Tek Şerit (Düzenleniyor)

" Kaya Beni Bırakma! "

İYİ OKUMALAR :)

Kaya başta onu öptüğüme şaşırsa da sonra benden daha sert öpmeye başladı. Ensesinden tutup onu daha da kendime çektiğimde yatakta üzerime çıktı. Ellerini başımın iki yanına koyup öpmeye devam etti. Şuan bunu neden yaptığımı bilmiyorum, sadece yapmak istedim ve yapıyorum. Ellerimi saçlarında gezdirdiğimde, o da bir elini belime koydu. Nefes nefese geri çekildiğinde  gözlerini açtı ve gözlerime baktı.

" Eğer devam etseydim kendimi tutamaya bilirdim. " deyip öksürdü. Böyle deyince utansam da sadece gözlerine baktım. Bu, ona bu kadar yakınken biraz zor oluyordu. Gözlerinin kahvesi çok güzeldi...

" Az önce bana ilkini verdiğin için pişman değil misin? " diye hala üzerimdeyken sordu. Onu öptüğüme pişman falan değildim. Bunu nereden çıkarttığını da bilmiyorum.

" İlkimi az önce almadığını biliyorum."  derken saçının ön tutamını düzeltip gülümsedim. Bunu beklemediği için şaşırarak bana baktı.

" Dün akşamı hatırlıyor musun? " diye  sorduğunda elimi saçından çektim ve başımı olumlu anlamda salladım. 'Az önce sizi dinlediğim için biliyorum' diyemezdim ya?

" Peki, ilkini sevmediğin bir adama verdiğin için üzülüyor musun? " diye sorduktan sonra kaşlarını kaldırdı.

" İlk öpüşmemi sevmediğim biriyle yapmadıma göre? " dediğimde gülümsedi ama gülümsediğinin farkında değildi. Yani bu belli oluyordu.

Mantık olarak öyle oluyordu, çünkü Kaya'dan nefret etmiyordum. Aksine, Kaya ile vakit geçirmeyi seviyordum. Elimi tutup kalbinin tam üzerine koydu.

" İlk defa, bir kızı öptüğümde kalbim değişik attı. Sanki seni görünce içimdeki ateşe su serpiyorsun, öyle huzur buluyorum. Seni öpünce başka bir dünyada hissediyorum kendimi. " deyip bana bakarken kalbinin üzerine koyduğu elimi öptüğünde yanaklarım yanmaya başladı. Kesin yine kızarmıştım! Söyledikleri gerçekten çok anlamlıydı ama şuanki durumumuza bakıp güldüm. İşeret parmağımla kafasını dürttüm.

" Tak tak! Dünyadan Kaya'ya, Dünyadan Kaya'ya. Hala üzerimdesiniz! " deyince yüzüme dahada eğildi. Gülümseyip burnunu burnuma sürttüğünde gıdıklanıp güldüm.

" Neden hep bunu yapıyorsun? " diye sordum.

Nezarethanede de burunlarımızı birbirine sürtmüştü. Ve her bunu yaptığında belli etmemeye çalışsam da gıdıklanıyorum. Tabii ki şikayet ettiğimden değil de.

" Şuan seni öpmemek için zor duruyorum. O yüzden, istemiyorsan başka şeyler de yapabiliriz? " dedikten sonra dudaklarıma bakarak güldü.

Evet şuanki durumumuza baktığımda kendini zor tuttuğunu hissediyorum. Bir dakika! Gerçekten Kaya'yı hissediyorum! Yanaklarım kızarırken ondan gizlemeye çalıştım. Evet,  sonuçta bir erkekti ama bende bir kızım.

" Ya da üzerimden kalkarsın? " deyip göğsüne ellerimi koyup üzerimden kaldırmaya çalıştım. Üzerimden kalkıp yatağa oturduğunda bende yanında oturur pozisyona geldim. Oraya bakma Kayra!  Kendime bunu yüz kere söylerken yere bakmaya devam ettim. Gelen sesle aynı anda kapıya baktık.

" Uyandırma yöntemlerin güzelmiş, ama iyi ki beni böyle kaldırmıyorsun kardeşim. "

Kaan kapıya yaslanmış, bize bakarak sırıtıyordu. Öpüştüğümüzü görmüş müydü? Şuan tam anlamıyla yerin dibindeydim. Yorganın altına girsem çok garip kaçar mıydı? Yanaklarım kızarırken, Kaya'ya baktım. Kaan'a bakıyordu.

" Ne zamandan beri buradasın? " diye sorarken kaşlarını çattı.

" Merak etmeyin bir şey görmedim. " dedikten sonra koridora doğru gitti.