İ. || BÖLÜM 11 || L.B

16K 419 34
                                    

İyi okumalar canlarım<3

||•

"Ya Baray, acıyor yavaş!"
Tarağı sinirle arkadan uzatırken, aynada ki yansımasına baktım. Gerçekten komik duruyordu, sadece saçımı tarayacaktı ama sanki bir cinayet mahallinde gibi davranıyordu.

"Ya kızım yapamıyorum al işte."
Tarağı hâlâ bana uzatırken, göz devirdim.

"İyi unut o zaman annenin bana ne dediğini."
Tarağı alacakken elini geri çekmiş sıkkın bir nefes almıştı. Kendi kendine söylenirken, saçımı taramaya da devam etmişti. Hâlâ söyleniyordu.

Sırıttım. Gerçekten bu hali aşırı komikti. Tatlıydı.

"Birimiz burda eğleniyor gibi gözüküyor!"

Daldığım düşüncelerden sıyrılırken, "ah evet kocacım çok komik gözüküyorsun da ona gülüyor olabilirim."

"Komik ha."
Tarağı sertçe çekerken, yüzümü ekşittim.

"Ben hiç eğlenmiyorum anladın mı bırakalım şu oyunu." Tarağı sinirle yere atarken, kaşlarımı çattım. Ona dönüp, öylece ona bakarken derin bir nefes aldım.

"Tamam annenin ne dediğini merak ediyorsan söylüyümde, sende bu aptal oyundan kurtul." Gelmiş oyun diyordu, bu dışardan oyun gibi mi gözüküyordu.

"Ben öyle bir şey demedim."

"Evet kesinlikle, demedim. Annen beni, senin yatağını ısıtmadığım için azarlarken, bide üstüne boşanacaksınız diye bir şeyler geveledi. Ha bide unutmadan, senin benim gibilerine hiçte ihtiyacın yokmuş bunu da söyledi."

Arkamı dönüp yerden tarağı alırken, aynadan arkamda duran bedenine baktım. Bu bu kadar uzun muydu ya. Ne zaman onu kendimle bir arada görsem bu soru geliyordu aklıma.

"Şimdi beni rahat bırakırsan, saçımı tarayacağım." Saçlarım gerçekten karışmıştı.

"Yatağını ısıtmak derken?"
Gerçekten bütün dediklerimden buna mı takılmıştı?

"Evet."

"Hayır onu sormuyorum, anlamı ne?"
Güldüm, gerçekten bunlardan haberi yok muydu. Aynadan gözgöze gelirken
arkamı dönüp, yüzümde ki muzip ifade ile ona baktım.

"Çocukların nasıl doğduğunu biliyor musun Baray?"

Dik dik bana bakarken. "Bilmiyorum sanırım?" Derken oldukça ciddi görünüyordu. Masumca cevap verişi onu alıp içime sığdırasım gelmişti, bir an. Ama geçti, merak etmeyin.

"Peki, bilmesen daha iyi."

Arkamı dönerken saçlarımı taramaya devam ederken, aynada ki yansımamdan ara sıra ona kaçamak bakışlar atıyordum, kendisini sorguladığı belliydi. Hiç mi annesini babasını basmamıştı.

"Gerçekten bilmiyor musun?"
Öylece arkamda dikili duruyordu hâlâ.

"Git abine söyle anlatsın."
Bakışlarını yerden kaldırıp gözlerimle buluştururken, kaşlarını daha fazla çatarken bana anlamsızca bakmaya başladı.

"Anlatacak? Göstermek daha kolay olmaz mı?"
Gözlerim kocaman açılırken, yanaklarım kızarmaya başlamıştı, hadi ama keşke hiç bahsetmeseydim. Bu düşünce bişe bedenimi kıvrandırıyordu.

"Kim dedi bunu?"
Kendi kendime söylenmiştim, ama beni duymuş olmalıydı. Ve sanki hiçbir şeyden bahsetmiyormuş gibi konuşması, beni deli ediyordu.

İLTİCA |+18|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin