0.45

146 6 0
                                    

Yazardan;

Asya merdivenlerden yavaş yavaş çıkıp odasına girdi. Kapıyı kapatıp sırtını kapıya doğru yasladı yere doğru yavaşça oturdu. Bütün bu olanları anlamaya sindirmeye çalışıyordu. Babasının ölümü zaten onu derinden etkilemişti. Birde bu başka birinden kardeş işi onun için oldukça taşıması zor bir yük gibi geliyordu. Gözlerinden usul usul yaşlar akmaya başlamıştı. Elini karnına doğru götürüp kızıyla konuşmaya başladı.

"Güzel Kızım biliyorum bütün bu olanlar seni çok etkiliyor bebekler anne karnında bile annesinin ne yaşadığını hisseder derler sanırım doğru o yüzden karnıma ağrılar giriyor bu ağrılar benim canımı yaktığı gibi belki seninde canını yakıyor çok özür dilerim sana bütün bunları yaşattığım için çok özür dilerim"

Elini karnından çekip gözlerindeki yaşları elinin tersiyle sildi. Duvardan ve kapıdan destek alıp ayağa kalktı. Üzerindekileri çıkarıp sıcak bir duş almak istedi. Banyoya girdiğinde gözlerindeki buğu önünü görmesine engel oldu. Duvardan yine destek alıp elleriyle bir kez daha gözlerini sildi. Sıcak bir duş hem onun için hemde kızı için çok iyi gelecekti.
Banyodan çıktığında gardolaptan üzerine rahat bir şeyler giydi. Saçlarını tarayıp kuruladı. Yerde duran telefonunu eline alıp ekrana baktı saat akşam 9.30 olmuştu. Azad aramamıştı. Mesaj bölümüne girip mesaj yazmaya karar verdi.
"Azad yanıma gel çok kötüyüm" diye mesaj yazıp gönderip göndermeme arasında kaldı.
Gönder tuşuna basıp mesajını çoktan göndermişti.
Yatağa uzanıp sadece uyumak istiyordu karnında ki ağrı geçmemişti. Onu daha da kötü yapıyordu. Zar zor da olsa yattığı yerden doğrulup komodinin çekmecesinde duran ağrı kesici hapı yuttu.
Tekrar yatış pozisyonuna geçip gözlerini kapadı. 2 dakika geçmeden tekrar açtı. Aklında ki düşünceler bir yandan Azada ne oldu korkusu endişesi bir yandan karnında ki ağrı bir yandan rahatça uyuyamıyordu. Yattığı yerden kalkıp aşağıya inmeye karar verdi. Hastaneye gitmek istiyordu.
Telefonunun kılıfına kimliğini koyup aşağıya indi. Ortalık sessizdi kimselerde görünmüyordu. Herkes ya odasına çekilmişti yada herkes bir aradaydı ama konuşmuyordu. Salona doğru yürüdü. Etrafa bi göz gezdirdi. Reyyan telefonla ilgileniyordu. Şehriban teyze odasına çıkmıştı. İnci anne uyuyordu. Selim denen avukat gitmişti. Asyanın karnındaki ağrıdan dolayı yüzü solgundu. Ortamdaki sessizliği "Hastaneye gidebilir miyiz?" diyip bozmuştu. Reyyan elindeki telefonu bırakıp hemen ayağa kalktı Asyanın yanına geldi.
"Ne oldu güzelim gel otur şöyle"
"Reyyan ağrılarım aşırı fazla duş aldım geçmedi ağrı kesici içtim olmadı hastaneye gitmemiz gerek dayanamıyorum"
"Tamam güzelim ben hemen korumalardan birine söyleyim geliyorum"
Reyyanı onaylar şekilde başını salladı. İnci anne sese uyanıp Asyayı görmesiyle
"Ne oldu güzel kızım neyin var?"
"Anne ağrılarım geçmiyor daha da çok ağrımaya başlıyor"
"Zaten doğumun son haftalarındasın ya bu ağrılar olur hastaneye gidelim mi?"
"Anne zaten odadan hastaneye gidelim demek için indim Reyyan haber vermeye gitti"
"Tamam yavrum bende Azadı arayıp haber vereyim"
İnci anne orta sehpanın üzerinde duran telefonunu eline alıp Azadı aramaya başladı. Telefon uzun uzun çaldı ama açan olmadı.
Asya bir kez daha yüzünü düşürüp karnını okşadı.
Kendi kendine "Baban nerde annecim ona çok ihtiyacım var" diye geçirdi.

Asyayı sürekli kontrole geldiği hastaneye getirmişlerdi. Odaya alıp serum taktılar. Bebeğin durumunu da öğrenmek görmek için karnına NST bağlamışlardı. Ultrasonla da bebeğin hareketine bakılmıştı.

(NST'yi bilmeyenler için minik bir açıklama bebeğin kalp atışlarını takip eden bir cihaz)

Asya serumun etkisiyle kendi kendine uyumuştu. Vücudunun hem kendi için hemde minik kızı için dinlenmesine ikisinin de ihtiyacı vardı. İnci anne Azadı sürekli aramıştı ve sonunda Azad telefonu açmıştı.
"Oğlum nerdesin sen?"
"Anne işim var kapatıyorum"
"Kapatma dur hastanedeyiz"
"Anne ne hastanesi?"
"Asyanın ağrıları arttı serum taktılar şimdi uyuyor"
"Hangi hastanedesiniz?"
"Her zamanki geldiğiniz hastanedeyiz"
"Tamam hemen geliyorum"

.
.
.

Kısa ve öz bir bölüm oldu. Ben bu kendi ağzımdan yazı yazma işini sevdim ve ilk defa bu kurgum da yazıyorum. "Hey Komutan" adlı kurgumda Ya Dilanın ağzından yazıyordum yada Kamerin ama bunda kendim yazıyorum wuhuuu Bu kurgum bitince daha başka kurgu fikirleri var aklımda. Yazı yazmayı seviyorum bazen ne yazacağımı neyi nasıl kurgulayacağımı düşünürken zorlanıyorum ama yine de seviyorum.
Kurgumu okuduğunuza dair bir oy bir yorum beni çok mutlu eder.
Sizce bölümler nasıl ilerliyor bu kurgu nasıl bir finali hak ediyor yorumlarda buluşup konuşalım ✨
Ayrıca bugün benim doğum günüm 🥳✨
Şuraya da tarihi bırakayım
22.07.2024 🎂

Urfa Gelini / Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin