ON

1.2K 95 24
                                    

956 kelime. İyi okumalar...

Danny:

Elimdeki kupayı beni izleyen dört çift göze aldırmayıp çalışma masasına geri bıraktım. Şimdiden sonra ne olacağı tam bir belirsizlikti. Ya beni kabul edecek, ya da bu yeteneğimden dolayı öldüreceklerdi. İnsanlar böyleydi. Anlamadıkları şeylerden korkar, korktukları şeylerden de nefret ederlerdi. Ancak yeteneğim kullanabileceğim tek kozumdu. Onun dışında bu çeteye beni hayatta tutmaları için sunabileceğim dişe değer başka hiçbir şeyim yoktu Bardağı masanın üzerine bırakmamın ardından geri çekilecekken Charlize şimşek gibi bir hızla uzanıp bileğimi kavramıştı. Soğuk parmaklarının tutuşu mengene gibi sertti.

"Bu numarayı nereden öğrendin?"

Kadına sanki çok saçma bir şey söylemiş gibi bir bakış attım. Gözünün önünde kupayı havaya kaldırıp kendime çekmiştim. Bunu bir numarayla becermek mümkün müydü sanki?

"Numara falan değildi."

Bana bakış şeklinden cümlemin devamını beklediği aşikardı. Fakat kalkıp daha bu gün tanıştığım, ve hiçte misafirperver görünmeyen bu kadına kendim hakkında detaylar sunacak değildim. Ona güvenmiyordum.

Derin bir nefes alıp, yüzümü ifadesini okuyamadığım kadından Gustav'a çevirdim. Girdiğim bu yeni ortamda en iyi tanıdığım birey oydu. Şimdi içinde bulunduğum durumda kötünün iyisiydi. Fakat Charlize'in aksine onun gözlerindeki duygu gayet rahat okunabilir vaziyetteydi. Öfke!

Kendine baktığımı fark ettiğinde bir şey söyleyecekmiş gibi ağzını açtı fakat fikrini değiştirmiş gibi geri kapatıp arkasını dönerek sert adımlarla hızla odadan çıktı.

Gustav'ın bu beklenmedik hareketi beni afallatmıştı. Sanırım artık o da beni bir ucube olarak görüyordu. Bu içimde engel olamadığım bir korku dalgasının yayılmaya başlamasına sebep olmuştu. Kendi ayağımı sağlama almak için yaptığım hamle geri tepmiş, gerçekten yanımdaymış gibi görünen tek adam da beni bırakıp gitmişti. Şimdi beni öldüreceklerdi!

Başımı sertçe iki yana sallayıp Charlize'den uzaklaştım. Savaşacaktım! Bu güne kadar nasıl hayatta kalmayı başardıysam şimdi de başaracaktım. Bu güne kadar onca acıyı yasa dışı bir grup tarafından öldürülmek için çekmemiştim.

Ellerimi beni izleyen kadına doğru kaldırıp tehditkar çıkarmaya çalıştığım sesimle fısıldadım.

"Beni incitmenize izin vermeyeceğim."

Charlize beni baştan aşağı süzüp etkilenmemiş bir ifadeyle burun kıvırdıktan sonra masasındaki su şişesini alıp kafasına dikledi. Şişenin hepsini birkaç saniyede tüketmesinin ardından ağzını elinin tersiyle silip bana geri döndü.

"Öyle bir amacım olsaydı şu anda konuşuyor olmazdın."

Ne demek istediğine bir anlam verememiştim.

"Ben..."

Beni eliyle durdurup, pencerenin önündeki sandalyeyi kendininkinin önüne çekip oturmamı işaret etti. Bir iki saniyelik tereddütte kalmanın ardından dediğini yapmaya karar verip sandalyeye kurulduğumda direkt konuya girmişti.

"Senin yapabildiklerinden haberi olan başka biri var mı?"

Elim istemsiz bir şekilde sol koluma gitmişti. 13 yaşında erkek arkadaşımdan yediğim dayağın eseri kırılmış kol kemiğimin acısı çoktan geçmiş olsa bile anısı hala tazeydi. O sıralar yanında kalmama izin veren adama güvenerek bu sırrımı açıkladığımda önce alay edilmiş, kendimden dokuz yaş büyük adamın gözü önünde bira şişesini yerinden oynattığımda da ucube muamelesi görüp dayak yemiştim. Bu sebeple o günden beridir yeteneğimi kendime saklamak bende bir alışkanlık olmuştu. Ancak bu olayı önümdeki kadına anlatmak gibi bir niyetim yoktu.

INCOGNITO (BxB)  - Tamamlandı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin