Sabah gözlerimi açtığımda Azad hala bana sarılıyordu. Sabah sabah böyle uyanmak çok hoşuma gitmişti.
Azad uyurken çok güzel görünüyordu.
Sakallarını elimle sevmemek için kendimi zor tuttum ama başaramadım.
Ellerimi sakalına doğru götürdüm ve yavaşça okşamaya başladım.
O kadar güzel uyuyordu ki sanki bir bebek gibiydi.
Gözlerini açınca ne yapacağımı şaşırdım.
Ellerimi hemen çektim yüzünden .
"Ellerini çekme ben senin eşinim Asya" dedi
Ellerimi tekrar götürdüm sakallarına sevmeye başladım.
Azadla bütün vücudumuz birbirine değiyordu.
Göğüslerim onun göğsüne değdikçe içim bir değişik oluyordu.
Artık kalkmanın zamanı gelmişti.
Doğrulacakken ayağımın bandajlı olduğunu unutup yüklenmiştim ayağıma yüzümü buruşturarak "ahh ayağım" dedim
Azad olduğu yerden kalkıp "iyi misin Asya?" diye dikildi karşımda
"Azad ayağım acıyor"
"Neden bir anda kalkmaya çalışıyorsun ki?"
"Unuttum" dedim.
Elini başına götürerek "dur hareket etme ayağına bakıyım"
"Azad dokunma ama ağrıyor"
"Asya bir sakin olsan dokunmuyorum"
"Bir şey yok gibi görünüyor ayağındaki morarma gitmiş iyileşiyor 3 gün sonra iyileşir"
Doktor alçıyla tedavi edecekti ama ben onu istememiştim alçıyla rahat rahat uyuyamam diye. Sadece bandaj vardı ayağımda."Kahvaltı yapmaya inmeyecek miyiz?"
"Asya bu halinle nasıl inmeyi düşünüyorsun?"
"Azad aç mı kalıcaz yani"
"Bir nevi Asya Hanım"
"Ben aç kalmak istemiyorum aşağı inecem"
Ayağa kalkmaya çalışırken Azaddan destek almıştım.
Ama ayağımı basamıyordum merdivenleri tek bacağımla zıplaya zıplaya da inemezdim.
Pes etmiş gibi "Tamam aç kalalım öyleyse" dedim.
Çok geçmeden kapı tıklanmıştı bi kadın sesi geliyordu "Azad Ağam gireyim mi içeri?" dedi
Azad üzerine tişört giyip kapıya yöneldi. Kapı açılır açılmaz kadın bana doğru baktı ay ne var ne bakıyorsun derken üzerimde gecelik ile durduğumu fark ettim.
Utanmıştım bu kadın bizim Azadla karı koca olduğumuzu düşünecekti. Bir dakika zaten öyle düşünmesini istiyorduk. Bu iyi olmuştu
Azad dışarı balkonun kapısını açıp oraya götürdü kahvaltıyı. Bu odada balkon mu vardı?
Perdeden görmemiştim galiba.
Sonra beni kucağına aldığı gibi balkona çıkardı.
Sandalyeye bırakıp karşıma geçti.
Birlikte kahvaltı yapacaktık.
Sessizce önümüzdekilerden yiyorduk.
Sessizliği bozan Azad olmuştu.
"Nasıl mimar olmaya karar verdin anlatsana"
Ben ağzımdaki lokmayı yiyip konuşmaya başladım.
"Başka bir şey olmak istemiyordum sadece aklımda mimar olmak vardı. Küçüklüğümden beri evlerin içlerini dizayn etmekle uğraşırdım.
Hayalimdeki evlerin resmini çizerdim sonra onları odalara ayırıp içlerini hayal gücüme göre yön verirdim"
"Harran Üniversitesini kazanıp gitmişin"
"Sen nerden biliyorsun?" dedim şaşırarak.
"Ben senin eşinim bilmek zorundayım"
"Nedense ben seninle ilgili hiçbir şey bilmiyorum Azad" dedim ismini bastıra bastıra.
"Ne bilmek istiyorsan sor hadi Asya"
"Neden benimle evlenmek istedin?" dedim ağzındaki lokma boğazına gitmiş olacakki öksürmeye başladı.
Masadaki suyu uzattım.
"Sırtınada vurmak isterdim ama ayağım yaralı" dedim.
Azad öksürmeyi kesmiş dediğime gülmeye başlamıştı.
"Evet Asya çok mu bilmek istiyorsun seninle neden evlendiğimi?"
Ayol bilmek istemesem niye soruyum Azad beycik anlat hadi
"Evet" dedim
"Sana aşık oldum çünkü" demesiyle bu sefer öksürük tufanı bende başlamıştı.
"Ne ne ne?" dedim şaşırarak.
"Asya anlamayacak bir şey yok sana aşık oldum"
Nasıl yani Azad bana aşık mıydı?
Merakla "Bana nasıl aşık oldun?" dedim.
Boğazını temizleyip konuşmaya başladı.
"Seni Ezginin düğününde gördüm. Abinin yanından ayrılmıyordun. Gözüm hep sendeydi Asya. Seni görür görmez aşık oldum. Sonra seni düğünden sonra bir daha göremedim. 2 sene boyunca hep aklımda sen vardın. 2 senenin sonunda dayanamayıp duygularımı aileme anlattım. Seninle evlenmek istediğimi söyledim.
Sonra onlarda ailen seni bize versin diye berdel kılıfını uydurdu.
Sonra seninle evlendim , hayallerim böyle değildi. Seninle beni sevdiğin için evlenmek istiyordum ama öyle olmadı işler."
"Azad sen ne diyorsun?"
"Her şey böyle oldu Asya böyle evlenmeyi bende istemiyordum beni tanımanı sevmeni istiyordum direkt evlenmeyi bende istemiyordum"
Ben şaşırmıştım gözlerimi kapatıp Azadın söylediklerini anlamaya çalışıyordum zorla evlendirildiğim insan beni seviyor muydu?
"Azad ben ne diyeceğimi bilmiyorum?"
"Asya bir şey demene gerek yok sadece sana şunu söyleyim beni terk edip gitme"
Azad böyle dediği zaman sesi titredi ama sonra toparladı."Ayağın iyileşince seni bir yere götürmek istiyorum?"
"Nereye?" dedim merakla
"Gidince görürsün"Ayağımın hemen iyileşmesini diliyordum. Çok heyecanlıydı ama çok karışıktı aklımda bir sürü soru vardı.
Bunları sonra soracaktım Azad mutsuz gibiydi.
"Neyin var Azad ne oldu?"
Ayağa kalkarak "Asya ben seni hiçbir zaman bırakmayacam sen beni sevsende sevmesen de ben hep senin yanında olacam ama sen beni bırakıp gitme olur mu?"
"Azad niye böyle diyorsun ben seni asla bırakıp gitmem"
"Asya sarılabilir miyim?"
Kollarımı açarak "evet" dedim.
Azad bana sıkı sıkıya sarılmıştı. Sonra sarılmayı bırakıp gözlerimin içine baktı.
Bende onun gözlerine bakıyordum.
"Asya bu gözler birbirinden hiç ayrılmasın"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Urfa Gelini / Texting
Short Story"Anne ben okula gidiyorum" "Okuldan gelince sana çok güzel bir haberimiz var" dedi babam. Babam iki elinide birbirine sürttüğüne göre çok kötü bir haberin olacağını düşünüyordum. Ama babamın tabiriyle iyi bir haberse benim cehennemi yaşacağıma işar...