İKİ

2.5K 183 8
                                    

Anahtarımı kilitte çevirip açılan kapıyı geri doğru itmemin ardından belinden desteklediğim adamı içeri çekiştirdim. Her ne kadar ayaklarını sürüyebiliyor olsa da ağırlığını çoğunlukla benim üzerime veriyordu. Artık nasıl dayak yemişse adamda adım atacak hal kalmamıştı.

Maskeliyi salondaki tek koltuğumun üzerine attıktan sonra derin bir iç çekip ağrıyan belimi ovuşturdum. Adam 1.85 falandı. O da yetmezmiş gibi iriydi de. Benim gibi dengesiz ve yetersiz beslenmeden iskelete dönmüş bir bireyin bu boyutlardaki bir adamı beş kat merdivenden çıkarması aslında mucizevi bir şeydi.

Belimi sıvazlama işim bittiğinde ve nefesim nihayet düzene girdiğinde gözlerimi önümde hareketsiz yatan, hafifçe inip kalkan göğsü olmasa ölü sanılacak adama çevirdim. Aklım sorularla doluydu. Adam kimdi? Onu bu hale kim ve neden getirmişti? Tehlikeli biri miydi? Son sorum üzerine kendi kendimi 'bu aklına adamı eve aldıktan sonra mı geldi' diye azarladım. Olan olmuştu ama bir kere.

Birden aklıma gelen yeni bir fikirle merakıma yenik düşüp, adama yaklaşarak elimi maskesine götürdüm. Bu hareketim hızla kaldırdığı eliyle bileğimi kavrayıp sıkmasıyla yarıda kesilmişti.

"Maske kalsın."

Aniden gelen bu hareketle panikleyip, kendimi sertçe çekerek kolumu tutuşundan kurtardıktan sonra yeniden hızlanan nefesim düzene girene kadar bekleyip, ardından çekingen bir şekilde ona tekrar yanaşarak botlarını çıkarmaya başladım. Buna bir şey dememişti. Sıra kemerini çözüp pantolonunu sıyırmaya geldiğinde tekrar durmamı isteyince bu sefer bıkkın bir sesle homurdandım.

"Bak sırılsıklamsın. Seni soyup ardından yaralarına bir bakmalıyım. Lütfen işimi zorlaştırma."

Adam derin bir soluk alıp verdikten sonra maskeden görebildiğim kadarıyla gözlerini kapamıştı. Bunu gördüğümde rahat bir iç çektim. Normalde onun cüssesindeki erkekleri evime almayı bırak yanlarından bile geçmezdim. İri yapılı adamlardan... Çekiniyordum! Bu yabancı için de aynı duyguları yaşamıyor değildim fakat yürüyebilecek kadar bile kuvveti olmadığından istesede beni incitemeyeceğinin bilincindeydim. Ha olurda eğer öyle bir şey denemeye kalkarsa da mutfaktaki ekmek bıçağını midesine sokardım zaten.

Islak pantolonunu kenara atıp iç çamaşırını kontrol ettim. Kuru olduğunu gördüğümde ceketine yöneldim. Üst vücudunu soymak altını soymaktan daha zordu. Zira adam kendinden geçmişti. Bu sebeple bir kolumla onu kaldırıp diğeriyle de kıyafeti çıkarmam gerekiyordu. Nihayet ceketten de kurtulup sıra tişörtüne geldiğinde, zaten baya hasar görmüş olan kıyafeti mutfaktan aldığım bir bıçakla ortasından kesip yırtarak adamın üzerinden çıkarıp attım.

İşim bittiğinde önümde baksırı ve yüzünün yarısını kaplayan maskesi dışında tamamen çıplan olan adamın yapılı vücudunu inceledim. Çeşitli yerleri kesikler ve morluklarla doluydu. Gördüğüm manzaranın bana adamı eve alma kararımı tekrar sorgulatmasına fırsat bırakmadan başımı sallayıp düşüncelerimden sıyrıldım. Yaralarıyla ilgilenmeliydim.

İşime başlamadan önce aklıma gelen bir fikirle elimi omzuna değdirip dürttüm. Hareket etmemişti. İkinci bir defa dürttüğümde sonuç yine aynı olunca mümkün olduğunca yavaş bir şekilde maskesine uzanıp, kalbim boğazımda atarken deriyle kaplı plastiği usulca çıkardım. Altında yatan yüzü görmem gerekiyordu!

Maskeyi nihayet çıkarabildiğimde, önüme serilen suratı dikkatle inceleyip adamın yaşını cıkarmaya çalıştım. Yaralarından dolayı kesin bir tahmin yürütmem zordu. Ama yirmi beş ile yirmi sekiz arası kesin vardı. Gözlerimi alnından çenesine kadar olan alanda dolaştırdım. Cidden bu kadar fena dayak yemesinin sebebi ne olabilirdi merak ediyordum? Bir çeteye falan mı bulaşmıştı? Bilemezdim. Bilmek istemiyordum da zaten. Yarın ilk işim onu evimden atmak olacaktı. İçimden bir ses bu yabancıyı ne kadar az tanırsam o kadar iyi olacağını söylüyordu. Ve bildiğim bir şey varsa o da içimdeki sese inanmaktı.

Derin düşünceler içinde baş ve işaret parmağımla ağzından sızıp keçi sakalının ucunda birikip kurumuş kan damlasını koparıp aldım. Maskesini çıkarmam saç bitiminden çene hattına kadar uzanan kesiği de görmemi sağlamıştı. Derince bir iç çekip işe başlamadan önce adamı temizlemek için bir bez ve bir kova temiz su bulmak üzere tekrar mutfağa doğru yol aldım. Görünen o ki bu gece baya uzun geçecekti.

INCOGNITO (BxB)  - Tamamlandı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin