0.1

6.3K 128 30
                                    

Okumaya başladığınız tarihleri belirtin

...

"Anne ben okula gidiyorum"
"Okuldan gelince sana çok güzel bir haberimiz var" dedi babam.
Babam iki elinide birbirine sürttüğüne göre çok kötü bir haberin olacağını düşünüyordum.
Ama babamın tabiriyle iyi bir haberse benim cehennemi yaşacağıma işaretti.
"Tamam" dedim evden çıktım.
Yüzüm düşmüştü babam öyle bir şey dediği zaman ya ben yanıyordum yada abim.
Abim yanmamıştı bu hikayede Korkmaz Ailesinin kızıyla evlenmişti.
Bir erkeğe göre istemediği biriyle evlenmek cennetti. Çünkü o kızı ne kadar sevmese bile bir başkasıyla birlikte olunca erkeklerde belirgin olan bir şey yoktu.
Ama iş kadınlara gelince ya hamile kalırdın yada o cehennemde yanardın.
Abim evleneli 2 sene olmuştu. Ezgi(ezo) yengem hamileydi. Ezgi yengeme onlar ezo diyordu sadece ben ezgi yenge diyordum. Ezgi yengem abimi seviyor mu bilmiyorum ilk başta onlara onu istemeye gittiğimizde o kadar mutsuzdu ki sanki abimle evlenmek istemiyordu. Ama şu an abimden çocuğu vardı. Zamanla sevmiştir belkide yani içlerine girip sormadım. Şu büyüklerin görücü usulü dediği evlilikleri aşırı saçma buluyordum. Resmen  birbirlerini sevmeye zorluyorlardı ve bir ömür sevmedikleri sevmeye zorlandıkları insanlarla bir yastığa baş koyuyorlardı.

Otobüs durağında bekliyordum. 5 dakika sonra otobüse binmiştim. Harran Üniversitesinde Mimarlık okuyordum. Urfa'da doğup büyümüştüm ve Harran benim için bir rüyaydı. Kaç gece uyumadığımı ben bilirim. Emeklerim karşılıksız kalmamıştı ve Harran Üniversitesinde okuyordum. Orada okumak için çok zahmet çekmiştim. Ama emeklerimin bütün karşılığını almıştım. İneceğim durakta düğmeye bastım ve otobüs durmuştu. Bende otobüsten indim. Bu sene son senemdi ve artık mimar olabilecektim.
Hayalimdeki bütün evleri dizayn edebilecektim.
Okul monoton bir şekilde geçmişti. Derslerde notlarımı alıyordum. Evde tekrar o notlara çalışıyordum. Başarı durumum çok iyiydi. Şanlıurfa ikincisiydim.Kendi alanımda okul birincisiydim. Ama bu durum ailem için çokta önemli değildi. En çokta babam için önemi yoktu. Babam için ne var ne yoksa paraydı. Para için yapmadığı hiçbir şey yoktu. Para için annemi bile satardı. Annem yinede bir nebze derslerimi önemsiyordu. Ben kendi kendime çaba sarf ediyordum. Çaba sarf etmek zorundaydım kendi ayaklarımın üzerinde durmalıydım kimseden medet ummadan yaşamak zorundaydım.

Okuldan çıktığımda tekrar otobüse binip eve geldim.
Eve geldiğimde kapının önünde bir sürü araba vardı çok kalabalıktı. En son abimin düğününde böyle bir kalabalık görmüştüm.
İçeri girer girmez duyduğum sözle yerle bir oldum.
"Gelin kızımız da geldiğine göre bu iş oldu"
Şok olmuştum. Nasıl yani ben evlenecek miydim?
Asla böyle bir şey olmayacaktı.
"Ne gelin kızı ne diyorsunuz" babama sorar gibi "baba ne diyo bunlar" dedim.
Babam "Korkmaz ailesine gelin olarak gidiyorsun" dedi.
"Kime sordunuz beni verirken" dedim.
Babam sinirli sinirli "Sen kim oluyorsunda büyüğünün emirlerine karşı geliyorsun nerde görülmüş kız kısmının evliliğe karşı geldiği" dedi.
Babam yine cahil cahil konuşmuştu.
Bağırarak "ben evlenmeyecem" dedim ve ağlayarak evden çıktım kapıyı da çarpmıştım.
Ağlıyordum gözümün önünü görmeden nereye gittiğimi bilmeden ağlıyordum.
Evlenmek istemiyordum. Ben kendi isteğim ile evlenmek istiyordum. Zorla değil bir başkasının bulduğu ne yediği belirsiz biri ile evlenmek istemiyordum.
Bir banka oturdum ve hıçkıra hıçkıra ağladım.
Gelen geçen bakıyordu ama asla umrumda değildi. Onlar ne yaşadığımı bilmiyordu. Zorla evlendirileceğimi bilmiyordu. Hayatımın nasıl boktan geçtiğini bilmiyordu.

Çok geçmeden yanıma bi adam oturdu. Yaşı 25-30 arasında vardı. Benden büyük olduğu her halinden belliydi.
Benimle yaşıt olsa zaten sakalı olmazdı.
"Neden ağlıyorsun" dedi
Seni ilgilendirir mi neden ağladığım?
"İlgilendirmez ama belki faydam olur" dedi
"Nasıl bir fayda sağlayabilirsin ki tanımadığım biriyle zorla evlendiriliyorum hadi kurtar hadi faydan olsun"
Ağlamamın yerini sinir almıştı ama tekrar evleneceğim aklıma gelince hıçkıra hıçkıra ağladım.
"Omzumda ağlayabilirsin" dedi.
"Tamam abi"
Omzunda ağlamaya başlamıştım.
"Bu sene mimar olacam derken evlenmekte neyin nesi anlamıyorum zaten her şey yolunda giderken illa bir bok olmak zorunda"
Hala ağlıyordum yanımdaki abinin omzunda ağlıyordum.
Tanımadığım biriyle evlenmek mi saçmaydı yoksa tanımadığım bir abinin omzunda ağlamak mı?
Abinin omzunda ağlamak en mantıklı olanı en azından bu abiyle evlenmiyordum.






Urfa Gelini / Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin