0.2

4.3K 107 0
                                    

Eve döndüğümde babam bana sinirli sinirli bakıyordu.
"Rezil ettin bizi ailemizi iki paralık ettin şerefsiz" dedi ve bana tokat atmıştı. Tokatın etkisiyle yere düşmüştüm ve başımı bir şeye çarpmıştım.

"Gözünü açıyor"
Gözümü açtığımda ilk önce nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Çok ışık vardı ışıklar gözümü alıyordu.
Annemin "kızım iyi misin?" demesiyle kendime zar zor gelebilmiştim.
Anne "nerdeyim ben" dedim.
"Hastanedeyiz kızım" dedi.
Ne ara hastaneye gelmiştim kim getirmişti nasıl gelmiştim hiçbir şey hatırlamıyordum.
En son hatırladığım babam olacak o adamın bana tokat atmasıydı.
Etrafımızda abimin kayınbabası ve kayinvalidesi vardı. Ezgi yengem gelmemişti. Hamile olduğu için pek dışarı çıkamıyordu. Sadece kontrollere gidebiliyordu.
Abimi görür görmez ağlamaya başladım.
Ona sarıldım "abi beni zorla evlendirecekler buna engel ol lütfen beni kurtar" dedim.
Abim "yapacak bir şey yok Asya berdel bu kaçışı yok" dedi.
Berdel mi?
Hayır hayır hayır ezgi yengemin ya abisiyle yada erkek kardeşiyle evlendirilecektim.
Bizim burada bir erkek karşı tarafın kızını aldıysa karşı tarafta erkeğin kız kardeşi varsa onu alıyordu.
Babamı görmemle sinirlerim bin kat daha arttı .Yüzündeki ifade gülümser gibiydi. Kesin para almıştı bu insanlardan.
"Anne babam gitsin babamı görmek istemiyorum" dedim
Babam "kızım ben sana ne yaptım" dedi pişkin pişkin sanki tokat atmamış gibi.
"Hala kızım diyebiliyorsun ha tokat at bide üstüne şerefsiz de ama hiçbir şey olmamış gibi davranmamı bekle eğer bu hastanedeysem senin yüzünden buradayım" dedim.
Ezgi yengemin babası Altay amca "Reşat bu ne demek oluyor gelin kızımıza tokat mı attın?" dedi.
Babam mahcup bir şekilde gözlerini yere düşürdü.
"Evlensin diye tokat attım ağam" dedi.
Altay amca "berdel olduğunu söylemedin mi sen kızına" dedi.
Babam konuşmadan ben atıldım.
"Altay amca ben dışarıdan eve girdiğimde babam bana ailemizi iki paralık ettin beni rezil ettin şerefsiz dedi ve ben konuşmadan bana tokat attı berdel olacağından felan bahsetmedi bana sonra ben başımı bir yere vurdum gözlerimi açtığımda da buradaydım" dedim.
Altay amca babama "gel benimle Reşat" dedi.

İnci teyze yanımdaki sandalyeye oturarak elimi tuttu "kızım seni ezonun düğününde gördüm çok beğendim Hanım hanımcık bir kızsın. Sen çok iyi birisin seni oğluma bu yüzden almak istiyorum. Bu zamana kadar bekledik ama bu zamandan sonra bekleyemeyiz. İnat etme de evlen ha
Oğlumu övdüğümden değil yada ailemizi övdüğümden değil Asya inat etme de evlen. Yaşında olgun bak 22 yaşındasın. Benim oğlum Azad'ım da 25 yaşımda Yaşa takılırsan yaştan bir şey olmaz he de bu hafta düğünü yapalım" dedi.
"İnci teyze ben mimarım okuyorum" dedim.
"Azad seni okula götürür" dedi.
Ay yok kalsın ben giderim elalemin oğlu beni okula götürecek oldu başka birde çocuk doğuruyum tam olsun onlar bunu istiyordu.
Ama ben istemiyordum.
"Tek bir şartla kabul ederim evlenmeyi" dedim.
Hepsi gözlerini açıp bana bakıyordu.
"Beni kısıtlamayacaksınız okumama engel olmayacaksınız" dedim.
İnci teyze " kızım biz seni neden kısıtlayalım herkes kendi hayatını kendi yaşar sen Azadla konuş o konuları" dedi
"Tamam oğlunuz Azad nerde?" dedim
Abim Azad beyimizi aradı. Abim telefonu kapatıp cebine koyduktan sonra "Aşağıda hastane masraflarını ödüyormuş birazdan gelicek" dedi.
Babam yine yapmıştı yapacağını hastane masraflarınıda bu insanlara ödetiyordu.
Babamın bu haline içim sızlıyordu yazık.
"Anne yardımcı olur musun yan tarafıma yatmak istiyorum" dedim.
Annemden önce hemen inci teyze atılmıştı.
Ay anne diyince ona dedim mi sandı acaba.
İnci teyzeye gülümseyerek "İnci teyze sana zahmet oldu teşekkür ederim" dedim.
Onlar kendi aralarında bir şeyler konuşuyordu. Bende manzaraya bakıyordum. Dışarıda bir sürü ışık yanıyordu. Her bacadan bir duman tütüyordu acaba içlerinde ne yaşıyorlardı. Kimi mutluydu belki kimi mutsuzdu herkesin bir derdi vardı.
Bu Allahın bize vermiş olduğu bir imtihandı.
Kimimiz annemizle imtihan oluruz kimimiz babamızla...
Kimi eşiyle kimi çocuğu ile imtihan olur.
Yine evleneceğim gelmişti aklıma ,  sesizce ağlıyordum. Kapı açılma sesiyle gözyaşlarımı silmiştim.
Azad beyimiz gelmişti. Annem "Asya kalkabilir misin kızım" dedi
Zar zor doğrulabilmiştim. Yüzümü kapıdan tarafa döndüğümde gördüğüm yüz ile ne diyeceğimi şaşırmıştım. Bu o abiydi bankta omzunda ağladığım abi. Oda şaşırmış olacak ki beni görünce kaşları çatılmıstı. Kimse bana evleneceğin kişi bu demesin.
Allahım yarabbim bu abi nerden çıktı geldi.
"Abi yanlış oda burası değil" dedim.
İnci teyze "Kızım o benim oğlum Azad" dedi.
Ben konuşacakken abim "Hadi biz çıkalım ikisi rahat rahat konuşsun" dedi.
Ne konuşacaktım hiçbir şey.
Onlar çıktığında Azad yanımdaki sandalyeye oturdu. Bende ona arkamı dönmüştüm. Odada tek bir ses bile çıkmıyordu.
Sessizliği bozan Azad olmuştu. "Nasılsın?" dedi.
Yüzümü ona dönmeden "Çok iyiyim bak halime"
"Asya evlenmek istemiyorsun anlıyorum ama berdel bu yapacak bir şeyimiz yok. Annem ve babam seni beğenmiş. Seni istiyorlar biz..."
Azadın sözünü keserek
"Ama ben onlarla evlenmeyecem seninle evlenecem değil mi onlar yatmayacak seninle ben yatacam onlar seninle bir ömür geçirmeyecek ama ben geçirecem değil mi kimse sormayacak bu ikisini biz berdel yapıyoruz ama bunlar birbirini seviyor mu diye bakmayacak değil mi?" dedim ve ağlamaya başladım.
Azad saçlarımı okşuyordu. "Ağlama" dedi.
Hıçkırıklarımın içinde "ağlama diyince anında susmuyorum ayrıca saçlarıma dokunma" dedim.
Güldü ama ben ağlıyordum. "Omzumda ağlayabilirsin?" dedi. Güldüm duymuştu galiba oda güldü.
 
"Olur dememi bekleme o zaman evleneceğim kişinin sen olduğunu bilseydim asla omzunda ağlamazdım" dedim.
"Seninle evlenmem için bir şartım var Azad" dedim.
"Neymiş bakalım o şart?"
"Beni kısıtlamayacaksın ve okumama izin vereceksin olur mu?" dedim.
"Sen mimar mı olacaktın ağlarken söylemiştin"
"Evet" dedim
"Bu sene son senen mi?"
"Evet" dedim
"Tamam seni kısıtlamayacam ve senin okumana bizzat ben yardım edicem ne de olsa düğünden sonra karı koca olacaz"
"Öyle bir şey olmayacak düğün olacak ama ben senin karın olmayacam" dedim
"Sen onu annemle babama anlat.Ben ne kadar seni karım olarak istemesemde sende ne kadar beni kocan olarak görmesen de elbette bir gün bebek isteyecekler o zaman ne yapacaksın satın mı alacaksın bebeği Asya"
Gözlerim yere düşmüştü ve ben yine ağlamaya başladım.
Arkamı dönmüştüm Azad beyimize.
Yastığa kafamı gömüp ölmeyi diliyordum.

Kapı açılır açılmaz yastığa gömdüğüm başımı kaldırıp onlara baktım.
İnci teyze " ne oldu oğlum ısındınız birbirinize" dedi.
Oho inci teyze ateş aldık alevden sıcaklıktan ne demessin gelmeseydiniz küle dönmüştük
Azad bana bakarak ne diyorsun gibi bakış attı
Biraz düşündükten kafamı toparladıktan sonra gözlerimi onaylar şekilde kırptım.
Azad "evet anne ısındık düğün hazırlıklarına başlayın" dedi.


Urfa Gelini / Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin