Sakar

12.3K 444 58
                                    

  İYİ OKUMALAR :)

Kulağıma gelen gülüşme sesleriyle homurdanmaya başladım. Uyuyoruz şurda!  Bu güzel uykudan kim uyanmak ister ki? Kimse. Şimdi onları susturup, uykuma devam etmek istiyorum. Homurdanarak tek gözümü açtım. Karşımdaki gülerek bana bakan Poyraz'dan başkası değildi.

" Poyraz, rahat bırak beni!  Uyumak istiyorum."  deyip yastığıma iyice sokulup, sarıldım ve tekrar gözlerimi kapattım. Yastığım ne zamandan beri bu kadar sert? Ben sert yastıkta yatamam ki.

" Kayra neden kalkmak istemediğini anlıyorum, Kaya'ya sarılmak çok güzel olabilir. Ama acıktım, kalk kahvaltı hazırla bize. " dediğinde yine gözümü açmaya gerek duymadım ve homurdanmaya başladım. Zaten uykulu olduğum için söylediklerini idrak etmem zaman alıyordu. 

" Ne kahvaltısı Poyraz? Bak sana söylüyorum, böyle yemeğe devam edersen kilo alacaksın. Daha yastığım- "

Lafımı bitirmeye kalmadan, cümlede saklı özneyi anlamam bir oldu. Hemen gözlerimi kocaman açtım. Kaya'nın kolu belimde, benim kolum onun kolunun üzerinde duruyordu. Bir bacağımı Kaya'nın beline atmış, bildiğin çocuğa koala gibi yapışmışım. Uyurken ne kadar tatlı ve sert duruyordu. Hemen toparlanıp, oturur pozisyona geldim. Şuan uzun bir açıklama yapmam gerek.

" Bakmayın bana öyle. " diye söylenirken gözlerim Kaan ile Poyraz arasında gidip geldi.

" Aynen şöyle oldu; Gece izlediğimiz filmden korkunca Poyraz, senin yanına geldim ama uyanmadın! Bende Kaya'nın yanına gelmek zorunda kaldım işte. "

O kadar hızlı konuşmuştum ki, ben bile söylediklerimi zar zor anladım. Derin bir nefes aldığımda Kaan sırıtmaya başladı.

" Eminim öyledir. " dediğinde gözlerimi kısarak ona baktım. Neden yalan söyleme gereğinde bulunayım ki?

" Bütün manyaklar neden beni buluyor? " diye söylenerek  tavana baktım.

" Sen korktun mu? Kıyamam ben sana. " diyerek Poyraz yanıma geldi. Kalkmama yardım etmek için uzattığı eline vurup kaşlarımı çattım.

" Sen hiç konuşma Poyraz! Gece korkup senin yanına geliyorum, sen bana kıçını dönüyorsun!  Hepsi senin yüzünden." diye söylenirken, gece üzerimizden attığımız köşede buruş buruş duran örtüyü düzelttim.

" Uyurken nasıl manyak olduğumu biliyorsun. " dediğinde gözlerimi devirmekle yetindim.

Evet, Poyraz'ın ne kadar deli uyuduğunu biliyorum. Ama Kaya'nın yanında yatmama neden olduğu halde dalga geçiyordu. Oturduğum yerden dönüp Kaya'ya baktım. Hâla uyuyordu.

" Uyan artık Kaya. Ahtapot gibi sarmışsın beni. " derken kolunu tutup hafifçe uyanması için salladım. Biri beni böyle kaldırsa uyku sersemi ağzımdan bir ton küfür çıkardı. Kaya uykulu uykulu gözlerini açtıktan sonra etrafa bakındı.

" Yine ne oluyor? Uykumun içine ettiniz. " diye gözünü elinin tersiyle ovuştururken homurdandı.

" Önemli bir şey değil canım, beni ahtapot gibi sarmışsın yani o kadar. " diye alayla konuştuğumda kaşlarını çatarak bize baktı. Bir insan nasıl, uykulu haliyle kaşlarını çattığında bile sert durabilirdi?

" Kimin, kimi ahtapot gibi sardığı belli oluyor. " dedikten sonra Kaan gülmeye başladı.

Ona döndüğümde telefonunu bize doğru uzatmıştı ve ekranda benim koala gibi Kaya'ya sarıldığım fotoğraf vardı. Fotoğraf çekmişler! Telefonu almak için hamle yaptığımda hemen Kaan elini çekti.

" Telefonu verir misin? " derken telefonu almaya çalıştım. Yok, olmuyor.

" Bence ahtapot kolların, telefonu almana yardımcı olur. " derken gözleri kısılmış ve sırıtarak ensesini kaşıyan Kaya'ya baktım. Tek kelimeyle, gıcık.

Tek Şerit (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin