Azad'dan:
Annemin hastanedeyiz demesiyle lanet olası Baran meselesini kenara bırakıp arabaya bindim. Hiçbir şey ailemden Asya'mdan daha önemli olamazdı. Hız ibresinin kaçı gösterdiği umrumda değilken tek bildiğim hemen oraya gidip Asyama kavuşmaktı. Hastaneye geldiğimde danışmada duran kadına doğru yaklaşıp "Asya Korkmaz hangi odada kalıyor?" diye sordum. O da önündeki bilgisaraya bakıp "Asya Hanım 1364 Numaralı odada kalıyor"
"Kaçıncı kat?"
"Asansöre bindiğinizde 4 numaraya basın koridorun sonundaki oda"
"Sağol" diyip hemen asansörün olduğu yöne yürüdüm.
Asansörden iner inmez hemen koşar adımlarla koridorun sonuna doğru gittim.
Annem ve Reyyanı görmemle hemen Asyanın nerde olduğunu sordum.
"Anne Asya nerde?"
"Oğlum uyuyor dinlensin diye bizde odadan çıktık burda bekliyoruz"
"Onu görmek istiyorum dedim" ve gözümle 1364 numaralı odayı aradım görür görmez sessizce odaya girdim.
Kolunda serum karnına bir zımbırtı bağlanmış. Masada duran bir sürü ilaç ve kağıtlar...
Kızımızın fotoğrafının olduğu kağıdı elime alıp Asyanın yanındaki sandalyeye oturdum. Elini öptüm ona doğru yaklaşıp saçını öptüm yüzünü öptüm.
Baran meselesi yüzünden onu çok ihmal etmiştim ve uyanınca ne dese haklıydı bağırsa haklıydı çünkü benim kendimi savunacak bir yanım yoktu. Ne diyecektim Babam birinden çocuk peydahlamış onu bulmaya gittim mi diyecektim?
Asya uyanmasın diye cebimdeki telefonu çıkarıp sessize aldım. Ekranda Asyanın yazdığı mesaj vardı.
"Azad yanıma gel çok kötüyüm" okur okumaz yerin bin kat dibine girmiştim. Aramalarda sürekli Asya ve Annem yazıyordu.
Onları ihmal edecek kadar kötü bir adamdım. Şerefsizin biri yüzünden gözüm dönmüştü.
Asya'nın mırıldanmasıyla hemen düşünmeyi bıraktım.
"Güzelim" diyip elini daha da çok tuttum.
"Azad" dedi ve benim içimde ne kadar kin öfke sinir varsa hepsi uçup gitmişti.
"Sen ne zaman geldin?"
"Önemi var mı sen nasılsın iyi misin?"
"İyiyim ama ağrılarım var"
Asya gözlerini elime doğru çevirdiğinde elimi gördüğünde "Azad eline ne oldu?" "Önemli bir şey değil ufak bir kaza?" "Nasıl önemli değil şu elinin haline bak" "Güzelim önemli bir şey yok birazdan doktora söylerim pansuman yapar sen sıkma canını üzülme" Ayağa kalkıp Asya'nın yanına doğru yanaştım. İkimizde konuşmadık ama Asya karşımda gülümsüyordu. Asya gülünce içimde güller açıyordu ne derdim varsa unutturup derman oluyordu. Gözlerimiz birbirine bakıyordu ben gittikçe ona yaklaşıyordum yaklaştıkça yaklaştım ve dudağımı dudaklarında birleştirdim. Mükemmel anımızı bozan şey ise kapının açılması olmuştu. Hemen ayağa kalkıp bir şey olmamış gibi davrandım ve kimsede görmemişti. Asya bana bakarak sırıtıyordu yanakları kıpkırmızı olmuştu.
Doktor ve annem girmişti içeriye onlar girdikten sonra Reyyan da elinde büyük bir çiçek buketiyle girdi.
Doktor Asyanın durumuna baktı. "Nasılsınız Asya Hanım ağlarınız biraz hafifledi mi?"
Gözlerini bana çevirerek "Evet biraz daha iyiyim" dedi.
"Son rutin kontrolleri de yapıp sizi eve göndermemi ister misiniz?"
"Evet çok isterim" dedi.
"Tamam o zaman ben bazı tetkikler isteyecem onlara bakıyım sonra evinize gidebilirsiniz".
.
.Bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum ✨

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Urfa Gelini / Texting
Short Story"Anne ben okula gidiyorum" "Okuldan gelince sana çok güzel bir haberimiz var" dedi babam. Babam iki elinide birbirine sürttüğüne göre çok kötü bir haberin olacağını düşünüyordum. Ama babamın tabiriyle iyi bir haberse benim cehennemi yaşacağıma işar...