ÖLÜME FISILDA - VUSLAT +18

1.8K 66 31
                                    

Lütfen yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın. Sizi seviyorummmm 😽

Keyifli okumalar!

^•^

Günün ilk ışıkları gözlerimi yakarken gözlerimi araladım. Yanımda ki sıcaklığı hissedebiliyordum. Başımı sağa çevirdim ve onu gördüm.
Ares.
Yüzünde ufak bir gülümseme ile mışıl mışıl uyuyordu. Saçları dağınıktı ve yüzü gevşemiş sanki güzel bir rüyanın içindeydi. Elim saçlarına ve hafif uzamış sakallarına gitti. Saçlarının yumuşaklığı pamuğa dokunuyormuş hissi verirken sakallarının sertliği bu yumuşaklığa tezatlık oluşturuyordu.

Ellerimi Aresten çektim ve kalkmaya çalıştım. Belimde ki eli yattığım yere düşerken nihayet kalkabilmiştim. Ares ufak mırıltılar çıkartıp uykusuna geri dönmüştü. Yataktan aşağı ayaklarımı uzattım ve ayağa kalktım. Banyoya girip elimi yüzümü yıkayıp temel ihtiyaçlarımı giderdikten sonra dolaptan aldığım eşofman altını giydim. Siyah eşofman bol gelsede elimde başka bir seçenek yoktu. Ses çıkarmadan odadan çıktım ve merdivenlerden aşağı indim.

Mutfaktan gelen sesler ile o tarafa yöneldim. Sanırım birileri erkenciydi. Mutfağa girdiğimde karşılaştığım manzara ile ilk bir kaç saniye durakladım. Renat kahvaltı hazırlıyordu ve Eris masaya oturmuş ona direktif veriyordu.

"Patatesleri daha ince kes kalın olunca çıtır olmuyor."

"Çok biliyorsan neden kendin kesmiyorsun Eriscim?"

Eris aldığı salatalığı ağzına atarken "saçmalama lütfen tırnaklarını yeni yaptırdım olası bir mutfak kazasında onları kaybedemem." dedi.

Renat dudaklarını aralamış cevap verecekken kapıda ki beni gördü.

"Görüyorsun ya Karya bizde derdimiz var sanıyoruz. Hanımefendinin tırnakları kırılırmış."
Renat'ın sitemine gülerken "günaydın" dedim. Renat günaydın diye karşılık verirken Eris oralı olmamış "görüyorum ne yaptığını Renat daha ince " diye söyleniyordu.

Eris'in bakışları üstümü bulurken yüzünü buruşturmuştu.

"Hatırlat bana da seni bir ara alışverişe götüreyim."

Söylediğine gözlerimi devirirken "bunlar benim değil Ares'in. Malum kıyafetim olmadığı için onunkileri giyiyorum." dedim.

"Olsun senin kıyafetlerinde üstündekilerden farksız değil."

Ah bu kız beni çıldırtmak istiyordu. Ona cevap vermeyip Renat'ın yanına gittim.

"Yardım edebileceğim bir şey var mı?"

Renat kafasını sallayıp "yumurtaları soyayabilirsin, birilerinin tırnakları bozulabilir." dedi.

"Benimle uğraşacağına patateslere bak yandılar."

İkisinin atışmasına gülerken yumurtaları soymaya başlamıştım.

"Bugün günlerden ne?"

Sorum ile Renat düşünüyormuş gibi bir saniye durakladı ve 25 Ekim salı dedi.

"25 Ekim mi?" Eris, Renat'ın söylediğini tekrar ederken aklına bir şey gelmiş gibi göz bebekleri büyümüştü.

"Bugün Ares'in doğum günü."

Elimde ki yumurta tabağa düşerken "ne?" dedim.

"Bende diyorum bugün de bir şey mi var diye Ares'in doğum günü tabi ya."

ŞEYTANINA FISILDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin