Siyah

5.6K 174 31
                                    

BÖLÜM ŞARKISI;
PERA - SENSİZ OLMAZ
İYİ OKUMALAR :)

" Çağla, galiba ben bakamayacağım. Korkuyorum. "

Çağla derin bir nefes aldı ve Zarok'u yere bıraktı. Zarok odamda dolaşırken bakışlarımı tekrar Çağla'ya çevirdim. Bıkkın bir şekilde bana baktı.

" Neden korkuyorsun Kayra? Şimdi ben bakacağım! " deyip yatağımın üzerinde duran peluş yastığı kucağına aldı.

" Ne demişler, Üç beyazdan korkacaksın! Bir, sınav kağıdı. İki, yoklama listesi. Üç, diploma. "

Tekrar sandalyemi bilgisayarıma doğru döndürdüm ve ekrana bakmaya devam ettim. Son yarım saattir yaptığım tek şey buydu sanırım. 

" Kim demiş onu? "

" Ben. " deyip gülerek kafamı geriye attım ve Çağla'ya ters bir şekilde baktım. Kayra Sözleri yaratmak eğlenceli. Gözlerini devirdikten sonra yastığımı bıraktı ve yanımda dikildi. Matematik sınav sonucum belli olmuştu ama ben hâla bakamıyorum.

" Saçmalama da bak artık şuna! "
" İyi be. " diye homurdanarak bilgisayardan okulun sitesine girdim. 

Kendi bilgilerimi yazdıktan sonra ekranda fotoğrafım ve bilgilerim çıktı.  Sınav Sonuçları  seçeneğine tereddüt ederek bastıktan sonra Matematik notuma baktım.

Geçmişim!

" Çağla, benim gördüğümü sende görüyor musun?  "

Sakin bir şekilde ekrana bakmaya devam ederken sordum. Hayal falan görüyorsam eğer, boşuna sevinmeyeyim.

" Görüyorum! Geçmişsin! " diye çığlık attığında bende çığlık atarak ayağa kalktım ve Çağla'ya sarıldım.

İstediğim Üniversiteyi kazansam bu kadar sevinirim herhalde. Bunda Kaya'nın büyük payı vardı. Beraber çalışmıştık. Yani, onun Matematiği iyi olduğu için beni çalıştırmıştı. Konuları Kaya anlatırken bütün dikkatimi ona verdiğim için daha kolay anlıyorum. Konuşurken ara sıra bana bakması, gülerken gözlerinin kısılması. Gülerek tekrar bilgisayar ekranına baktım. Bunu anneme inandırmak kolay olmayacak. Siteyi kapatırken odamın camından bir ses geldi.

" Sende duydun mu? " diye kaşlarımı çatarak Çağla'ya baktım. Başını sallarken aynı ses bir daha duyuldu. Camdan geliyordu.

Tam camın önüne geldiğimde cama bir taş daha geldi. Evet, biri cama taş atıyordu. Çağla da yanıma geldiğinde pencereyi açtım. Kafamı aşağı sarkıttığımda, bir taş tam alnımın ortasına geldi. İnleyerek alnımı tuttum ve aşağıda duran Poyraz ve Enes'e baktım.

" Kafamı kırdın Poyraz! "

" Özür dilerim! " deyip biriktirdiği bir avuç taşı yere bıraktı. Bu çocuk neden telefonla aramak ya da zili çalmak yerine cama taş atardı?

" Kayra Matematik sınavından geçti! " diye bağırıp Çağla kafasını camdan çıkarttığında bende biraz yana kaydım. Biraz daha bağır Çağla, Konak tarafı duyamamış.

" Oha, nasıl geçtin? Neyse. Kayra hemen üzerini değiştir, gitmemiz gerek! Hiç soru sorma, giderken anlatırım! "

Üzerime baktığımda mavi pijamalarım ışığın altında oldukça belli oluyordu. Bu saatte aceleyle nereye gidecektik? Daha fazla vakit harcamadan pencereyi  kapattım. Umarım kötü bir şey olmamıştır. Üzerime dar kot pantalon ve siyah tişört geçirdikten sonra gri ceketimi de üzerime aldım.

Çağla'ya baktığımda kapıda beni bekliyordu. Sözde, bu gece oturup sadece sohbet edecektik. Her gün ayrı bir heyecan, ayrı bir stres! Merdivenlerden hızlı hızlı, düşmeden indikten sonra salonun kapısından kafamı uzattım.

Tek Şerit (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin