İYİ OKUMALAR :)
***Kayra'nın Ağzından***
Silah sesini duyunca korkudan ellerimle yüzümü kapatıp çığlık attım. Şuan kimin vurulduğunu, neler oldundan o kadar korkuyorum ki; gözlerimi sonsuza kadar kapalı tutabilirdim. İki el kollarımdan tutup, beni sarstığında korkuyla ellerimi yüzümden çekip gözümü açtım. Kaya karşımda bana bakıyordu. Ona bir şey oldu mu? Baştan aşağı onu süzdüm. Ona bir şey olmadığını anlayınca, derin bir nefes verip ona sıkı sıkı sarıldım. Geri çekilip bana tekrar baktı.
" İyisin değil mi? " derken kollarımı kontrol etti.
Başımı salladım. Ben vurulmadıysam, Kaya vurulmadıysa, kim vuruldu? Meriç'e baktığımda, yerde yatıyordu ve elinden akan kanlar yolda gölcükler oluşturmuştu. Ve acıyla inlemeleri buradan bile duyuluyordu. Elindeki silah da yolun kenarına savrulmuş. Kaya'nın omzundan arkasına baktım. Kaan'ın arabasına yaslanmış Poyraz'ı gördüm. Onun biraz önünde de Kaan, elinde silahla yerde yatan Meriç'e soğuk kanlılıkla bakıyordu. Meriç'i o mu vurmuştu? Şaşkınlıktan hiçbir şey söyleyemiyordum. Etrafa anlamsız bakışlar atıyordum. Poyraz beni görünce hızlı adımlarla yanıma gelip kollarını bana sardı. Bende kollarımı beline doladım.
" İyisin.. İyisin. " diye fısıldadı. Geri çekilip başımı salladım.
Meriç'e baktığımda, Kaya ona ardı ardına yumruklar atıyordu. Kaan da Kaya'nın yanındaydı. Hiçbir şey söyleyemiyordum. O silah sesinden sonra olacaklardan o kadar korktum ki.
" Arabaya bin. Çok kötü görünüyorsun. " diyerek Poyraz beni arabanın yanına götürüp, arka koltuğa oturttu. Sonra yol kenarına savrulan silahı Kaan'a uzatıp, Meriç'i dövmeye devam eden Kaya'ya yardım etmeye başladı. Kaya Meriç'in üzerinde ona yumruklar atarken, Poyraz beline ve bacaklarına tekmeler atıyordu.
Meriç'e daha fazla bakmaya dayanamayıp gözümü onlardan çektim. Sürücü koltuğunun yanında duran su şişesini görünce hemen onu alıp içtim. Su, beni kendime biraz da olsa getirmişti. Kaya ve diğerlerine baktığımda hemen yanlarında siyah spor bir araba durdu. Merakla onlara baktım. İçinden iki tane bizim yaşlarımızda siyah gömlekli ve siyah pantalonlu çocuklar indi. Kaya onlarla konuşurken Meriç'i işaret etti. Arabadan uzak oldukları için ne konuştuklarını duyamıyordum! Çocuklar başlarını sallayıp yerde yatan Meriç'i kendi arabalarına bindirdiler. Arabadakiler gaza basıp benim olduğum arabanın yanında geçereken içine bakmaya çalıştım. Ama arabanın camları bile siyah film ile kaplıydı. Tekrar Kaya'ya döndüğümde buraya doğru geliyorlardı. Kaan sürücü koltuğuna, Poyraz'da ön koltuğa oturdu. Kaya da yanıma oturdu. Korkuyla Kaya'ya baktım.
" O öldü mü? " diye sordum.
Ne kadar Meriç piçinden nefret etsem de konu belki de birinin ölümüydü! Araba hareket edince cevap vermedi. Sinirle saçlarımı çekip bağırdım.
" O öldü mü! " diye bütün arabayı inletecek kadar bağırdım.
Kaan dikiz aynasından bize baktı ama yine kimse konuşmadı. Şuan çıldırmak üzereyim. Neden kimse tek kelime etmiyor! Tekrar arabanın içinde bağırmaya başladım.
" Meriç tarafından kaçırılıyorum! Kaan Meriç'i vuruyor ama umrunda bile değil! Polislerden korkunuz yok mu sizin? Belki öldü ama bundan bile korkmuyorsunuz! Siyah araba geliyor ve Meriç'i götürüyorlar! Ben soru sorunca cevap vermiyorsunuz! Neler oluy- "
Kaya beni öpünce bağırmam yarım kaldı. Şaşkınlıktan ellerim havada kaldı. Kaya'nın yanaklarımdan tutan ellerinden dolayı geri de çekilemiyordum. Ama bu, bu beni kendime gelmemi sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Şerit (Düzenleniyor)
Ficção AdolescenteBir çikolata hayatını ne kadar değiştirebilir?