"Anne ben okula gidiyorum"
"Okuldan gelince sana çok güzel bir haberimiz var" dedi babam.
Babam iki elinide birbirine sürttüğüne göre çok kötü bir haberin olacağını düşünüyordum.
Ama babamın tabiriyle iyi bir haberse benim cehennemi yaşacağıma işar...
Azadla dünkü yaşadığım her şey hala bir rüya gibi geliyordu. Beni bu rüyadan uyandıran yine Azad olmuştu "Güzelim bugün holding ortaklarımız buraya yemek yemeye gelecek akşama güzel hazırlan" "Tamam" dedim. Dolaba doğru ilerledim Azadın gözü bendeydi "Elbise mi giyiyim yoksa daha sade bir şey mi?" Azad kıyafetlerime bakarak "daha sade bir şeyler giy elbise abartı olabilir"
Asya'nın üzerine giydiği kıyafet:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üzerime kıyafetlerimi giyinip aşağı inmiştim Azadın ortakları gelmişti. Merdivenden aşağı inerken Azadın bir kadınla el sıkıştığını gördüm. Nasıl yani Azadın ortak dediği kadın mıydı? Bütün kadınlara boynum kıldan inceydi ama Azadın etrafında olan çıngıraklılara hariç. Hızla merdivenden inip Azadın yanında bittim. "Merhaba ben Asya Korkmaz Azadın eşiyim" dememle kadın neye uğradığını şaşırmıştı Azad bana bakar bakmaz dibi düşmüştü üzerime giydiğim kıyafetim çok sadeye karşın biraz abartılı olmuştu ama ne önemi vardı. Konuştuğu kadının abiye giymişti. Sonra kadın elini bana doğru uzatarak "Merhaba ben Sare Ateş Ateş Holdingin Asistanıyım" dedi "Bir nevi patronda oluyorsunuz" dedi Azad "Levent beyin eşi" dedi Azad yanındaki adamı göstererek. Ne kadar şuradaki adamla evli olsa bile benim Azad'ım da gözü vardı. Azadım demiştim çünkü o benim eşimdi.
Herkes masaya oturmuştu yeni gelin olduğum için gözler üzerimdeydi. Üzerime giydiğim kıyafetlerim ile de bütün gözler bendeydi. Azad Levent beyle konuşuyordu. Yanımda oturan çıngıraklı da benimle konuşmak istiyordu. "Mimar olduğunu duydum?" dedi. Mimar olduğumu nereden duydu bu kadın "Evet mimarım" dedim "Oh iyi iyi" Konuşmamız bitmişti çünkü ben yemek yemek istiyordum. Karnım acıkmıştı.
Azadla birlikle ortaklarımızı uğurladıktan sonra yukarıya çıktık. Odaya girdiğimde Azad "Asya Allahtan sana sade bir şey giyin dedim ya" dedi. "Ne var Azad Sare Hanım abiye giymişti" "En sade bendim masada" "Allahtan en sade sendin Asya" "Üzerimi değiştirecem arkanı döner misin?" Azad bir şey demeden arkasını dönmüştü bende pembe pijamalarımı giymiştim. "Tamam giyindim" Azad yönünü bana döner dönmez gömleğinin iliklerini açmaya başladı. Bu çocukta neden utanma yoktu. Gömleği çıkartıp pantolonunuda çıkartmıştı. "Azad çok oluyorsun ama bidahakine banyoda soyun" dedim Azad gülerek "olmaz Asya Hanım" "Biz evliyiz ve ben burada giyinip soyunacağım" Azada sinirle bakarak "Azad" dedim dişlerimi sıkarak "Yarın seni okula bırakacam sonra seni görevlendirdiğim biri alacak ve toplantıda olacağım" "Beni kim alacak?" "Korumalarından biri" "Ne yani benim korumam mı var?" "Evet Asya neden şaşırdın" "Ben bilmiyorum ilk defa korumam oldu"
Yatağın içine girdim ve yastığa başımı koymuştum. Azad ışığı kapatıp yanıma yattı. Bana bir şey demeden yine belimden kavrayıp kendine çekti. "Azad iyiki varsın" Azad "ne?" dedi "Boşver" dedim Azad gülmüştü ve uykuya daldım.