Sürpriz!

6.5K 279 28
                                    

İYİ OKUMALAR :)

Bu kız kimdi? Kız kum torbasının yanına gidip, hala yere su gibi akan kumlara baktı. Beni fark etmemişti ama Kaya hala bana bakıyordu.

" Harika Kaya. Bu, spor salonu için bu hafta aldığımız üçüncü kum torbasıydı. Sen beni kovdurmayı falan mı düşünüyorsun? " diye alayla konuştuktan sonra Kaya'ya baktı. Onun baktığı yöne baktığında beni gördü ve kaşlarını kaldırdı.

" Merhaba. Sen Kayra'sın değil mi? " deyip gülümseyerek tanımadığım kız bana doğru geldi. Adımı nereden biliyordu? Hiçbir şey demeyip sadece başımı salladım.

" Kaya senden çok bahsetti. Ben, Eylül. " derken gülümsemeye devam ederek bana elini uzattı. Çok sıcakkanlıydı. Sanki kırk yıllık arkadaşım gibi. Kaşlarımı kaldırarak Kaya'ya baktığımda, göz göze geldik. Benden mi bahsetmişti? Adının Eylül olduğunu öğrendiğim kızın elinin hala havada olduğunu hatırladığımda hemen elini sıktım.

" Tanıştığıma memnun oldum. Ben çalışmayı böldüm, çok özür dilerim. Zarok, hadi gel oğlum. " diye aceleyle konuştuğumda Allah'dan bu sefer beni dinleyip hemen gelmişti. Başka hiçbir şey demeyerek Zarok'un tasmasını tutup hızla merdivenlerden çıkmaya başladım. Kekelemekten nefret ediyorum! O kız kim olabilirdi? Sevgilisi değildir değil mi? Değildir. O zaman benden bahsetmezdi. Kimdi peki? Üst kata çıktığımızda hızla görevli kadının yanına gittim.

" Tekrar çok özür dilerim. " dediğimde başını sallayıp gülümsedi. Şansıma anlayışlı bir kadın çıktı.

Spor salonunun kapısına geldiğimde aklımda hala aşağıda ki kız vardı. Kapıdan çıkarken duvarda asılı duran çerçeveyi gördüm. Eylül'ün resmi vardı ve altında büyük harflerle ' Ayın Elemanı ' yazıyordu. Bu ayın elemanı seçimleri lokantalarda falan olmaz mı? Konumuz bu değil Kayra. Tabi ya! Kız burada çalışıyordu! Kaya ile bir alakası yoktu! Onun hocasıydı! Salak ben, nasıl anlamadım ki? Kaya, ona benden bahsetmişti!

Spor salonundan çıktığımda kendimi tutamayarak bir çığlık attığımda caddede ki herkes bana baktı. Hemen susup dudağımı dişledim ve gülümsedim. Kaya gelmişti işte! Sevinçten koşmaya başladığımda Zarok da dünden razıydı.

Şuan ' Kaya geldi! ' diye bağırmamak için zor duruyordum. Beraber hızla kaldırımda koşarken kahkaha atmaya başladım. Zarok daha da hızlanıp beni sürüklemeye başladığında yüzümde ki gülümseme soldu.

" Hey! Zarok! Yavaşla! "

***

" Sol patiyi uzat, Zarok. " diye tekrar emir verdiğimde Zarok yine sağ patisini uzattı ve elimin üzerine koydu. Derin bir nefes alıp tavana baktım.

" Hayır Zarok. Sol pati. " deyip sol patisini tuttuğumda elimi yaladıktan sonra yerinde duramayıp yine odada koşturmaya başladı. Yavru köpekleri eğitmek ne zordu böyle! İki saattir odamda yere oturmuş, Zarok'u eğitmeye çalışıyordum. Yerinde duramıyordu ki. Sadece karşımda oturtabilmek için yarım saat uğraştım.

Zarok bilgisayar kasasının yanına gittiğinde kaşlarımı çattım. Kaya'nın bana verdiği silahı bilgisayar kasası ile duvar arasında ki boşluğa saklamıştım. Annem benim odamı temizlemez, bana temizletirdi. Yani en güvenli yer orasıydı. Zarok, silahı oradan çıkarıp ağzına aldığında gözlerimi kocaman açıp hemen ayağa kalktım. Ağzında silahla kapıya doğru gittiğinde hemen arkasından gittim. Tam ona yetiştiğimde halıya takıldım ve yere kapaklandım. Zarok'un bacağından tutup kendime çektiğimde hemen ağzında ki silahı aldım. Odamın kapısından babam içeri girdiğinde hızla silahı görmeyeceği şekilde belime sakladım. Beni, Zarok ile yerde uzanırken gördüğünde haliyle şaşırdı.

Tek Şerit (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin