elleri yavaş yavaş masumluğunu kaybedip günaha davet edercesine aşağı kaydı. Önce boynumda bir yılan misali dolanan parmakları fazla oyalanmadan yoluna devam etti. Göğüslerimin arasında duran...