merhaba :) yeni bölümümüz geldi. artık söz verdiğim gibi çabuk çabuk yazıp yayınlıyorum. umarım beğeneceğiniz bir bölüm olacaktır. iyi okumalar hepinize :D Şarkıda Yonca ve Güven'in durumuna uyduğunu düşündüğüm için koydum :)
bu bölümü bitanecik kardeşim Aynur'a ithaf ediyorum :))
-------------------------------------------------------------------------
Didem'le bir güzel alışveriş yaptıktan sonra tekrar onların evine gelmiştim. Sedef bana, anneme iyi olduğumu söylediğini belirten bir mesaj atmıştı. Geri dönmemiştim. Tatil tam zamanında gelmişti ya da ben olanları tam zamanında öğrenmiştim. Babamla da sadece iki kere telefonla konuşmuştum. Ama buna sonsuza kadar devam edemezdim. Yüzleşmem gerekiyordu. Her ikisiyle de. Ama bir güne daha ihtiyacım olduğunu düşündüğümden bugün de burada kalmayı planlıyordum. Evde kimse yoktu. Bildiğim kadarıyla babasıyla annesi hala ayrıydı ve muhtemelen tekrar bir araya gelme ihtimalleri yoktu. Tunç zaten babasıyla kalıyordu. Yani annesi gelene kadar ev ikimizindi. Gerçi eğlenecek havam yoktu ama neyse. Didem aldığı elbiseleri dolabına yerleştirirken ben de aldığım iki çift topuklu ayakkabıyı Didem'den ödünç aldığım küçük spor çantasına koydum. Sırf bir şeyler almış olmak için almıştım zaten onları da. Yemek yiyip sinemaya girdikten sonra sıkılıp dönmüştük. Daha doğrusu ben sıkılmıştım.
- Evet. Bunlar da tamam. Ne yapmak istersin şimdi?" didem heyecanla ellerini çırptı. Canım hiçbir şey istemiyordu. Bir yanım yalnız kalmak istiyordu, olan biten her şeyi etraflıca düşünmek... Bir yanımsa beni yalnız bırakmadığı için Didem'e teşekkür ediyordu. Ne istediğimi bilmiyordum şu anda. Güven'i düşünmek istemiyordum ama yine de aklımdan çıkmıyordu. Muhtemelen de çıkmayacaktı.
- Heey! Dünyadan Yonca'ya." Elini gözümün önünde salladığını fark ettim.
- Canım hiçbir şey istemiyor söyleyebileceğim seçenekler arasında mı?
- Tabiî ki hayır." Telefonu çalınca bir dakika diyerek açtı.
- Efendim aşkım." Rüzgarla da benim yüzümden buluşamamıştı.o konuşurken yanına gittim. Sessizce "Siz buluşun ben buradayım nasılsa." Dedim. "Bir dakika aşkım. Kapatma." Deyip telefonu kulağından çekti. "Seni bırakıp hiçbir yere gitmiyorum."
- Saçmalama. İki gündür buluşamadınız benim yüzümden. Hem belki biraz dışarı çıkarım. Sedefle buluşurum. Cidden, yalnız kalmaya ihtiyacım var." Dedim yanlış anlamamasını umarak. Biraz düşünüp telefonu geri kulağına götürdü.
- Canım biz seninle bir saat sonra buluşalım. Ben çıkınca sana mesaj atarım. Olur mu?
Biraz daha konuşup kapattı telefonu. "Emin misin? Her an iptal edebilirim."
- Hayır. Sakın. Dediğim gibi ben de biraz dışarı çıkıp dinlenirim. Sen beni dert etme.
∞ ∞ ∞
Didem evden çıktıktan on dakika sonra ben de hazırlanıp çıktım. Sedefle buluşmayı düşündüğümden onu aradım.
- Yonca, nasılsın canım?
- İyiyim. Ne yapıyorsun müsait miydin?
- Evet. Çınarla birlikteyim. İstersen gelebilirsin ya da ben geleyim.
Çınar'ın ismini duyunca Güven'in nerede olduğunu merak ettim.
- Hayır. Ben öylesine aradım. Siz bakın keyfinize. Görüşürüz sonra.
![](https://img.wattpad.com/cover/24482154-288-k313059.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI
ChickLitGüven hayatıma girdiği anda bazı şeyler değişmeye başlamıştı. Bunu ilk zamanlar anlamamıştım ama geriye dönüp baktığımda gerçekler karşımda duruyordu. Kalbime girdiği anda ise ben değişmiştim. Her şekilde... O en umutsuz olduğum zaman karşıma çıkmış...