4.2

1.6K 107 80
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oh The Larceny, Man On A Mission

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oh The Larceny, Man On A Mission


4. ZİYARETÇİ

(II)

Geçmiş ve bugün birbirlerine güçlü köprülerle bağlıydı ama sadece tek şeritti ve gidilen yolun dönüşü yoktu. Geçmiş ve gelecek hiçbir zaman birbirlerine bu kadar bağlanmamıştı, kesişim noktaları hiç olmamıştı.

Şimdi ise geçmiş bugünüme yıkıldı, enkazında ise küçük bir erkek çocuğunun iniltili sesi yankılandı.

"Koray abi..."

Babamın ölümünden sonra Mersin'e taşındığımızda annemin kız kardeşi bize kapısını açmıştı. Şeker hastası olduğu için sağ ayağını kaybetmiş ve eşi de olmadığı için geçim sıkıntısı içerisinde yaşıyordu, annemle bizi ise hiçbir zaman yük olarak görmemişti. Tek çocuğu vardı, Koray abi...

Benden beş yaş kadar büyüktü, bedensel engelliydi ve oradakiler tarafından pek sevilmezdi. Annesine bakabilmek için pazarlarda limon satar, bazen de kağıt toplardı ama engeli yüzünden insanlar ondan rahatsız olur, dalga geçer ve çoğu zamanda eziyet ederdi.

Fakat annem ve Göksel'le Mersin'e gittiğimiz de işler değişmeye başladı, balıkçı barakalarında çalışır okuldan sonra da pazara ben giderdim ve annemin de temizliğe evlere gitmesiyle geçinmeyi başarırdık. Sonrasında ise teyzem altı ay içinde öldü ve hayatımızın o andan itibaren topyekun değişti.

Koray abiye ben baktım, buraya gelene dek onu yanımdan bir kez olsun ayırmadım. Ben onun yanındayken kimse ona dokunamaz, ters bakamaz ya da eziyet etmeye kalkamazdı. On altı yaşıma bastığım gün onunla dalga geçtiklerinde Pazar yerinin ortasında çenesi kırılana dek yumruklamıştım adamın birini.

O gün ikimiz içinde milattı.

"Ben özür dilerim..." Derin bir iç çekti, merdivenin kenarına yaslanmıştı. "Seni zora soktum biliyorum ama yapacak başka bir şeyim kalmadı."

BIÇAK SIRTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin