"Anne ben okula gidiyorum"
"Okuldan gelince sana çok güzel bir haberimiz var" dedi babam.
Babam iki elinide birbirine sürttüğüne göre çok kötü bir haberin olacağını düşünüyordum.
Ama babamın tabiriyle iyi bir haberse benim cehennemi yaşacağıma işar...
Şu lanet yerden bir an önce gitmek istiyordum. Babamın sözde ortağı olacak orospu çocuğu kasadan yüklü miktarda para alıp ortadan kaybolmuş. Şimdide babam olmadığı için bütün her şeyi ben devralıyordum. Babamdan sonra anneme düştüğü için annemde yanımda gelmişti. Annemin onayıyla her şeyi üstüme geçirecektim. Daha babamın ölümünü bile içime sindirememişken uğraştığım durumlara geldiğim hale bak. Asya'ya da bir şey demeden çıktım endişeleniyordur. Korumalarada konaktan kimse çıkmayacak dedim. Ortağı denecek olan Şahin denen şerefsiz konağa gelipte bir şey yapmasın diye önlem amaçlı demiştim. Orospu çocuğu mafyanın ta kendisiydi.
Avukatımız Selim elinde çantasıyla odaya girdi. Bana doğru yaklaşıp elini uzattı. "Azad Başın Sağolsun" diyip sıkı sıkıya sarıldı. "Sağol gardaşım dostlar sağolsun" Benden uzaklaşıp anneme döndü. "İnci Ana" deyip annemin elini öptü sonra anneme de sarıldı. Selim çünkü sürekli babamın yanındaydı. Babam hep anlatırdı Selim çocukken de akıllıydı diye hep överdi. Babalarımız arkadaştı arkadaştan da öteydi. "Selimim Altay Amcan gitti kuzum" Annem Selimi görünce ayağa kalktığı için ayakta durmakta zorlandı hemen oturduğum yerden ayağa kalkıp "annee " diye bir çırpıda koluna girip koltuğa oturttum. "Gel anne otur şöyle" Selim anneme su doldurup su uzatmıştı. "İnci ana al bi su iç" Selim ben kendimi bildim bileli bizim aile avukatımızdır. Annem Selimi çok sever. Bize karşı olan saygısından hiç ödün vermez saygısızlık yaptığını şu güne kadar görmedim. Babamın sağ kolu denecek sayılı adamlarındandır. Annem kendine gelince kalktığım yere tekrar oturdum. Selim çantasını masaya koyup karşımda duran sandalyeye oturdu. Çantasından laptobunu çıkarıp gerekli işlemlere ne yapacağımıza bakacaktı. Şahin denen şerefsizi polise haber verecektik yada daha başka yollarla hallecektik. Sessiz sedasız...
Selim babamın tüm varlığını bize tek tek anlatıp ne yapmamız gerektiğini söylüyordu. Laptobun ekranına bakarken yüzü şaşırmış bir ifade ile kendi kendine "nasıl ya?!" dedi. Ekrana iyice yaklaşıp tekrar baktı. "Azad" dedi sesinin tonundan anlaşılacağı gibi bir şey olmuştu. Zaten bende pür dikkat Selime bakıyordum. "Ne oldu kötü bir şey mi oldu?" "Ne kötü ne iyi" "Ne oldu söylesene" Annemde endişelenmişti "ne oldu oğlum ne oldu Selimim söylesene merakta koyma bizi" dedi. Selim boğazını temizleyip laptobun ekranını bize doğru çevirdi ve yaklaştırdı. Karşımızda 3 tane mirasçı duruyordu. Biri ben biri ezgi bir tane daha biri vardı. "Baran Korkmaz" Annemde bende şok içindeydik. Bu zamana kadar abim yada kardeşim olduğunu bilmiyordum. Tamam hadi ben neyse de annem nasıl bilmiyordu çocuğu olduğunu yoksa çocuk başka birinden miydi?
. . .
Hello dostlar bölüme biraz heyacan biraz atraksiyon katmak istedim. Avukat Selim ve Baran Korkmaz hakkında yorumlarınızı aşağıya belirtiniz? İlk defa Azadın ağzından bir bölüm yazdım Azaddan bölümler gelsin mi?
Ayrıca kitabımı okuduğunuza dair sizden bir yorum bir beğeni görmek beni çok ediyor 💖
Uzun süredir bölüm atmıyorum yada atınca baya bir süre tekrar yazamıyorum kusura bakmayın ✨
57 Takipçi ile kendimi Wattpad Yazarı ilan ettim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sizce nasıl olmuş? Yorumlarda buluşup konuşalım ✨💅🏻