İLTİCA |+18|

İ. || BÖLÜM 3 || L.B

İyi okumalarr<33

•||'

Gözlerimi kapalı tutmaya devam ederken, rahatsızca kıpırdandım. Bu yatak bana neden batıyordu. Uyuyamıyordum. Yanımda ki beden yüzünden miydi, yoksa garip mi gelmişti anlamamıştım.

Rahat edemiyordum bir türlü, yatakta doğrulurken terlediğimden dolayı boynuma yapışan saçları arkaya attım. Derin nefesler alırken, bakışlarım yanımda ki bedene kaymıştı.

Arkası dönük bir şekilde düzensiz alışverişinden onunda uyumadığını anlamıştım. Bu odadan başka bir yatak odası olmadığına inanamıyordum.

Bu adamın yanında huzura yer yoktu.

"Hey, uyumadın biliyorum. Kalk başka yerde yat."

Sinirle homurdanırken, parmaklarım omzuna değmiş, sarsmıştım. Öylece beklerken, herhangi bir hareketlilik olmadığından dolayı, sakinleşmek adına derin nefesler aldım.

"Sana diyorum duymuyor musun?"

Bir kez daha sarsarken, sinirle yatakta doğruldum.

Başımı Baray'a doğru uzatırken, alnında biriken terlerle rahatsızca gözleri kıpırdıyor, derin nefesler almaya çalışıyor gibi bir hali vardı.

"Sana diyorum duymuyor musun?"

Bir kez daha sarstım, yataktan atsam ne güzel olurdu.

Sonunda gözlerini yavaşça açarken, şaşkınlıkla bakmıştı bana. Bende ona öylece bakarken, yüzünü seyredalmıştım. Karanlığın gölgelediği yüzü, bana mı güzel gelmişti?

Yakından daha hoş görünüyordu yüzü. Ee bane ne bundan.

Başımı sertçe sallarken, geri çekildim sinirle. Saçma sapan düşüncelerimi bir kenara atmalıydım.

"Çok ses çıkartıyorsun, biraz sessiz uyu."

Sinirle yatağa geri uzanırken göz devirip gözlerimi kapattım. Günlerim bana tam bir işkenceydi. Bu adamla benim günler nasıl geçecekti.

En son hatırladığım şey zifiri bir karanlık olmuştu.

Sabah uyanırken, mahrur gözlerimi etrafta dolaştırdım. Oldukça yorgun ve bitkindim. Hayat nede kötüydü.

Odadan çıkarken, lavaboya ilerledim.

"Kahvaltı hazırladım. Gelecek misin?"

Okdukça ifadesiz sesi kulaklarımda dolarken, uykulu gözlerimi ona çevirdim.

"Kahvaltı mı?"

O ve kahvaltı hazırlamak öyle mi? Alayla güldüm. Olumlu anlamda başımı sallarken, arkasını dönmüş yavaşça topallayarak merdivenlerden inmişti.

Arkasından bakıp derin nefesler alırken, lavaboya girdim. İhtiyaçlarını karşıladıktan sonra, aşapıya indim. Ev kiminse baya güzeldi.

Dışarda kar yağmasına rağmen ev çok sıcaktı.

Muftağa girerken, masaya ilerledim. Baray'ın karşısına otururken, küçük bir bakış atmış geri dönmüştü önüne.

Ben yemeğe dalarken,

"Yola çıkacağız, birazdan."

Kaşlarımı çatarken başımı kaldırıp baktım ona. Onun hakkında hiçbir şey bilmediğim gelmişti aklıma.