Mutlu Pazartesi

10.6K 435 35
                                    

 
İYİ OKUMALAR  :)   

Zilin sesi ile irkilip etrafa bakındım. Oturduğum yerden kalktıktan sonra üzerimi silkeledim. Bir ders boyunca, olanlara anlam vermeye çalıştım. Kaya, Meriç'i nedenevmemişti? Onunla konuşmamı neden istemiyordu? Kaya ile Meriç'in arasında ne vardı? Ve Kaya nereye gitmişti?

Koridor saniyeler içinde öğrencilerle doldu. Merdivenlere doğru ilerlerken arkamdan Poyraz'ın sesini duydum. Arkama döndüğümde, öğrencilerin arasından bana doğru geliyordu.

" Kayra? " dedikten sonra gülümsediğinde bende gülsedim. Poyraz keyfimi yerine getirebilirdi. Her zaman bunu yapar. Ne zaman üzgün olsam, kafam karışık olsa, Poyraz'ın sesi yetiyordu. Birbirimizi sakinleştirebiliyoruz. Benim çok nadir rastlanan sinir krizlerimde hep yanıma koşardı. İkimizde çikolata sever, yabancı dizi izler ve erken kalkamayız. Poyraz uyku konusunda beni bile geçik diyebilirim. Merdivenlerden birlikte inmeye başladık.

" Tenefüste seni göremedim. Nerdeydin? "

Yere bakıp ne diyeceğimi düşündüm. Kaya ile birlikteydim.

" Sınıftaydım. Dışarı çıkmak istemedim. " dediğimde üstelemeyip daha fazla soru sormadı. Kolunu omzuma attığımda bende elimi beline sardım.

" Seni biriyle tanıştıracağım. "

Merdivenlerden beni hızlı ve dikkatli bir şekilde indirdikten sonra kantine yöneltti. Kantine girer girmez sosis kokusu burnuma geldi. Poyraz ile aynı anda derin bir nefes aldık.

Kantinin içine ilerleyince en köşedeki masada tek oturan Kaya'yı gördüm. İki eliyle kavradığı kağıt bardağı bir sağa,  bir sola çevirirken gözlerini bir yere odaklamış dalgın dalgın bakıyordu. Demek kantine gelmişti. Onun yanına gidiyorduk. Poyraz'a bizim zaten tanıştığımızı söylememiştik. Kaya'nın masasının önünde durduğumuzda  bakışlarını bize çevirdi.

" Kaya. İşte sana bahsettiğim, Kayra. "

Poyraz hâla olanlardan habersiz bizi tanıştırırken Kaya'nın dudağının kenarı kıvrıldı.

" Biz tanışıyoruz. " dediğinde Poyraz şaşırarak kaşlarını kaldırdı. Bana döndüğünde başımı olumlu anlamda salladım. Kaya'ya baktığımda göz göze geldik. Anlaşılan sakinleşmişti.

" Anlamadım. Ne zaman tanıştınız? "

Poyraz sandalyeyi çekip oturduğunda, bende Kaya'nın yanındaki sandalyeye oturmak zorunda kaldım.

" Uzun hikaye. " derken çaktırmadan Kaya'ya bakmaya çalıştım. Kaya da başını salladıktan sonra elindeki bardağa baktı. Yine de gülümsemesini görmeme engel olamadı. Konuşmaya başladığımızda gülmek gerçekten iyi gelmişti. Biraz daha sohbet ettikten sonra masada sessizlik oldu.

" Çıkışta bir şeyler yapalım. "

Sandalyesine yaslanan Poyraz'a baktım. Aklı fikri, eğlenmekteydi.

" Ne yapacağız Poyraz? Okulun açılmasını mı kutlayacağız? " diye alayla konuştuğumda Poyraz tekrar kollarını masaya koydu.

" Tabii ki hayır! Ama sen eve gidip matematik çalışmak istiyorsan başka... "

Beni nerden vuracağını çok iyi biliyordu. Matematikten nefret ettiğimi de iyi biliyordu. Kim etmez? Otuz iki diş sırıtıp Kaya ile Poyraz'a baktım.

" Eee, çıkışta nereye gidiyoruz bakalım? " diye neşeli bir ses tonuyla konuştuğumda ikiside bu halime güldüler.

" Çıkışta bana gidelim. Kaya ile sen yiyecek bir şeyler alın. Kaan ile ben oyun bakarız. " dediğinde arkasından bir çocuk Poyraz'a ıslık çaldı. Poyraz, çocuğa baktıktan sonra tekrar bize döndü.

Tek Şerit (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin