İLTİCA |+18|

İ. || BÖLÜM 29 || L.B

İyi okumalar bebekler.

||•

Kendini hafiften eğip bana doğru ilerlerken, bedenim ona kavuşmak için yanıp tutuşuyordu. Göğüs kafesim heyecandan kasılırken, nefes alamıyor gibi hissediyordum. Sanırım dolap iyi bir seçim değildi.

Elini uzatırken, parmaklarına takılan askılıkla küfür ederken, sinirle askılığı alıp kenara atmıştı. Bu fevri halleri nedense beni ona karşı daha tutkulu bir kadına çeviriyordu. Kollarını bana doğru açarken, omuz silktim.

Sözümün arkasında dururum ki ben, istemiyorum dediysem istemiyorumdur. Zümrüdü çalan gözleri bir an durulurken, gözlerini kırpıştırırak bakmaya devam etmişti.

"Öpeyim."

Bana doğru uzanırken, başımı olumsuzca salladım. bana doğru eğilmeyi durdururken yüzü kasılmaya başlamıştı bile, çene hatları daha fazla belirginleşirken bu halinden oldukça keyif alıyordum. "Ona da mı izin yok?" Terleyen avuç içlerimi tişörte sürterken, başımı olumsuz anlamında salladım.

"Niye?"

"Çünkü, ben öpeceğim!" Parmaklarımı yanağına yerleştirirken, usulca uzandım ona doğru. Sırtım bir anda dolaba çarparken, dudaklarımda sert bir baskı hissettmemle karıncalanan parmaklarım gür saçlarına karışmıştı bile.

Dudaklarını benden zorlukla ayırırken, gözlerimi zorlukla aralarken, sert bakışlarım onu bulmuştu bile. "Bir daha bana istemiyorum dersen..!" Sert soluklarımız birbirine karışırken, zümrüt gözlerini yüzümde gezindi usulca.

"Ne yaparsın?" Dudaklarıma üst üste birden fazla buse kondururken, dudaklarım usulca kıvrıldı. Parmakları usulca belimden yukarı doğru sürtünürken, ne zaman dokunsa tenime kendimden geçer gibi oluyordum.

"Öperim." Dudaklarımı büzerken, gözlerimi kırpıştırdım masumca. Sadece öpecek olması moralimi bozmamış değildi. Küskün bir şekilde omuz silkerken "Hep sadece öpüyorsun, ben kocasına aşık ve tutkulu bir kadınım ki!"

Bu cüretkâr hallerimi, gözlerinden bile anlıyordum beğendiğini. "Ne istersin?" Dolap gerçekten sıcak gelmeye başlamıştı, her ne kadar ben ayakta duruyor olsam bile Baray başını oldukça eğmişti. Bu haline nedense gülmek istemiştim.

Parmakları göğüslerimin ucunu okşamaya başlarken, hassas olan bedenim iyice kendini kaybetmişti.

"Buradan çıkalım!" İniltilerim arasında zorlukla fısıldarken, baygın bakışlarım beni bir önce buradan çıkarması için oldukça naif bir şekilde bakarken başını olumsuz anlamında sallamasıyla sertçe yutkundum.

"Ben sadece öpmem Lalezar, bunu kanıtlamaya ihtiyacım var." Üstümde ki tişörtünü alelacele çıkarırken, usulca yutkundum. "Buna mı takıldın Baray! Çıkalım buradan!"

Gözlerinde ki arzuyla göğüslerime doğru usulca eğilirken, dili sertçe göğüs uçlarıma yalarken bunu o kadar şehvetli bir şekilde yapmıştı ki bedenimi bu sıkışık yerde mümkünmüş gibi daha fazla yasladım Baray'a.

"Baray, sen beni delirteceksin. Ben tek mi kıvranıyorum burada!" Sinirle sesimi hafiften yükseltirken, iç çamaşırımın fazlasıyla ıslak oluşu beni zaten rahatsız ediyordu. Kıvrılan dudaklarıyla, umursamazca omuz silkip göğüslerime yenide eğilmişti.

"Kıvranma hatun, yardım edeyim." Dudaklarını hafiften çekip usulca mırıldanırken, saçlarını sertçe kendime doğru çekiştirdim.

Bir saniye bile durmamalıydı. Diğer eli kadınlığıma arsızca dokunurken, başımı geriye yatırdım şevkle.