1959 Kelime
Good okumalar...
İyi readings...
Danny:
"Peki ya Elena da oradaysa ne yapacağız?"
Eve iyice yaklaştığımızda ortamdaki gerilimin yükselişine ilaveten endişem de tavan yapmaya başladığından dolayı artık aklıma her senaryo gelir olmuştu. Gustav'ı kurtarmak istiyordum evet. Hem de çok! Ama bu isteğime rağmen korku ve endişe hala peşimi bırakmış sayılmazdı. Öyle ki kıyafetimi hiçe sayıp, iliklerime kadar işleyen soğuğa rağmen tıpkı yazın ortasında kavurucu güneşin altında bırakılmış gibi ter döküyordum.
"Üssünün yerini öğrendiğimizi biliyor. Buna rağmen hala orada kalacağını sanmıyorum."
Charlize'in açıklaması mantıklı geldiğinden ağzımı tutup başka bir ses çıkarmadan onları takip etmeyi sürdürdüm.
Çiftlik evini çevreleyen çitleri geçip, bacağıma veya elime her değdiğinde beni yerimden zıplatan uzun otları geride bırakarak açık alana çıktığımızda önümdeki kadınlar beni durdurup, bellerindeki silahları çıkararak etrafa kulak kesildiler. gecenin karanlığında tıpkı uğursuz bir okyanus gibi havadaki en ufak bir esintiyle dalgalanan otların arasındaki çekirgelerin cırıltısı ve arkamızda uzanan ağaçların dallarının arasından esen rüzgarın ıslığı dışında ortamda çıt çıkmıyordu.
Bir süre daha süren hareketsiz bekleyişin ardından önü çeken kadınların hemen gerisinde koyu krem rengine boyalı kapının önüne vardığımızda Anna Charlize'e dönüp eliyle önce kendisini, sonra da içeriyi gösterdi. Charlize başını aşağı yukarı sallayınca Anna biraz eğilip, elindeki silahını önüne tutarken sert bir tekme atıp açtığı kapıdan içeri daldı.
"Temiz."
Gerginlik dolu, saatlermiş gibi hissettiren saniyelerin ardından Anna'nın sesini duymamla ne zamandan beridir tuttuğumu unuttuğum nefesimi geri verdim. Anna içeri daldığında kendimi en kötüsüne hazırlamıştım. Birkaç saniye içinde duyacağım şeyin silah sesleri olacağından neredeyse yüzde yüz eminken Anna'nın gür sesini duymak kulaklarıma tıpkı bir müzik gibi gelmiş, bu rahatlamanın verdiği mutlulukla sırıtmaya başlamıştım. Fakat Anna'nın sesi işitilir işitilmez harekete geçen Charlize'in çatılı kaşlarının gölgelediği yüzüne baktığımda tüm bu iç rahatlığı yerini tekrar midemi bulandıran yoğun endişeye bırakmıştı.
"Yanımdan ayrılma"
Charlize beni kapüşonumdan kavrayarak içeri çekiştirdiğinde bu endişe ve korku nasıl mümkünse ikiye katlanmıştı. Şu haldeyken zaten istese de yanından ayrılmazdım.
"Odaları aramalı mıyız?"
Dışarıya göre daha sıcak ve sessiz olan, hafif ahşap kokusunun havada asılı olduğu eve adımımızı atar atmaz gelen soruyu Charlize düşünceli bir bakışın ardından "hayır" diye yanıtladı.
"Asıl üs bodrumda olmalı. Evin tek amacı dikkat dağıtmak."
Anna baş parmağını kaldırdı. Bunun üzerine Charlize uyarma gereği duymaksızın tutuşunu hala bırakmadığı kapüşonlumun içinde sürüklediği ben'le beraber bodruma indiğini tahmin ettiğim kapıya doğru adımlamaya başlamıştı. Önü çeken tekrar Anna'ydı. Ortamın karanlığından ötürü sadece vücudunun hatlarını seçebildiğim kadın perdeleri yarıya kadar çekili camlardan birinin önünden geçerken dışarı dönen başıyla yüzüne vuran ayın ışığı sert olmasına rağmen güzel görünen yüz hatlarının üzerine düşmüştü. Bu haliyle tıpkı amazon efsanelerinden fırlamış bir tanrıçayı andırıyordu. Tam o sırada Anna, sanki onun hakkındaki düşüncelerimi duymuş gibi sert bir şekilde yönünü bize çevirdi. İki saniye bile tutmayan süreç içerisinde, ağzını açıp bir şey demesini beklerken ben daha ne oluyor diyemeden Charlize'in göğsüne sert bir tekme indirivermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INCOGNITO (BxB) - Tamamlandı (Düzenleniyor)
AkcjaHer şey gece mesaimden dönerken çöp konteynerlerinin arasında yatan yaralı maskeli adamı evime almamla başladı... 8 #biseksuel (Voldemortun gri pussysi adina bu etikette de 8 olduk ya...!) 5 #boys 1 #Ajan 13 #boyxboy