Selam benimkiler vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Multimedya: Karya'nın giydiği.
Bu bölümü z454332a 'a ithaf ediyorum. Desteğin için teşekkür ederim güzelim 🤍
^•^
Hayal kırıklığı. İki kelime fakat öyle bir derin anlamı vardı ki tarifi imkansız yaşaması kaçınılmazdı. İlk hayal kırıklığına uğradığım gün anneme doğum günü kartı yaptığımda onu çöpe atması ile yaşamıştım. Ona göre yaptığım kart çirkindi ve gereksizdi. O kartı çöp kutusunda gördüğüm de yaşadığım tek şey hayal kırıklığı olmuştu. Şimdi ise bende Ares'e hayal kırıklığına uğrtmıştım. Evet ona hiçbir şey anlatmamış belki de en büyük yanlışı bu noktada yapmıştım. Ama şimdi her şeyi öğrenmişti ve benim kendimi affettirmem gerekiyordu. Evet belki zor olacaktı belki sonuçları beni yaralayacaktı ama umrumda bile değildi. Ares hayatımın şuan merkezindeydi ona aşıktım. Ve insan hayatında yalnızca bir kez aşık olurdu.Ares'in kapısının önünde onu bekliyordum. Saat 16.52'ydi. yaklaşık 4 saattir buradaydım ve ne gelen vardı nede giden. Bir çok anımızın bulunduğu bu evin önünde bekliyordum. Anılar içerideydi. Yatak odasında, mutfakta, salonda. En güzel anılarım belki de bu evin içindeydi. Hangi ara onu hayatıma bu denli sokmuştum emin değilim fakat en doğru ve en yanlış kararım olmuştu.
Büyük kapının açıldığını duydum. Siyah lüks araba bahçeye girdi. Hızla ayağa kalktım ve eteklerimin uçlarını düzelttim. Arabanın içini göremiyordum. Araba kapının önünde durduğunda sürücü kapısı açılmıştı ve siyah takım elbisesi ile Ares görüş açıma girmişti. Saçları geriye doğru taralıydı ve sakalları kısaydı. Yakışıklı görünüyordu fazla yakışıklı görünüyordu. Kaşları beni gördüğünde çatılmıştı fakat ben bunu umursamadan kocaman gülümsemiştim. Saçlarımı geriye doğru attım ve sanki hiçbir şey olmamış gibi "merhaba" dedim. Ares'in kaşları daha fazla çatıldı.
"Ne işin var burada?"
Sert sesi aramızda ki mesafeyi belli eden cinstendi. Böyle olacağını biliyordun Karya. Sakin ol ve çizdiğin yolda ilerle.
"Sana kendimi affettirmeye geldim."
Sesim onun aksine yumuşak ve neşeli çıkmıştı. Ortamı yumuşatmaya çalışıyordum fakat Ares'in sert çehresi işe yaramadığını bas bas bağırıyordu.
"Sana eğer karşıma yeniden çıkarsan neler olabileceğini söylediğimi hatırlıyorum."
Yutkundum ve yüzümde ki gülümsemeyi silmemeye çalıştım.
"Evet söyledin fakat yapmayacağını biliyorum Ares. Sen alalade birini vuracak biri değilsin."
Dudağının bir kenarı yukarıya kıvrıldı. Bu ise beni rahatlatmak yerine daha çok gerilmeme neden oldu.
"Kardeşim dediğim adamı gözlerinin önünde vurmuşken bunu söylemen oldukça komik."
Ah evet o an sanki Ares değilde başka birisi vardı karşımızda acımasız biri.
"O zaman durma hadi çek silahını vur beni. Ne yaparsan yap senden uzak durmayacağım Ares. Sen beni affedeceksin."
Bu özgüven nereden geliyordu bilmiyordum fakat elimden geleni yapacaktım.
"Benim için vuracağım biri kadar değerli değilsin. Şimdi çekil önümden."
Bu acıtmıştı. Fakat sinirle söylediğini bildiğim için bunun üstünde durmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANINA FISILDA
Teen FictionElini ilk önce yüzümde gezdirdi. Oldukça masumca gezinen elleri yavaş yavaş masumluğunu kaybedip günaha davet edercesine aşağı kaydı. Önce boynumda bir yılan misali dolanan parmakları fazla oyalanmadan yoluna devam etti. Göğüslerimin arasında duran...