Merhaba :) Yeni bölümü çabucak yazmaya çalıştım geçen hafta yayınlayamadım ancak bugüne kaldı. umarım severek okuyorsunuzdur hikayemi. ama okunma sayısıyla oylar arasında dağlar kadar fark var, yorumları söylemiyorum bile. o yüzden artık sınır koyuyorum +15 vote olmadan en az üç dört hafta yeni bölüm yayınlamayacağım. emeğe saygı :) oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. her türlü eleştiriye açığım. yazıyorum ama beğeniliyor mu beğenilmiyor mu bilemiyorum o yüzden biraz yardımcı olursanız sevinİrim :)
HEPİNİZE İYİ OKUMALAR! :)
------------------
Hayat bazen bize ikinci bir şansı çok görürdü. Kim bilir bugüne kadar önümüze çıkan kaç fırsatı kaçırmışızdır? Hiç kimse mükemmel değildir. Bunu her geçen gün yayınlanan son dakika haberlerinden, çevreden duyduklarımızdan anlamakta mümkün zaten. Ama en iyi örneği benim. Bundan eminim.
Anne rahmine düşmemden itibaren başlayan şanssızlığım peşimi bırakmamıştı. Ben hayata bir sıfır başlamış, zavallı bir kızdım. Güçsüzdüm. Acılarımdan yaşadıklarımdan ders alıp da mücadele etmeyi hala öğrenememiştim. Belki de öğrenmek istememiştim.
Annem her zaman bana düşkündü, babam da işten gelir gelmez hemen yanıma koşar beni kucağına alıp döndürürdü. Bunlar tabi, okula ilk başladığım yıllardı. Bazen her şeyi unuttuğum o yıllar. Küçükken en büyük hayalim büyümekti. Zaman geçtikçe, dersler zorlaştıkça sınavlardan yakınmaya başladım. Her kalktığımda "keşke sınavlar olmasa" diyordum ama tabi bunun hiçbir faydası olmuyordu. Liseye geçtiğim yıllarda birçok spor dalında başarılı olduğum ortaya çıktı ve sürekli yarışmalara katılıyor, madalyalar almaya başladım. Bunun faydalarından biri de birçok arkadaşımın olması, yeni kişilerle tanışmamdı. Her ne kadar artık onlarla konuşmuyor olsam da...
- Sence bu bir işaret mi? Yani ne bileyim, benden mi bir şeyler bekliyor yoksa benden cesaret mi alamıyor? Kızım, bir şey söylesene ya. Derdim var burada benim.
Sedef, ellerini gözümün önünden geçirip bir tane yastık fırlattı. Yatağımın üstünde oturmuş, cips ve kolalarımızı almıştık. Geçen hafta "Bomba Çınar ve Sedef Buluşması" adını verdiğimiz olay gerçekleşmişti. Sedef, uzun uğraşlar ve biraz da takipçiliği sonucunda Çınar'ı buluşmaya ikna etmişti. Ve tam bir haftadır Çınar'ın ağzından bu konuyla ilgili tek kelime çıkmazken Sedef her okul çıkışında evimize gelip beni onunla ilgili soru yağmuruna tutuyordu. Bugün de Cumaydı. Güven müzik dersine katılmamıştı. Nedenini merak etsem de beni ilgilendirmediğini düşündüğüm için Sedef'in Çınar'la ilgili konuşmalarına olabildiğince dikkat etmeye çalışıyordum. En azından kafamı dağıtmayı başarıyordu.
- Sana diyorum ya! Beni dinlemiyor musun sen? Aklın nerelerde yine?
Artık sinirlenmeye başladığını cırlamasından anlamıştım. Tabi bir de ellerini göğsünde çaprazlamasından.
- Dinliyorum ama bir yandan da düşünüyorum. Çınar ve sen birbirinize yakışırsınız bence.
- Ben sana bunu mu soruyorum? Ben diyorum ki bundan sonra ne yapmam lazım?
Çınar'la buluştuklarında önce bir kafede oturmuşlar biraz sohbet etmişler ve oradan da bir sahil kenarına gitmişlerdi. Bunları ben görmemiştim ama Sedef öyle bir anlatmıştı ki tek bir adımını bile atlamadığından emindim. Konuştukları konularsa ortak yönlerini artıran konulardı. Çınar ona çok nazik davranmış ama ondan hoşlandığını belli edecek bir davranışta bulunmamış veya bir söz söylememişti. Sedef sürekli bir detay atlayıp atlamadığını düşünüp her gün olayı tekrar anlatıyordu. Artık nerede ne zaman hangisinin ne söylediğini ezberler duruma gelmiştim. Ama nedense bundan hiç sıkılmamıştım. Çünkü Çınar gerçekten kuzeni gibi değil. Çınar Güven'e göre daha insan.
![](https://img.wattpad.com/cover/24482154-288-k313059.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI
ChickLitGüven hayatıma girdiği anda bazı şeyler değişmeye başlamıştı. Bunu ilk zamanlar anlamamıştım ama geriye dönüp baktığımda gerçekler karşımda duruyordu. Kalbime girdiği anda ise ben değişmiştim. Her şekilde... O en umutsuz olduğum zaman karşıma çıkmış...