~Sevgililer Günü Özel~

5.1K 288 19
                                    

ŞARKIYI AÇIP DİNLERSENİZ DAHA GÜZEL OLUR
İYİ OKUMALAR :)

***Kayra'nın Ağzından***

Evet bugün yine sevgililer gününe sap olarak gireceğim. Kaan, Çağla'ya süpriz yapacağı için erkenden gittiler. Poyraz'da, Bostanlı'da tanıştığı kızla buluşacağı için gitti. Peki ben ne mi yapıyorum? Odam da akşam için ne giyeceğimi düşünüyorum. Kaya'ların barıda ' Sevgililer Günü ' konsepti olacakmış ve o da Dj olarak gidecekmiş. Bende evde, yalnız, pijamalarla, yemek yerken aynı zamanda televizyon izlememek için beraber bara gideceğiz. İkimizin de sevgilisi olmadığı halde beraber kutlamaya gitmemiz ne kadar mantıklı(!) Dolabın önünde ne giyeceğimi düşünürken zil çaldı. Zarok zilin sesini duyunca da havlamaya başladı.

" Tamam oğlum, havlama. " diye söylenerek merdivenlerden indim. Kapıyı açtığmda  Kaya'yı görünce gülümsedim.

" Dönme Dolap Günün kutlu olsun. Gel içeri. " diyince gülüp içeri geçti. Baştan aşağı beni süzdükten sonra kaşlarını çattı.

" Hazırlanmadın mı daha? " Onun üstüne baktığımda siyah tişört ve altında da kot pantalon vardı. Çocuk üzerimde ki pijamaları görünce şaşırdı tabii.

" İki saattir ne giyeceğim diye düşünüyorum. " diye söylendim.

" Hadi çabuk git giyin, erkenden orada olmamız lazım. " dedikten sonra koltuğa oturdu. Zarok da onun kucağına çıkınca kafasını okşadı. Merdivenlerden hızlı hızlı çıkıp odama girdim. Dolaba biraz daha göz gezdirdikten sonra siyah, mini, straplez sadece bir elbiseyi aldım. Kapıyı kilitleyip giyindikten sonra saçlarımı dalgalandırdım. Odadan çıkıp merdivenlerden indim. Salona girince Kaya telefonla konuşuyordu, benim geldiğimi duyunca bana döndü. Baştan aşağı süzdükten sonra telefonu birşey demeden kapattı.

" Giyinmemişsin? " dedikten sonra kaşlarımı çattım.

" Giyindim işte. "

" Aa, doğru sen kumaş parçalarına da elbise diyordun. " diye söylendiğinde gözlerimi devirdim. Zarok kucağından inince, o da koltuktan kalkıp yanıma geldi.

" Sakın, yanımdan ayrılma. " dedikten sonra elimi tuttu. Evden çıktığımız da bahçenin önünde duran kırmızı spor arabayı gördüm.

" Bu senin mi Kaya? " diyip şaşkınlıkla Kaya'ya baktım.

" Evet. " diyince tekrar arabaya baktım.

" Peki aşkım diyesim geldi. " diyip güldüm. Kaya'da gülüp şoför koltuğuna bindi. Öküz benim kapımı açmadı. Bende kendi kapımı kendim açarım,hıh. Havalı havalı kapıyı açarken herşey yolundaydı ama binerken kafamı çarptım.

" Ah! " diye acıyla inleyip başımı tuttum. Gitti bütün hava işte. Kaya gülüp arabayı çalıştırdı.

" Zor olmuyor mu? " Hala elim kafamdayken acıdan dolayı kısılmış gözlerimle ona baktım.

" Ney? " diye sordum.

" Her seferinde bir sakarlık yapmak." dedikten sonra bana bakıp tekrar yola baktım. Kollarımı birleştirip düşünür gibi yaptım.

" Aslında, doğuştan gelen bir yetenek. Mesela beni doğurtan doktor, beni anneme verdikten sonra düşmüş. " dediğimde kahkaha atınca bende güldüm.

" Orada böyle güzel gülme. " diyince kaşlarımı çattım.

" Neden? "

"Biri falan görür, başıma iş çıkartma. " diyince susup camdan dışarıyı izlemeye başladım. Hava kararmıştı ve evlerin ışıkları sarı sarı sanki seçilmiş gibi sırayla yanıyordu. Araba barın sokağında durunca indik. Kaya anahtarı cebine koyduktan sonra kolunu belime sardı. Barın girişinde bekleyen görevliler Kaya'ya yine selam verdikten sonra o uzun koridora girdik. Müzik sesi buradan bile duyuluyordu ve kafamın içinde yankılanıyordu.

Tek Şerit (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin