İ. || BÖLÜM 13 || L.B

15.7K 413 39
                                    

İyi okumalar <33

Yorumlarınızı bekliyorumm

YAZIM YANLIŞLARI İÇİN KUSURA BAKMAYIN.

||•

"N-neden?"
Benden uzaklaşırken, gülümsedi. Yutkunmak istedim, ama yutkunamadım. Neden yutkunamadım bende bilmiyorum. Belki de gerçekten hayal kırıklığına uğramıştım, sonuçta o kağıdı imzalarken sonuçlarını az biraz tahmin edebiliyordum.

Ama bu böyle de devam edemezdi, aramızda ki bütün engelleri aşmalıydık. Birbirmize bağlanmaktan başka çaremiz yoktu, ve benim tek tesellim o çereye tutunmaktı. Aramızda ki bütün engelleri kaldırmakta kararlıydım.

"Ben, insanların kırılmasını sevmem. Ben yüzümden hiç istemem. Ama bende kırılmak istemiyorum artık. Ben yapamam."
Gözlerimi kaçırdım, gözlerim dolmuştu sanırım. Ama bunu yine ben yapmıştım. Yada gerçekten ben mi yapmıştım. Her neyse yapmam gereken tek şey reddetse bile, ne olursa olsun kocama karşı görevlerimi yerine getirmekti, öyle değil mi?

Ayağa kalkması iyi değildi, dinlenmesi gerekiyordu. Gözlerinde yine bir boşluk vardı, belirsizlikti en çok insanın canını yakan.

"Peki, sende haklısın. Ama bize bir şa-"

"Vericem. Herkesin aksine beni kabul ettiğin için. Evlenmeyi kabul ettiğin için. Seni de anlıyorum, kim böyle bir adamla evlenirdi ki."
Şaşkınca ona bakarken, kendini böyle aşağılaması hoşuma gitmemişti. Hem de hiç, ben ona bağlandığımı hissediyordum. Kendini böyle ezmesi beni sinirlendirmişti. Ama bunları söyleyecek cesaretim yoktu.

Diğer sefer ki sözlerim ise, bilmiyorum düşündükçe daha çok utanıyordum. Onları nasıl söylemiştim ben. Düşündükçe yanaklarım kızarıyordu.

Ayağa kalkıp kolundan tutarken, yatağa oturttum. Anlamsızca ne yapmaya çalıştığımı anlamak istercesine bakıyordu. Ama hiçbir zaman anlayamayacaktı, belirsiz ve bazen de ne yaptığının farkında olmayan birisiydim.

Aynı az önce ki sözlerim gibi. Ama pişman mıydım? Kesinlikle hayır.

"Ben evlendim ama, hem özür dilerim. Biliyorum öyle hemen geçmez ama, ben sararım bütün yaralarını. Sadece benim açtıklarımı değil. Hepsini saralım."
Onu omzularından itirip yatağa uzanmasını sağlarken, yorganı üzerine attım.

Bu cesaret dolu sözlerimi pek takmıyor gibiydi. Sanırım çoğu insan kendini ona inandırmaya çalışmış, sonra da onu kırıp dağıtmışlardı.

Çok garip şeyler oluyordu, ve ben çok garip hissediyordum. Bunları ilk defa birisine söylüyordum, ve benim için duygularımı anlatmak nerdeyse imkansızdı. Kendimi açıklayamazdım.

Uyumak en iyisiydi. Ne zaman yaklaşsam, kendisini geri çekemiyor gibiydi. Ama bir o kadar da kendini herkesten uzak tutmak istiyordu. Ama ben onun için herkes olmayacaktım. Kocam için çabalayacaktım. Evliliğimizi kurtarmak için.

"Bir daha kendine böyle hakaret edersen seni boşarım."
Yatakta ona sırtımı dönerken uykuya dalacakken, kendi kendime mırıldanmıştım. Bunlar gerçekten istem dışı çıkmıştı dudaklarımdan. Ama duymamıştı sanırım bu iyiydi.

"Uyan, Baray uyansana gidelim evimize hadi ya."
Omuzlarından yine sarsarken, kendisine gelmesi için saçını çektim. Saçları çok yumuşakmış. Resmen bir sattir uyandırmaya çalışıyordum onu. Artık sıkılmıştım ama.

Ne yapsam öpsem uyanır mıydı. Çüş Lale. İstersen bide...neyse sus aklıma çok fesat şeyler geldi.

"Kadın yeter bak, beni sarsa sarsa bir hal oldum. Saçımı bırak."
Mahrur dolu sesiyle isyan ederken, gülümsedim. Bu günlerde çok mu gülümsüyordum ne.

İLTİCA |+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin