ÖLÜME FISILDA - TEBESSÜMÜN BURUK HÂLİ

816 54 33
                                    

Lütfen yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın. Sizi seviyorummmm 😽

Keyifli okumalar!

^•^

İnsanlar vardı hayatımızda iz bırakan, insanlar vardı yaralar bırakan. Ve insanlar vardı o izlerden öpüp yaraları saran.

Lakin bazı yaralar da izler de geçmezdi. Ne bir ilacı olurdu nede bir çaresi. Belki de bir insanın başına gelebilecek en kötü şey Eris'in başına gelmişti. Duyduklarımızdan sonra hepimiz sustuk. Sanki konuşmayı unutmuş gibiydik. Kelimeler susmuştu.
Eris derin bir nefes aldı. Gözlerimden akan yaşlar onunkilere eşlik etti. Karşımda ilk kez yıkılmış bir kadın vardı. Ve sanırım bir kadını ancak bu yıkabilirdi.

Alaz kötü biriydi onu ilk gördüğüm anda bunu hissetmiştim fakat bu denli iğrenç biri olacağı aklımın ucundan dahi geçmezdi. Ares'in yüzüne baktım. İfadesizdi. Bakışları boştu. Ne düşünüyordu bilmiyordum. Eris'e inanıyor muydu yoksa onun hâlâ yalan söylediğini mi düşünüyordu? Eğer yalan söylediğini düşünüyorsa sanırım karşısında, Eris'in yanında beni de bulurdu.

Ares dudaklarını araladı ardından geri kapadı. İki saniye bile sürmeyen bu davranışına anlam veremedim. Ares belki de ilk kez ne yapacağını bilmiyordu. O çok sevdiği abisinin bunu yaptığına inanamıyor olabilir miydi?

Ares'in titreyen sesi kulağımda çınladığında büyük bir yıkım yaşadığını fark ettim.

"N-nasıl?"

Eris yutkundu. Yutmak istediği boğazında ki sözcükler miydi emin değildim. Renat, Eris'in yanına gitti. Ona destek olmak adına elini beline koydu. Eris ise ona bakmamıştı bile tek odağı şuan için Aresti. Sanki ikisinin de algıları kapanmış gibiydi.

"Her şeyi anlatacağım. A-ama..."

Konuşamadığında yanına gittim ve destek olmak için sarıldım. Eris başını omzuma yasladığında ona sımsıkı sarıldım. Şuan tek istediğim onun iyi olmasıydı.

"Biraz sakinleş tamam mı? Daha sonra anlatırsın."

Eris hiçbir şey söylemedi. Sadece sarıldı. Renat yanımızdan uzaklaşırken ayak seslerini duyabiliyordum sanırım o ve Ares odadan çıkmıştı. Şuan için olması gerekende buydu. Bir taraf abisi hakkında acı bir gerçeği öğrenirken bir taraf bunu söylemeye mecbur bırakılmıştı.

Eristen uzaklaştım ve tıpkı benim gibi olan yaşlarla kaplı yüzünü avuçlarımın içine aldım.

"Karya ben zavallının tekiyim."

Sessiz fısıltısı bir depremden çok daha etkiliydi. Kafamı hızla iki yana salladım ve göz yaşlarını sildim.

"Hayır Eris sen çok güçlüsün yemin ederim öylesin."

Eris'in boğazından bir hıçkırık kaçtı. Elimin altında sarsılarak ağlayan kadına baktım. Ona yeniden sarıldığımda "canım çok yanıyor" dedi. Kollarımı biraz daha sıktım.

"Söz veriyorum Eris. Eğer o gerçekten yaşıyorsa onun sonunu biz getireceğiz."

Nefesi tekledi.

"Gerçekten mi?"

Kafamı salladım. "Gerçekten Eris."

Derin bir nefesi bırakırken kızarmış gözleriyle gözlerime baktı.

"Bana inanıyorsun."

Kafamı salladım. Elbette ona inanıyordum hiç kimse bu konu hakkında yalan söylemezdi. Öyle ki o bu yüzden birini öldürmeye çalışmıştı. Bu yüzden yalan söylediğini düşünmüyordum. Ama sen Eris neden sana inanılmayacağını düşündün? Ne yaptılar sana da böyle düşündün?

ŞEYTANINA FISILDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin