Aras

8.2K 282 33
                                    


İYİ OKUMALAR :)

***Kayra'nın Ağzından***

Fotoğrafın arkasındaki büyük harflerle ve kırmızı kalemle yazılan İNTİKAM yazısını görünce korkuyla odaya bakındım. Bu, Meriç'in babasının gönderdiği yazının aynısıydı. Bu sefer de Kaya'yı kaçırmış olamazlardı değil mi? Elimdeki fotoğrafla birlikte, hızla üzerimdeki battaniyeyi çektim ve ayağa kalkıp fotoğrafa tekrar baktım.

" Kaya! "

Bir ümit olarak Kaya'ya seslendiğimde, cevap yoktu. Hızla yattığımız koltuğun yanından geçerken ayak bileğimi bir el kavradı ve korkarak çığlık attığımda, odada kahkaha sesi yükseldi. Koltuğun kenarına yaslanıp derin bir nefes aldım. Kalbim çıkacak gibi atıyordu. Sinirle yerde yatmış, gülen Kaya'ya çevirdim.

Yere sırtüstü yatmış gülerek alnını tutuyordu. Hâla gülmeye devam ettiğinde sakinlenleşmek için gözlerimi kapattım. Kalbim hâla hızla çarpmaya devam ettiğinde yutkundum. Böyle giderse panik atak olacaktım. Zaten zor zamanlar geçiriyorduk ve böyle bir şaka sinir bozucu olmuştu.

Yavaşça koltuğa oturup bacaklarımı kendime çektim. Kafamı dizlerimin üzerine koyduğumda biraz sakinleşmiştim. Gerçekten, ona bir şey olduğunu düşünüp korkmuştum. Ama Kaya hâla şaka yaptığını düşünüyordu. Yan tarafımda koltuk çökünce Kaya'nın da yanıma oturduğunu anladım.

" Kayra. "

Cevap vermeyip aynı şekilde kaldığımda kolunu omzuma koydu ve beni kendine doğru çekti.

" Kayra? " deyip üstelediğinde sinirle başımı kaldırıp kolunu omzumdan çektim.

" Ne! " diye bağırınca ilk önce kaşlarını kaldırıp önüme gelen saçların arasından yüzüme baktı. Saçları yüzümden çekmeye çalışırken elini iktirdiğimde derin bir nefes aldı.

" Hadi ama Kayra. Sadece şakaydı. " deyince daha da sinirlendim. Sadece şaka mıydı yani? Tekrar kafamı kaldırıp sahte bir kahkaha attım.

" Şaka ha? Bu senin için sadece şaka mı? Beni ne kadar korkuttuğunun farkında mısın? Şu kalbime bak! " deyip elini tam kalbinin üzerine koydum. Korkudan çırpınan kalbim, Kayra'nın elini hissedince daha da hızlanmıştı. Kaya bunu anlamış gibi önce ellerimize, sonra bana baktı.

" Kalbinin bu kadar hızlı atmasını sadece ben duymak istiyorum. " dediğinde elini bırakıp tekrar
önüme döndüm.

" Sen tam bir pisliksin. " diye söylendiğimde tekrar beni kendine doğru çekip beni kolunun altına aldı.

" Ben, seni tanımadan önce çöplüğün içindeki bir pisliktim. " dediğinde gözlerimi göğsünden çekip gözlerine diktim. Bir süre birbirimize baktıktan sonra dayanamayıp kafamı onun göğsüne koydum.
" Sen benim için mi korktun? " derken sırıttığını tahmin etmek zor değildi. Evet, korkmuştum. Ne kadar bunu direk yüzüne karşı söyleyemesem de, korkmuştum. Cevap vermeyip sadece başımı salladığımda parmaklarının uçlarını bileğimden dirseğime doğru gezdirdi. Bunu, ben küçükken annem geceleri korktuğumda beni uyutmak için yapardı. Hep beni sakinleştirirdi. Parmak uçları tenime her deydiğinde içim ürperdi.

" Bunu nerden biliyorsun? " diye sorup ona baktım. Parmaklarını kolumda gezdirmeye devam etti.

" Neyi? " dedikten sonra tekrar koluma baktı. Kolumda gezdirdiği elini tuttum.

" Ben küçükken gece şimşeklerden korkardım. Annem de yanımda yatıp parmaklarını kollarımda gezdirip uyumamı sağlardı. " dediğimde kaşlarını kaldırarak bana baktı. Az önce Kaya'ya şimşeklerden korktuğumu mu söyledim ben?

Tek Şerit (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin