İYİ OKUMALAR :)Sıkıntıyla nefes verip duvarları incelemeye devam ettim. Şuan nerede miyiz? Karakolda. Hayır, ne olmuş yani yanlışlıkla yangın alarmını çalıştırmışsam?
" Hepsi senin suçun domuz. "
Kaya karşımdaki koltuğa oturmuş, kollarını önünde bağlamıştı. Hemen kaşlarımı çattım. O olmasaydı bunlar başımıza gelmezdi. Asıl Hepsi onun suçu!
" Neresi benim suçum taş kafa! " diye kendimi savundum. Eğer ayakkabısını üzerime sürmeseydi, hastaneye gitmezdik ve bende düğmeye basmazdım.
" Bana domuz deme! " diye de ekleyip kollarımı önümde birleştirdim. Hala unutmamış mıydı o? Kahkaha attıktan sonra yine ciddileşti.
" Şuan karakolda olduğumuzu fark etmişsindir herhalde? " diye sordu.
Gözlerimi kısıp ona baktım. Bir de dalga geçiyor! Herhalde fark etmiştim! Acaba bize ne yapacaklar? Hapishaneye atmazlar değil mi? Odanın kapısı açılınca içeri polis kıyafetli, genç gösteren, kaslı, yakışıklı bir adam girdi.
Kaya adamı görünce " Böyle komiser mi olur lan? " diye mırıldandığında gülmemek için kendimi zor tuttum. Kaya sıkıntıyla nefes verdikten sonra ayağa kalkınca bende kalktım.
" Çocuklar okulda değilsiniz kalkmanıza gerek yok. "
Komiser olduğunu öğrendiğim genç, yakışıklı adam koltuğuna oturduğunda bizde tekrar oturduk. Kaya bana kaşları çatık şekilde bakmaya başlayınca, bende ona Ne? der gibi başımı salladım. Komiser bir dosyayı inceliyordu. Kaya alttan telefonunu çıkartıp bir şeyler yaptı ve sonra kaşlarıyla benim telefonumu işaret etti. Kaşlarımı kaldırıp telefonumun ekranına baktım. Bir numaradan mesaj vardı.
Adama yiyecek gibi bakma! Bari bir şeye benzese.
Mesajı okuduktan sonra yarım ağız gülümsedim. Kıskanmıştı. Saçlarım mesajı okurken önüme geldiği için gülümsediğimi Kaya görmedi. Numarayı rehbere kaydettim ve gülümseyerek, hala dosyamızı inceleyen komisere baktım. Kaya da, sanki mümkün gibi kaşlarını daha da çattı.
" Afedersiniz, kaç yaşındaydınız? "
Benim sorumla Kaya elini saçından geçirdikten sonra sahte bir şekilde öksürdü ve tekrar elini oturduğu koltuğun kenarına koydu. Elini yumruk yapacak kadar kızdı mı? Komiser dosyadan kafasını kaldırıp bana gülümsedi.
" 28 yaşındayım. Adım Arda. " deyince Kaya'da gözlerini devirdikten sonra gözlerini odada gezdirdi.
" Bize ne senin adından? " diye mırıldandığında komiser anlamamışçasına kaşlarını kaldırıp ona baktı. Ne söylediğini anlamadığı kesindi. Bu iyi bir şey.
" Birşey mi dedin? "
Kaya başını komisere çevirip sahte bir şekilde gülümsedi.
" Adınız diyorum, güzelmiş. "
dediğinde gülmemek için kendimi zor tuttum. Kaya bunu farketmiş olacak ki, uyarıcı bir şekilde kaşlarını kaldırdı.
"Neyse çocuklar, konumuza gelelim. "
Arda komiser ellerini masanın üzerine koyup ciddileşti. Asıl konuya gelmeden önce belki Kaya'yı biraz daha kızdırabilirim.
" Adım Kayra. " dedikten sonra gülümsedim. Komiser gülümser gibi oldu sonra devam edecekti ama bu sefer Kaya lafını böldü.
" Bende Kaya. Kayra'nın sevgilisi. " derken yan gözle bana baktı.
Şaşkınlıktan gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Öksürerek yere baktım. Kalp atışım hızlanırken Kaya'ya kaçamak bir bakış atayım, derken göz göze geldik ve hemen Arda Komiser'e döndüm. Sevgilim olduğunu söylemişti! Sırf bana inat yapıyordu! Komiser ciddileşip başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Şerit (Düzenleniyor)
Ficção AdolescenteBir çikolata hayatını ne kadar değiştirebilir?