ON DÖRT

400 25 0
                                    

1240 Kelime

İyi okumalar...

Gustav:

  Eve döndüğümüzde saat üç buçuğa gelmişti. Elimde kendime aldığım kıyafetlerin paketleriyle kapının tokmağını çalmadan önce az ilerimde bekleyen çocuğa dönüp kısık sesle konuştum.

"Bu gün olanlar aramızda sır tamam mı?"

  Beni başıyla onayladığında önüme dönecekken aklıma gelen bir diğer şeyle tekrar ona döndüm.

"Ben'e bile bahsetmemelisin. Okey?"

  Yine başıyla sallayıp benim gibi kıstığı sesiyle yanıtladı.

"Peki." 

  Ona ufak bir gülümseme sunup kapıya dönerek elimi tokmağın üzerine koydum.

"Gustav,"

  Adımı seslendiğinde hıı-hmm layınca devam etti.

"Bu gün yaptıkların için çok teşekkür ederim."

  Ses tonu yüzümdeki gülümsemeyi sırıtışa dönüştürmüştü. Bu tonla konuştuktan sonra gelecek olan cümleyi adım gibi biliyordum. '..Bu İyiliğin Karşılıksız Kalmayacak..' Başımı hafifçe iki yana sallayıp, tokmağı kapıya indirdiğim sırada tıpkı beklediğim gibi mırıldandı.

"Şu anda elimden bir şey gelmese de bulduğum ilk fırsatta sana-"

  Al işte. Dememiş miydim? Yüzümdeki sırıtışı zar zor kontrol altına alıp, ona dönerek cümlesinin devamını getirmeden durdurdum ve güven verici çıkarmaya çalıştığım bir ses tonuyla yanıtladım.

"Kendini bu kadar sıkma. Bana borçlu falan değilsin." Omuz silkip silik bir gülüşle ekledim. "Hem artık sen de aileden birisin."

  Dudakları ufak bir gülümsemeyle kıvrılmış, ve gözleri bu gülümsemenin etkisiyle hafif kısılmışlardı. 

"Teşekkür ederim."

.
.

  Kapıdan içeri adım atar atmaz Benjamin Danny'nin dibinde bitivermişti. Dudaklarında yine o pişkin sırıtışıyla Danny'ye yanaşıp kolunu omzuna attığında gözüm direkt çocuğun yüzüne gitmişti. Kaşlarını hafif çatmış olsa bile ağzını açıp bir şey söylememişti. Grubun en genç üyesi olduğundan genelde kimsenin üzerine gitmediği şımarık Ben için tabi bu açık bir davetti.

"Hadi Danny, yeni kıyafetlerin üzerinde nasıl duracak çok merak ediyorum." Kaşlarını oynatıp, dişlerini göstererek sırıtıp bana dönerek ekledi. "Odama çıkıyoruz."

  Bununla beraber Benjamin kolunun altında çocukla beraber merdivenlere doğru ilerlemeye başladığında bir iki adımda dibinde bitip ensesine yapıştım. Bu hareketimle ikisinin de başı bana dönmüştü.

  Boğazımı temizleyip, Ben'in üzerindeki tutuşumu birazcık bile gevşetmezken çocuğa hitaben konuştum.

"Odama çıkıp duşunu al ve biraz uzan."

  Olur gibisinden omuz silkip seri bir hareketle Benjamin'in kolunun altından sıyrıldığında sırıtmamak için büyük bir çaba sarf etsem de devam ettim. "Charlize ile konuşup sana bir oda ayarlarız."

  Benjamin burada araya atlayıp, irice açtığı gözleriyle "benim odamda kalabilir sorun yok" diye bağırınca avucumun içindeki ensesini onu acıdan cırlatana kadar sıktım. Bununla birlikte az ilerimizde dikilen çocuk alçak sesle gülmeye başlamıştı.

"Aşk olsun Danny ya."

   Hala konuşmaya devam eden Benjamin'i kendime çekip silkeledim. Bunu yaparken bir yandan da sırıtıyordum. Hareketlerim kesinlikle şiddetten uzaktı tabi. Oyun oynuyorduk sadece(!)

INCOGNITO (BxB)  - Tamamlandı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin