"Haramsın, yasaksın ama yaratılmışsın."
"Konuşma diyorsam konuşmayacaksın, dur diyorsam duracaksın. Tek bir kelimemi bile emir sayacaksın."
Diye bağırdı öfkeyle elindeki viski dolu bardak taşıp parmaklarının arasında süzülürken. "Yarattığım yalanda...
Hikayemiz 20.000 tıklanmaya ulaştı, benim için anlamı çok büyük. Destekleyen herkese teşekkür ederim, gönderdiğiniz mesajlar benim için çok kıymetli <3
Bolca yorum bırakmayı ve yıldıza basmayı lütfen unutmayın. Keyifli okumalar...
Love,
R.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
15. MUVAZENESİZLİK
(II)
*Dengesizlik
🔪
Juliet: Binlerce kez iyi geceler sana!
Romeo: Binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa!
(William Shakespeare)
Lavanta bahçeleri eskiden umut kokardı, şimdi bahçenin girişinde durup önümde çürüyüp giden filizlere baktığımda umudun nerede olduğunu sorgular oldum. Hiçbir şey aynı kalmıyordu hayatta, her şey değişip çirkinleşiyordu.
Umut kokmuyordu artık lavanta bahçeleri, çamurlaşan toprağında yalınayak yürüyen erkek çocuğunun ayak izleri kalmıştı. Gözyaşıyla sulanmıştı bu bahçe ve acıyla kutsanmıştı. Ölü bir güvercinin mezarı başında günahına boyanmış bedenim zehrin kaynağını iki göğsünün arasında taşıyordu.
Gönül yarası ihanetle açıldığında azap kapıyı kıracakmış gibi çalıyordu, kırılan kapılar altında kalan umudum ise acıyı anne sevgisi gibi kucaklıyordu. Oysa bir annenin sevgisini hiç bilmezdi yüreğim, eksik olan o boşluk annemin göz devirmeleriyle doluydu. Annesi sorun olarak görürse çocuğunu gün gelip büyüdüğünde çocuk çözmek isterdi sorunu.
Her şeyin başladığı ve her şeyin bittiği o yerdeydim, parmaklarımı bir boğazı sıkar gibi doladığım direksiyonun emrinde bana mahkum evin önündeydim. İnce bir sızı gibi yağan yağmur sokak lambasının aydınlattığı yerde görünürlüğünü kazanırken çalışmayan sileceklerin ardında bıraktığı ön cam tanelerin yuvası haline bürünmüştü.
