0.44

139 7 0
                                    

Azadı ısrarla aramama rağmen açmıyordu. Ne olmuştu neden bana haber vermeden gitmişti. Neden dışarıya çıkamıyorduk. Bütün bu soru işaretleri beynimi kemirirken Reyyanın "İnci teyze" demesiyle sesin geldiği yöne doğru yürüdüm. İnci annem hiç tanımadığım bir adamın koluna girmiş yorgun bitkin bir halde yürümeye çalışıyordu. "Anne" diyip hemen yanına koştum.
"Reyyan hemen su getir kolonya getir hadi"
Annemi koltuğa oturtunca kendini koltuğa bıraktı.
"Ah Azadım ahhh"
Azadın ismini duymamla içime bir şey saplandı karnıma bir ağrı girdi.
"Anne ne oldu Azada kötü bir şey mi oldu?"
"Kızım dur endişelenme neler oldu neler?"
"Anne neler oldu söylesene anlatsana"
"Azadın bir tane daha kardeşi varmış"
Reyyan elinde su bardağı ve kolonyayla gelirken "Varmış derken" sorular üzerine soru eklemişti.
"Anne anlamadım varmış derken?"
Reyyanla ikimiz İnci annemin gözlerinin içine bakarken ağzından çıkacak olan tek bir kelimeyi bekliyorduk.
"Selim oğlum sen anlat benim kafam zaten allak bullak oldu"
"Ver Reyyanım ver suyu"
Reyyan anneme suyu verdikten sonra Selim denen adamı dinliyorduk.

Elini bize doğru uzatıp "Öncelikle Merhaba ben avukat Selim Kaya" dedi. İnci annemin karşısında ki koltuğa oturup boğazını temizledi. "Şimdi bütün bu olan bitene bakarsak Altay amcamın bir tane daha oğlu varmış ve bunca sene sizden saklamış" Elimi ağzıma doğru götürüp "nee!?" demekle kaldım sadece. Aklımdan bin tane soru işareti dönerken buna inanamıyordum.
Altay babam bunu nasıl yapabilirdi? Bunu İnci anneme nasıl yapabilirdi? Bunca yıl ailesinden neden sakladı?
Bir oğlu olduğunu nasıl herkesten gizlemişti?
Reyyan şoku hemen atlatmış gibi "ee ne olacak şimdi?" dedi.
"Ne olacak Baran'ın nerde olduğunu bulup onunla iletişime geçmemiz gerekiyor aksi halde Altay amcamın miras işlemlerini yapamıyoruz çünkü İnci ana Azada vereceği için mirastan feragat etti reddetti."
Üzerimdeki şoku bende atlatıp daldım konunun içine "şimdi Selim Bey önce mirasçılara bakılmaz mı neden hemen mirastan feragat ettiniz ki annemi anlayamıyorum"
Selim Bey konuşacakken İnci annem konuşmaya başladı. "Kızım mirasçılara niye bakacaktık ki bir Ezgim var bide Azadım var Baran diye birinin olduğunu ben ne bileyim"
Bu seferde ben konuşmadan lafa Reyyan atladı.
"Baranı bulun o zaman nerdeymiş kimin nesiymiş"
İnci annem yattığı yerden hemen ayağa kalkıp "Baran neden illetli buraya asla gelemez ne yediği belirsiz kişilerin evimde işi yok" İnci annem kalkınca bende onu oturtmak amacıyla "gel annecim sen şöyle otur" dedim. İnci annem tekrar yatış pozisyonuna geçmişti. Şehriban teyze "ne oluyor?" diyerek odadan içeriye girmişti. Kimse ne diyeceğini bilemezken Reyyanın her zamanki gibi patavatsızlığı tutmuştu. "Altay eniştemin oğlu varmış" diyiverdi. Şehriban teyze pek şaşırmamış gibi "biliyoruumm vaaar" dedi. Hepimiz bir ağızdan "ne sen nerden biliyorsun" dedik. "Azad var" Reyyan tekrardan "Azaddan başka Baran diye bir oğlu varmış"  Şehriban teyze şok olmuş şekilde koltuğa oturdu.  İnci anneme bakarak "bacım bunlar ne diyor?" diye sordu. İnci annem zaten bitkin bir halde olduğundan Şehriban teyzeye üzgün yorgun bir bakış atarak gözlerini pencereden tarafa çevirdi. Gözlerinden yaşlar gelmeye başladı.
"Altay bunca senelik karısına bunu nasıl yapar nasıl saklar aklım ermiyor dilim bunları söylemeye varmıyor"
Reyyan annemin dediklerinden sonra ortamı bir nebzede olsa yumuşatmak için "Teyze sıkma canını belli ki ortada yanlış anlaşılan bir durum var" dedi. Sanki daha yeni annesine Altay eniştemin oğlu var dememiş gibi. Selim denen avukat "ortada yanlış anlaşılan bir durum yok malesef" diyip laptobunda yazan bilgileri bize açıp gösterdi. Hepimiz ekrana bakarken Baran Korkmaz adında biri vardı gerçekten yasal mirasçı olarak gözüküyordu. Gözlerim ekrana baksa da aklım kalbim Azad diyordu.

Şu an ne halde ne yapıyor çok merak ediyordum. Başına bir şey mi geldi bir şey mi oldu korkusu içimi kemiriyordu. Sinirden stresten karnıma ağrılar girmeye başlıyordu. Çok kötü olmadan odama çıkmak istiyordum.
"Müsadenizle ben odama gitmek istiyorum bu kadar olay beni kötü etkiledi karnım ağrımaya başladı" demiştim. Reyyan Selimi gösterip o burda bakışı attı ama yapacak bir şey yoktu. Selim denen avukat için oturduğum yerde ağrılar içinde kıvranamazdım. İnci annem gözlerini pencereden ayırıp benim olduğum tarafa baktı. "Tamam kızım sana karşı da mahçup oldum özür" dedi. Annemin neden böyle dediğini anlayamamıştım. İnci annemin yanına gidip elinden tutup gözlerinin içine baktım "Annecim neden böyle diyorsun ne oldu niye böyle söyledin?" dedim.
"Babanı böyle bilmeni istemezdim baban böyle biri değil di aslında ne oldu bilmiyorum"
"Babam hep benim bildiğim gibi kalıcak bundan emin ol " diyip tekrar müsade isteyip odama çıkmıştım.

.
.
.

Hello aşklar bölüm atmayalı uzun süre oldu biliyorum çok çok özür dilerim kusura bakmayın bu aralar işlerim çok yoğun ayrıca wattpadde erişim engeli vardı bölümüm hazır olmasına rağmen paylaşamamıştım sizleri çok seviyorum babaysss ✨

Urfa Gelini / Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin