İLTİCA |+18|

İ. || BÖLÜM 18 || L.B

İyi okumalarr <3

Yazım yanlışları için kusura bakmayın kontrol edemiyorum:*

||•YAZMA HEVESİM PUF OLUYOR HİÇ İYİ DEĞİL. KİTAP BİTMEDEN BIRAKMAK İSTEMİYORUM AĞLİCAM.

"Ne, neden bahsediyorsun?" Kasıklarımda hissettiğim bu baskı daha çok büyürken, altında kıvranıyordum. Kadınlığımda ki bu rahatsız beni daha çok heyecanlandırırken ben kıvrandıkça baskı da artıyordu.

"Neden mi bahsediyorum? Görmek ister misin." Dudakları yanağımda gezinirken, dudaklarım istemsizce kıvrılmıştı bile. Boynuna daha sıkı sarılırken, buna hayatım bağlıymış gibi tutunuyordum ona. Elleri geceliğimin altından içeri sızarken, dokunduğu her yer içimde ki alevin artmasına sebep oluyordu.

"Şunu söyleyip durma!" Bakışlarımı kaçırırken, yanaklarım kızarmıştı bile. Beni utandırmaktam başka bir şey yapmıyordu. "İstemiyor musun?" Sesi oldukça yumuşak çıkarken, parmakları biraz daha yukarı çıksa göğüslerime dokunacaktı.

Geceliğin üstünden elini tutarken, "şey istiyorum ama.." Altımda beni gittikçe daha çok heyecanlandıran ve kasıklarımı rahatsız eden şeye içten içe kızarken ne yapacağımı şaşırmıştım. Elini çekerken, yüzünü ekşitmişti.

"Şunu yapalım artık acıyor." Erkekliğini kastederken nasıl bu kadar utanmaz olduğunu anlayamıyordum. "Fazla mı?" Dudaklarımı sertçe ısırırken, dudaklarını yüzümden çekmiş ve göz teması kurmuştu. Gözlerinde beni delip geçen arzuyu görürken ellerimi saçlarına çıkarttım.

Alnına yapışan saç telini kenara çekerken, kendisini bana sertçe bastırmasıyla gözlerim kapanmış ve hiç beklemediğim bir kaç mırıltı çıkmıştı dudaklarımdan.

"Sessiz ol."
Parmağını dudağımın üstüne yerleştirirken, gözlerimi sıkıca kapalı tutmaya devam ettim. Gerginliğim aynı zamanda korkum gittikçe artıyordu. Nasıl bir histi merak etmiyor değildim. Ama başta acıttığını da duymuştum. Bu yüzden korkuyordum.

"Nasıl olabilirim acaba, zaten gerginim Baray beni daha fazla germesen çok güzel olacak ha?" Sinirle bağırırken, sesim fazla çıkmış olacak ki Baray bana gözleri kocaman açılmış bir şekilde bakıyordu.

Gülümsedim, neden bu tatlıydı ki. Dudaklarımı büzerken, derin bir nefes aldım. Her ne kadar bir kaç kumaş parçası aramızda olsa bile, teninin her zerresini hissedebiliyordum. İkimizinde üstleri giyinik haldeyken, bu biraz olsun utancımı götürüyor olabilirdi.

"Özür dilerim hatun, ama şunları bir gün görsem güzel olacak." Başını geceliğime doğru eğerken, dolgun göğüslerimin açıkta kalan kısımlarına parmaklarını gezdirmişti. Telaşla kıpırdanırken, parmaklarını geri çekip muzip bir ifade ile bana bakmıştı.

"Ne, ne yapıyorsun? Bakma ayıp!" Kolumu korumacı bir ifade ile göğüslerimin üstüne yerleştirirken, bir kaşı usulca kalkmıştı. Bu halinden nedense çok keyif alıyor gibiydi. Benimle dalga geçmeye bayılıyordu.

"Ayıp demek, bir gün bakacağım ama." Gözlerimi sinirle kısarken, dudağımı büzdüm. Neden bu kadar utanmazca konuşuyordu. Sinirle omzuna vururken, altından çıkma girişimlerimi engellemişti.

"Nereye hatun yaptığın şeyi düzelteceksin?"

"Ne yaptım ki ben?" Gözleriyle alt tarafı işaret ederken, kendini yine bana bastırma ile ikimizde beraber inlemiştik. Böyle ani hareketler yapmamalıydı. Sinirle ona bakarken, altımda büyüyen kocaman bir rahatsız vardı. Çok gergindim şuan. Gözlerimi sıkıca kapattım.