Giant Rooks, Wild Stare
5. ÇEHOV'UN SİLAHI
(II)
Varoluş gereği insan ölüm korkusuyla doğar, büyür ve ölene dek yaşar bu korkuyu. Birçok korkunun temel nedeni ölümdür, insan bunu fark etmese de derine inildiğinde cevap ölüme çıkar.
Güvende olmak, güvende kalmak, sınırlar içerisinde yaşayıp duvarların ardına saklanmak.
Eski ben ve Mina'nın şimdi ki hali. Özgürlüğümü elime almak için yıktığım duvarın enkazında doğmuştu Mina, hata yapmaktan sınırları aşmaktan ve en önemlisi de tehlike de olmaktan korkuyordu.
Hapis olduğu kafesin dışını merak ediyordu ama hiçbir zaman adım atacak cesareti bulamamıştı, şimdi ise yarattığım Ulaş karakteri onun için dışarıya uzanan bir köprü, belaları defeden korumaydı.
Şimdiyse o köprü yıkılmak üzereydi, geriye doğru ilerleyen sayaç belki de sıfırın eşiğindeydi.
Mina kollarımın arasında zafer sarhoşluğu yaşarken kalabalığın içerisinde büyük bir gürültü yükseldi ve duyabildiğim en net bağırış "Adamın silahı var!" demesiydi. İnsanların gürültüsünü bastıracak ateşleme sesi duyulduğunda ise bakışlarım hemen önümde duran Cüneyt'in bakışlarına kilitlendi.
Belimin hemen üzerinde başlayan yanma hissi devreye girmeden hemen önce keskin bir ağrı tenimi ikiye kesti. Acıya dayanmak tene saplanan mermi karşısında bir işe yaramıyordu çünkü mermi tenini deldiği an tüm vücuduna karşı koyamayacağın bir titreme gönderiyordu.
Kollarım gevşedi ve yanma hissi dalgalar halinde tenime yayılırken Mina kollarımın arasından yere düştü. Ayaklarının üzerine indiğinde dengesini bulabilmek adına sağ ayağını geriye doğru yaslamıştı, korkuyla iri iri açılan gözleri yüzümü incelerken zihnimdeki gerçeklik algısının çürük bir binanın temeli gibi çökmeye başlamasıyla yüzleştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIÇAK SIRTI
Teen Fiction"Haramsın, yasaksın ama yaratılmışsın." "Konuşma diyorsam konuşmayacaksın, dur diyorsam duracaksın. Tek bir kelimemi bile emir sayacaksın." Diye bağırdı öfkeyle elindeki viski dolu bardak taşıp parmaklarının arasında süzülürken. "Yarattığım yalanda...