İLTİCA |+18|

İ. || BÖLÜM 17 || L.B

İyi okumalarr<3

Yazım yanlışlarını mazur görün:*

||•

"Hayır ağrımıyor merak etme." Bakışlarını kaçırırken, gülümsedim. Çok çekici gözüküyordu, pantolonuna dökülen bir kaç damla çorbayı temizlerken yerimden doğruldum. Ona elimi uzatırken,

"Bence yatağa gidelim, ve bacağına masaj yapalım ne dersin." Bir elime bir bana bakarken, yüzünü ekşitmişti bir anda. Kaşlarımı yavaşça çatarken, ayağa kalkmış ve yanımda öylece geçip gitmişti. Şaşkınlıkla elime bakarken sertçe yutkundum.

Çelişkiler arasında kalmaktan bıkmıştım ama.

Derin bir nefes alırken, masayı dalgınca toplamaya baktım. Bacağı yine de kötü görünüyordu. Ve o da kremi sürmezdi, benim sürmeme izin vermezdi. Birdenbire sırıtırken, kendimi son anda durdurup yavaşça odaya adımladım.

Aklımda ki fikir kötü olabilirdi ama, bence artık aramızda ki engelleri gerçekten kaldırmamız gerekiyor. Bacağı yüzünden kendini eksik hissediyor gibiydi. Bunu çok net görebiliyordum, peki diğerleri ailesi bunu nasıl görmemişti.

Belki de sadece benim görmeme izin vermişti.

Odaya dalarken, arkasını dönmüş öylece uzanıyordu. Dolabıma ilerlerken, kıyafetlerimi bir pırçıda çıkarıp geceliğimi giydim. Ne gecelik ama bir şey giymesen daha iyidi sanki. Saçlarımı geriye atarken, canımı çok sıkıyordu bu adam. Birazda ben sıkayım, böyle şeylerden hoşlandıkları söylenmişti.

Bakalım benimki beğenecek miydi?
Yanda duran çekmeceyi açıp içinde duran kremi çıkardım. Ona doğru ilerlerken, yatağa yavaşça çıkıp ona doğru dizüstü yürümeye başladım.

"Dön bana, bu kremi sürmeden uyutmam lan seni!"

Kendi kendime mırıldanırkem, duyduğuna emindim. Omzundan tutarken, kendime çevirmeye çalıştım. Hadi ama, gerçekten sıkılmıştım bu evcilik oyunundan. Bari kağıt üstündeki evlilik gerçek olmalıydı.

Belinin üstüne otururken, birden sırt üstü uzanmıştı. Gözlerim kocaman olurken, altımda ki çıkıntıyı görmezden gelmeye çalıştım. Yavaşça yukarıya doğru sürünürken, saçlarımı geriye attım. Gözlerinden geçip giden arzuyu görebilmiştim.

Elimde ki kremi sallarken, "bacağına süreceğim çıkar!" Fazla mı iddialı bir cümle olmuştu. Yok canım, hemen utan sende. Derin bir nefes alırken, yüzü oldukça ciddi duruyordu. Beni yavaşça baştan aşağıya süzerken, bir an gerçekten fazla mı ileriye gittim dşye düşünmüştüm.

Yanaklarım yavaşça kızarırken, sertçe yutkunup yakası fazla açık olan geceliğimi yukarıya çekiştirdim.

"Çıkar."
Etrafta gezdirdiğim gözlerimi ani bir şekilde ona çevirirken, zümrüt gözleri gecede parlıyordu. Yüz hatları, dişini sıktığından daha fazla belirginken gözlerimi sinirle geriye attım. Her seferinde bu kadar aptal olmayı nasıl beceriyordum.

"Ne kadar da yardımseversin ama!" Kendi kendime söylenirken, göğüs kafesim sıkışmıştı bir an. Bu kadar gerginliğe alışık değildim. Bacağımı çekip kalkacakken, belimde oldukça sıcak bir çift el hissetmiştim. Bedenim bir an kasılırken, yandan sinirle Baray'a baktım.

"Bıraksana be, izin verde süreyim!" Kremi hesap sorarcasına sallarken, bir an kafasına atmayı düşünmedim değil. Ani hareketleri, aklımı çıkarıyordu. Kaskatı kuruyordum üstünde, çok sinir bozucu bir pozisyondaydım zaten.