LİLİTH'İN HİKÂYESİ

2.4K 202 115
                                    

Selam güzellerim hemen bölüme başlayın❤️

Keyifli okumalar!

Multimedya: Yağmur, Samael ve Lilith.

{•}

Samael'in sözlerinden sonra birbirimizden ayrıldık. Yeniden masaya geçerken eş zamanlı olarak yanımıza yeniden birileri gelmiş ve onlar sohbet etmeye başlamıştı.

İçimde ki heyecan ile gecenin sonunu beklerken elimde ki içkiden bir yudum daha aldım.

Samael iş konuşuyor arada da bakışlarını üstümde gezdiriyordu. Yosun yeşili gözleri her gözlerime değdiğinde heyecanla kalbim sıkışıyordu. Bu gece hiç bitmeyecekmiş geliyordu.

Konuşulan konulardan sıkıldığım için yanlarından uzaklaştım Samael'in bakışları bana döndüğünde dudaklarımı oynatarak "sıkıldım, üst kata çıkıyorum" dedim. Samael'in bakışları dudaklarımda gezinip yeniden gözlerime döndü. Başını bir kez aşağı indirip onay verdiğin de merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladım.

Merdivenlerin sonunda kapıları ardına kadar açık olan teras karşıladı beni. Açık kapıdan geçtiğimde ayın aydınlattığı terasta yürüdüm.

Demir korkuluklarına yaklaştım. En üst katta olduğum için ışıkların aydınlattığı manzarada gezdirdim kahve rengi gözlerimi.

Renkli sokak lambaları yıldızların ışığının görevini üstlenmişcesine parıl parıl parlıyordu. Evlerinin kiminin ışığı yanarken kimileri karanlığa gömülmüştü.

Önceden bende o karanlıkta olan kişilerdendim. Ailemle kendi küçük dünyamda yaşıyordum. 20 yıllık hayatım bir şekilde ilerliyordu. Şimdi tek başıma önceden hayalini bile kuramayacağım bir elbisenin içindeydim. İçeriden gelen hoş müzik sesi kulağımı okşuyor hafif esen rüzgar saçlarımı adeta dans ettiriyordu.

Bir kaç daha ev ışığı kendini karanlığa bıraktı. Onların yerini bir başka sokak lambasının ışığı aldı. Sokak lambaları bana evimin önünde ki odama yansıyan ışığı anımsatıyordu. Geceleri karanlıktan korktuğum da odama yansıyan sokak lambasının ışığını izlerdim. O sokak lambasına anlatırdım içimde yaşadıklarımı. İçimde ne fırtınalar koptuğunu bir tek o sokak lambası bilirdi.

Üç kişilik bir ailenin tek kız çocuğuydum ben. Anne, babam ve birde ben. Birde...

Omuzlarıma konan ceket ile bir an irkildim. Bakışlarım arkama döndüğünde uzun boylu bir adamın omuzlarıma ceketini bıraktığını gördüm. Adam yanıma gelip benimle birlikte ışıkları izledi.

Kısık bir sesle "teşekkür ederim" dedim. Adam cevap vermediğinde dışarıyı izlemeye devam ettim.

"Sende sıkıldın değil mi?"

Söyledikleri üzerine bir kaç saniyeliğine ona baktım fakat onun bakışları bir an bile bana dönmedi.

"Evet böyle şeyler pek bana göre değil."

Adam yeniden sustuğunda bu sessizlik rahatsız edici olmaya başladı.

"Benimde pek sevdiğim söylenemez."

Adamın üstünde oldukça pahalı bir takım vardı. Bakarsanız aslında böyle partiler de sıkça bulunduğu aşikardı.

"Üstünüzde ki kıyafetler sıkça bu partilere katıldığınızı söylüyor."

ŞEYTANINA FISILDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin